GÜLE GÜLE!..

Biliyorsunuz, bugün sayın valimizin Samsun"da son günü…

Samsun"a ilk geldiğinde Sayın Vali Hasan Basri Güzeloğlu ile ilgili yazdığım ilk yazıyı sizinle paylaşmak istedim…

***

Herkes hayata tertemiz bir sayfayla başlar…

Geldiğinde bunları düşünmüş, bunları yazmıştım…

Daha sonra kapattığı Takip Gazetesi"ne…

Bakın, nereden nereye gelmişiz!

 

NEREDEN BAŞLASAK?..

Tarih: 31 Mayıs 2006 Çarşamba/Mehmet YAZICI – Takip Gazetesi

Bir süredir yazmadım, bağışlayın...
Çünkü umudumu yitirmiştim, Samsun'dan ve sizlerden...
Ne yazarsak yazalım, okumuyordunuz...
Okusanız bile umursamıyordunuz...
Yazdıklarımızın gereği yapılmıyordu...
Boşuna çırpınıp duruyorduk...
Oysa Samsun gün geçtikçe mum gibi eriyordu...
***

Tüm kentli, elinde kabak çekirdeği, bir yandan çıtlatıp, bir yandan da filim izler gibi bu eriyişi izliyordu...
***

Samsun'un çıkarlarını korumak için Ankara'ya gönderdiğiniz bazı milletvekilleri, kendi beceriksizliklerini 'gözümüze' sokuyor, hatta 'aportta bekliyorsunuz' diyerek çenemizi kapatmamızı istiyordu...

***
Biz ne yazarsak yazalım, bürokratlardan memurlara, sivil toplum örgütlerinden siyasi partilere kadar, herkes bildiğini okumaya devam ediyordu...
Samsun adeta sahipsiz, terk edilmiş bir kentti...
***

Kim ne derse desin, Samsun'un son 4 yılındaki hızlı kan kaybedişinden hepimiz sorumluyuz. Ama bu süreçten alnının akıyla çıkan ender yapılardan biri de yerel BASIN oldu...
Samsun teşvik kapsamı dışında bırakılıp cezalandırılırken, İlkadım kenti, Türkiye'nin yüz akı bu çağdaş kent Tahran'a benzetilirken, SSK Bölge Müfettişliği ve Türktelekom Başmüdürlüğü Trabzon'a kaydırılırken tek yırtınan yerel basındı...

***
"Samsun'a tersane kuracağız, 15 bin kişi iş sahibi olacak" diye sıkılan palavraları deşifre eden de yine yerel basındı..

Hani, ne oldu?
***

Biz her gün durmadan bunları yazıyor, yetkilileri uyarıyor, siyasilere yol gösteriyor, Samsun'un kan kaybettiğini dile getiriyorduk...
Ama dinleyen kimdi!..
'Körlerle sağırlar, birbirini ağırlar' misali, yuvarlanıp gidiyorduk işte...
Allah selamet versin, dünya güzeli, 'Allahlık' bir valimiz vardı...
Teneke bağlayacak değiliz elbet!..
Gidenin arkasından da konuşulmaz ama, emekliliğini bekleyen bir validen de bundan fazlası beklenemezdi hani...
Nekahat dönemlerini ilimizde geçirdi ve gitti...
"Havza Kaplıcaları'nda şifayap buldu..."
Vali Yardımcısı Mustafa İngenç, Raif Bey ve diğer vali yardımcılarının olağanüstü çabalarına tanık olduk bu dönem...
Siz "şifayap" bulacaksınız diye, devlet işleri durmaz...
Ama Samsun'da, temsilde bir sorun, bir başıboşluk yaşandı. Tüm Samsun, bir süre topyekün 'Lale Devri' yaşadık...
Ne laleler gördük, ne laleler!.

***.
Oysa bir yanda Lale'ler (!) büyürken, diğer yanda Samsun can çekişiyordu...
***

Yıllarını bu mesleğe vermiş insanlar olarak, üzüldük, kahrolduk ama halkın ve kentin sorunlarını usanmadan yetkili makamlara iletmeye, olacaklara karşı önlem almaya, aldırmaya çalıştık...
***
İtildik, kakıldık, mahkeme koridorlarında süründürüldük...
Hala, 'Lale devrinde açılan' davalarımız nedeniyle sürüngenlikten kurtulabilmiş değiliz...
Ama bıktık...

***
"Ne haliniz varsa görün" diyecek hale geldik en sonunda...
Öyle ya, "Biz mi kurtaracaktık bu kenti?"
Hadi bee!..
***
Ben ense yaptım bir süredir, hafta sonu pikniklere gittim sevgilimle...
Günümü gün ettim yani...
***
'Daha kötü olun inşallah' diye beddualar da etmedim değil...
***
Bir süredir de yazmama cezası verdim kendime ve bu kente...
Hatta, "Şimdi seni yazdıran ne, neden yine sarıldın kaleme?" diyorsunuzdur... "O günden bugüne ne değişti yani?"

***

Siz değişmediniz tabi...
Değişirseniz ölürsünüz, bilirim...
Lale devrinin önyargılı insanları...
'Aynı tas, aynı sauna'dan farklı değilsiniz...

***

Beni değiştiren ne; Durun anlatayım...
Dün, 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu olarak, 19 Mayıs kenti, Samsun'un valisini ziyarete gittik...
Sizin Valinizi...

***
Geçmişi başarılarla dolu, okul birincisi filan yani...
Gittik ama ben umutsuzum...
'Böyle gelmiş, böyle gider'cilerden beterim...
Ama sohbetin ardından içimde bir ışık yandı...
"Acaba" dedim...
"Acaba!.."
"Neden olmasın" dedim sonra...
Belki de Samsun'un bu hızlı çöküşüne, kasabaya dönüşüne
'dur' diyecek, o dirayeti gösterecek insan budur...
Kim bilir?...

***
Üstelik yaşı genç ve başarılı olmaktan başka şansı da yok...
Hani, "Ayinesi iştir kişinin" derseniz, ayna da ortada...
Ve hakkında hep iyi şeyler duyduk...
Yapar mı yapar valla...
"Peki nereden başlamalı?" derseniz...
Bence, Konfiçyüs'ün başladığı yerden...
Konfiçyüs, "Dil'den başlamalı" demişti...
Yani 'Eğitim'den...
Çünkü Samsun en büyük düşüşü eğitimde yaşadı...
Nereden nereye gerilediğimizi eminim Sayın Vali hepimizden iyi biliyordur...
***
Eğitim sıralamasında Samsun ilk 7'den 37'ye düştü...
Sizce, Samsunsporun küme düşmesinden bile beter değil mi bu?

***

…

İşte Vali Hasan Basri Güzeloğlu ile ilgili kendi elleriyle kapattığı Takip Gazetesi"ndeki ilk yazım buydu…

Şimdi…

Üzgünüm tabi!..

Sağlık olsun!..

***

Güle güle Sayın Vali!..

Güzel günlerimiz de olmadı değil…

***

Ayşe hanıma, çocuklara selam…

Hakkınızı helal edin…

Benimki de helal olsun