Gülmelerime Sakladığım, Ağlamalarım Var

Hayat insanlara gülerken ağlamayı da öğretir..ağlarken gülmeyi de..

Ne enteresandır..,

Gülmek, ağlamak ve insan..

Gülmek de ağlamak da insana özgü duygu birikimleridir.İnsanın tepkileri dir..Normal yada anormal karşılansa da bu kişiden kişiye değişen değer yargılarıdır.

…..

Bu gün konumuz..SAKLANMIŞLIKLAR..

Biz neleri saklarız?

Gelecekte hatırlamak için resimleri saklarız..bizim için değerli eşyaları saklarız..

Değer verdiklerimizi..

Değer verdiklerimiz nelerdir? Emek verdiklerimizdir..

Emek verdiklerimiz nelerdir?

Annemiz, babamız, kardeşlerimiz,abla ve ağabeylerimiz, sevgiye layık olan herkes..

Ve onların bizlere hatırlattıkları her şey..

Peki.. Sevgiye kimler layıktır?

Bana göre sevgiye herkes layıktır..ama taşıyabilmek zordur..

….

Basma giymeye alışık birine has ipek giydirirseniz..içinde rahatsız olur değil mi?

Çünkü has ipek giyen kişi yemesine, içmesine; oturmasına, kalkmasına; nerede kimlerle ve nasıl vakit geçirdiğine ve geçireceğine dikkat etmelidir..

Basma giymeye alışık birisine has ipek giydirirseniz, o kıyafetin içinde, yemek yiyemez dökerim leke olur diye ve rahatsız olur..rahatça oturup kalkamaz, buruşur nasıl ütülerim diye ve en sonunda bu kadar rahatsızlığı yaşayacağına o has ipek ne kadar güzel ve pahalı olursa olsun çıkarıp atar ve her zaman alışık olduğu basmasını giyer ve rahatına bakar..hayat bu..

İnsanlar alışık oldukları gibi yaşarlar ve  o yaşam tarzı onlarındır..özümsemişlerdir..ve bu şekil yaşamayı değiştirme çabaları bile yoktur..

Bu konu buraya gelince aklıma bir hikaye geldi ve sizinle paylaşmak istiyorum.

Eskilerde kralın oğlu bir Çingene kızına aşık olur ve kızda bu delikanlıyı sever..Kralın oğlu ne yapar ne eder bu Çingene kızıyla evlenir ve sarayda yaşamaya başlarlar.Kralın ailesi ile birlikte  yemek yemeden herkesle birlikte masadan kalkar..Karalın oğlu bu durumu fark ederek çok üzülür..Çingene kızı için aç kalarak hastalanacağı endişesine kapılan kralın oğlu, bir sabah kahvaltıdan sonra yine hiçbir şey yemeden masadan kalkan eşinin peşinden giderek neden yemek yemediğini sorar, Çingene kızı da üzülmemesi gerektiğini ve aç olmadığını söyleyerek, eşini uğurlar.

Kralın oğlu bu işe bir formül bularak, saraydan ayrıldıktan sonra gizlice arka kapıdan içeri girerek eşini takip etmeye başlar.Çingene kızı eşini uğurladıktan ve gittiğinden emin olduğunu gördükten sonra koşa koşa odasına gider ve eski Çingene kıyafetlerini giyer, sonra yine koşa koşa mutfağa gelir, dolapta ne varsa yere koyar ve bağdaş kurarak elleri ile yemekleri yemeye başlar..o kadar mutludur ki..bunu gören kralın oğlu artık üzülmemeye karar verir..çünkü eşi her ne kadar kendileri ile birlikte yemek yemese de aç kalmamaktadır.

Ve artık kendileri ile birlikte masaya oturup yemek yemeden kalkan eşine saygı duyar..çünki  Çingene kızı her ne kadar masada yemek yemese de kendileri ile birlikte masaya oturma saygısını eksik etmemiştir.

….

Yaşamlarının daha olumlu da yaşanabileceğini düşünen ve bunun içinde çaba sarfeden insanlar radikal atılımlara açık cesaretli, kendine güvenen, her şeyden önemlisi de güçlü kişilikli insanlardır.

Onlar reformcu bir ruha sahip oldukları için, aslında bir takım şeyleri değiştirmek onların hedefleridir ve bu tür kişilere her toplumda ihtiyaç vardır.

……

Her insanın hayatında olumsuz giden bir takım olaylar olabilir..Ama bunu artık alınyazısı kabul edip değiştirmemek ve bunu yaşam biçimi haline getirmek kişilerin kendi dirayetlerindedir..ve bana göre de bu tembelciliktir.

……

Hayatımızda olumsuz giden bir takım olayların devamlı bu şekil de gitmeyeceğini bilmek ve inandığımız değer doğrultusunda çaba sarfetmek, güzel günlerin yaşanacağına ve bunun  gülmeye başlanacağının da habercisi olacağına  inanıyorum.

İnsanlar yaşadıkları acıların bir gün biteceğini bilmeli ve bu birikimlerin sonucunun kendisi için tecrübe olacağının farkında olmalı..

……

 

Bu arada kimsenin 14 Şubat sevgililer gününü kutlamıyorum..Çünkü sevginin günü, saati, dakikası olduğuna inanmıyorum.Sevgililerin de sevgilerini daha içten, daha özverili ve sabırlı yaşamalarını temenni ediyorum.

…..

 

İnsan"ı, Hayvan"ı ve Doğa"yı mağdur etmeyen bir Türkiye için.. elele.. sevgi ile kalın..