Sıfır gürültülü bir şehir hayal etmek adı üzerinde hayalcilik olur, peki mevcut gürültüye, gürültü eklemenin ne manası var?
Gürültücülerin adına maganda mı diyelim yoksa, gelişmiş bir toplumun hiç gelişmemiş bireylerimi diyelim bilemiyorum
Daha öncede yazmıştım, gelinle damadı taşıyan araç ve peşindeki araç konvoyu gecenin kör bir saatinde sanki o semt"te sadece kendileri varmış rahatlığıyla, gürültülü korna sesleri eşliğinde şamatalı bir vıcıklıkla hareket etmeleri magandaca bir düşüncesizlik değil mi?
Ya sünnet çocuklarının gezdirilmeleri, günün orta saatinde, gece elbiseleri giymiş bol makyajlı hatunların doluştuğu araç konvoylarının korna gürültülerine ilaveten, davul - zurna peşrevi neyin nesi?
Gecenin ilerleyen saatinde patlatılan havai fişekler, gazinoya çevirdiği aracından yüksek volüm de çaldığı bağrı yakan türküleri zorla dinleten ümitsiz aşk acısından derbeder olmuş manyak zadeler
Çiftlik caddesinin tam orta yerinde en güzel dondurma"yı bağıra, bağıra ilan etmekte neyin nesi. Mecidiye caddesini bu konuda kaybettik orası artık çığırtkanların cirit attığı semt pazarına döndü. Hiç olmazsa insanların bir huzur bulmak, biraz gezinmek, vitrin bakmak, alışveriş yapmak için gezindikleri bu caddeyi kaybetmeyelim.
Vatandaş, karşı kaldırımda cep telefonuyla yürürken konuşuyor, bağıra, bağıra bir şeyler anlatıyor. Nereyse çiftlik caddesinin büyük bir bölümü bu özel konuşmayı dinliyor, arada sarf ettiği küfürlü sözler cabası. Gerçi bu vatandaşımız konuşma sonlarında sarf ettiği küfürleri noktalama işaretleri yerine kullanıyor, onun için bu yakası açılmadık küfürlü sözlerin karşı kaldırımdan dahi duyulması bu nedenle önemli değil.
Bir de şu çep telefonuyla bağırılmadan kimsenin duyamayacağı alçak sesle de konuşulabilindiğini öğrenebilsek
Düğün konvoylarının korna gürültüleri, maganda sürücülerin zoraki müzik dinletmeleri, çığırtkan satıcılar, davul-zurna peşrevleri derken gürültü kirliliğinden çıldırmaya az kaldı