Yaklaşan seçimin heyecanı sokakları etki altına almış herkes oy vereceği partiyi ve partisinin gösterdiği adayı savunmak için canhıraş mücadele ediyor. Tabiki herkes sevdiği adaya oy verecektir, ben de derim ki güven sevgiden üstündür sevdiğine değil de güvendiğine oy verirsen onu kazandırırsan huzura erersin... Kişiyi seviyorsundur sempatik esprili cana yakındır ama hiç güven vermez. Bu kişiden behemehâl uzaklaşmalıdır.
Diğer taraftan kişiyi sevememişsindir, espri yapmayacak kadar ciddi veya espri yapacak ortam bulamadığı için espri yapmamıştır, yapamamıştır ama bir o kadar da güven veriyordur o kişiyi asla bırakmamak gerekiyor çünkü güven veren kişi... İşini iyi yapan kişi kaliteli kişidir. Hâsılı " Güven sevgiden üstündür" Kişi çevresinin güvenini kazanmışsa sorun kalmamıştır. Önümüzdeki pazar yerel seçimler var, herkes gönlünde yatan aslana oyunu verecektir. Bir de kararsızlar var, bu kararsızlar kim daha güven veriyorsa oylarını ona verecektir. Kim şehrimizi ihya eder kim daha başarılı olur bunu gözetip oyuna ona göre yön verecektir. Şehrini sevmekten başka amacı olmayanlar da başarılı ve güvendiğimiz adaya, yani hayatı başarılarla dolu olan tam liyakatli olduğuna inandığımız AK Parti’nin adayı Mustafa Demir’e oyları hak ettiğine sonuna kadar inanıyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı süre zarfında belediyedeki asalaklara fırıldaklara göz açtırmayacağına inanıyorum. Mesela bir şube müdürü hakkında sürekli yolsuzluk uğursuzluk yaptığı bilgisi geliyor. Bu şube müdürü şimdi de Mustafa Demir gelmeden alelacele daire başkanı olmaya çalışıyormuş bilgisi geldi. Bu zamana kadar çalıştığı kurumlarda herkes tarafından fırıldak diye anılır. Kendisini yakinen tanırım! O bu yazımı okuduğunda kalbi hızlı bir şekilde çarpacaktır. Çünkü hakkında çok daha fazla bilgilerim olduğunu çok iyi bilir ama merak etmesin uzman çavuş olayını, şirketten rüşvetle çalıştığı kuruma aldığı fakir genç arkadaşın anlattıklarını yazmayacağım. Hani o gariban genç kardeşimize atari salonundan alınan bilgisayarı 1500 dolara satmak istediğini de yazmayacağım. O gariban çocuğa ‘seni işe ben aldırdım kafamı bozma bana itiraz etme yoksa seni işten attırırım’ dediğini de yazmayacağım.
Hani Samsun bilmem ne envanterleri adı altında 4 trilyona bastırdığınız 9 ton ağırlığındaki kitapları 6 kişiyle beraber bin km uzakta olan İzmir’deki Samsun tanıtım günlerine istiap hadi 1600 kg olan minibüsle nasıl götürebildiğini de yazmayacağım. Sen fırıldağın birisin! Senin şeytanlıklarına akıl sır ermez Ammaaaa, Mustafa Demir’e numara yapmaya kalkma! Benden sana tavsiye; hani şube müdürlüğü yaptığın yerde senden talebi olan müteahhitlere odana yaptırdığın 375 liralık stor perdenin parasını ‘falanca esnafa öde ondan sonra gel’ dediğini de kimseye söylemem. Bu bilgi bana geldiğinde hesabında 16 bin liradan fazla para birikmişti! Diyorum ya sen fırıldaksın ya benim arkadaştan 6 bin lira emanet aldın da vermek istemedin ya, O da aramızda kalacak sen merak etme Bay Fırıldak. O küçücük perdeyi paravan yapıp hesabına biriktirdiğin parayı kimseye söylemeyeceğim rahat ol. Ancak senin o perdelerin gücü adına verdiğin savaşın gayretli mücadelesi Mustafa Demir’in kulağına gider. Seni daire başkanı değil, şeytan yüzünü görmek bile istemez benden demesi… Sizin gibi zıpırlar Ak partili seçmenin gönlünü kırdılar. Siz insan olamazsınız, siz hainsiniz, siz hırsızsınız, siz insanlık düşmanısınız! Sizin gibilerin hakkından Mustafa Demir gelir ancak ona her konuda çok güveniyorum.