Bu karşılaşmadan önce, hocamız ve topçularımızın basına verdiği '' haddimizi bilerek oynayacağız'' demeçlerinin doğruluğunu gördük ilk yarıda. 4-5-1 ile oyuna başlayarak orta alanı kalabalık tutarak, kontra ataklara güvendik oyuncumuz Bance ile. Oysaki Galatasaray daha maç başlamadan çözmüştü takımımızı kağıt üzerinde. Ergün TEBER'in tarafından oynayacaklardı ki bunu da gerçekleştirdiler. Saha içinde ilk yarıdaki hemen hemen bütün ataklarını planladıkları yerden Ergün TEBER'in üzerinden yaptılar, kalecimizin koruduğu bölgeye. Bunun karşılığını da 18. Dakika da Mella'nın '' Ahmet ben şut atıyorum'' telgrafını çekerek gönderdiği top filelerimize buluşturarak aldılar (1-0) Sadece rakip takımın üzerimize gelmesini beklemekle geçirdiğimiz ilk 45 dakika da Galatasaray kalecisi sayemizde hiç terlemeden soyunma odasına gitti.
2. yarı Ekingho'yu Bance ' nin yanına çekerek 4-4-2 ile; artık bende futbol oynamak istiyorum diyen bambaşka bir takım gördük sahada. 54. Dakikada Mustafa SARP ile aldık karşılığını bu güzel futbolun (1-1) ama sadece 28 dakika sürdü bu futbol oynama isyanımız. 73. Dakikada Envanter durumu 2-1 yaparak, bize ' 'sizin haddiniz buraya kadar' 'dedirtti kendi dilince. Golden 2 dakika sonra Ahmet'in 75. Dakikadaki akıl almaz fevri ve sert hareketiyle gördüğü kırmızı kart ve bunun karşılığı olan penaltıyı da hiç ısınmadan kaleyi devir alan Ertuğrul'un sağından ağlara gönderen Galatasaraylı Selçuk durumu 3-1 yaparak bize hakikaten haddimizi bilerek oynamamız gerektiğini anlattı.
Not : Koskoca Arena da dakikalar 61 atlamadı