Hafta içerisin de yoğun bir çalışma temposu geçirdikten sonra Cumartesi günü kiracısı çıkan öğrenci yurdumuzda çalışmak zorunda kaldım. Zira şu usta milleti ile uğraşmak o kadar zor ki insanı adeta çileden çıkarıyorlar. Temmuz ayının başından itibaren yaklaşık iki aydan beri eski mobilyalar, yataklar, bazalar derken nerede ise eşyaların tamamını yenilemenin yanında birde binanın dökülen kısımlarını tamir etmek zorunda kaldık. Tamirat için yaz sezonunda usta bulmak bir hayli zor. Bulduğunuz ustalar ya çok uzun bir zaman sonra geleceklerini söylüyor ya da hak ettikleri ücretin üç dört katını istiyorlar. Önceden işlerimi yapan bir ustam vardı ve bana bir ay sonrasına gün verdi. Başka bir tanesini buldum o da benden çok fahiş bir rakam istedi. Nihayet sonunda bir usta bulduk ve boyaması gereken yerlerin yarısını boyadıktan sonra benim işim tamam deyip, parasını alarak çekip gitti. Baktık ki bu iş olmuyor, iş başa düştü önceki gün yani Cumartesi günü giydik iş elbiselerini, gittik yurda ve beni gören personel şaşırıp kaldı. Onlara dedim ki hangi işi yaparsanız yapın yaptığınız işte başkalarına muhtaç olmadan işinizi yapamaz iseniz işinizde başarılı olma şansınız yoktur
Cumartesi akşam saat 19.30'a kadar iyi bir çalışma sonucu işlerimi bitirdim ve eve gittiğimde vücudumun her yeri ağrıyordu. Sabah kalktığımda yağmur yağdığını görünce sarıldım telefona aradım Ladik Temsilcimiz Fahrettin Bey'i ve Ladik'te havanın nasıl olduğunu sordum. Güllük güneşlik deyince mangalı hazırla köfteyi ben getiriyorum dedim. Yanıma çantamı (eşimi) alarak yola koyuldum. Yolda giderken İncesu mevkii'ndeki kasabımdan köftelik etimi yaptırdım ve soluğu Ladik'te aldım. Kavak Üçhanlar mevkii'ne kadar yağışlı olan hava Üçhan'ları geçince güllük güneşlik bir hal aldı ve yüzümüz deki karamsarlık gülümser bir hal aldı. Ladik ilçesi'ne geldiğimizde saat yaklaşık 14.00 ü gösteriyordu ve Fahrettin Bey'e pikniği nerede yapacağız diye sorunca bana iki yer söyledi. Birisi Göl tesisleri diğeri ise Hamamayağı. Burası eskiden çok uğradığım bir mekandı ancak en son 2002 genel seçimlerinde hac arkadaşım Mehmet Çakar'ın daveti nedeniyle gitmiştim. Ondan sonra bir daha gitmek nasip olmadı. Fahrettin Bey'e dedim ki Hamamayağına gidelim orada ne var ne yok çok merak ediyorum. Yaklaşık on yıldır bu tesisi görmedim Sağ olsun Fahrettin Bey tamam dedi ve Hamamayağı'nın yolunu tuttuk.
Buraya vardığımızda oturmaya tek bir sandalye dahi olmadığını görünce Fahrettin kardeşime dedim ki burayı kim çalıştırıyor tanıyor musun? Fahrettin kardeşim çok ortaklı bir şirket tarafından kiralandığını ancak Kemal Zeybek tarafından işletildiğini söyledi. Fahrettin kardeşime dedim ki şimdi sen buralısın göster maharetini bize ve masa bul sağ olsun orada çalışan bir arkadaşı tanıyormuş hemen bize masa sandalye temin etti. Mangalımızı aldık, semaver çayımız geldi ve kendi köftemizi kendi elimizde yoğurup pişirdikten sonra (Hanımları işe hiç karıştırmadan) bizim Yazı İşleri Müdürü aradı. Müdür köşe yazısı yazmamı isteyince bu kez elektriğe ihtiyacımız oldu. Bilgisayarın şarzı bir köşe yazısını yazmaya yetmiyordu. Fakirlik böyle bir şey işte eski bilgisayarınız olunca yapacak çok şeyiniz olmuyor. Elektrik bulmak zorunda kalıyorsunuz. Nihayet işletmeden elektrik ricasında bulunduk ve arkadaşlar bizi kırmadılar. Onların sayesinde bu köşeyi yazıp sizlere sunma imkanım oldu.
Ladik Hamamayağı Tesisleri'ni özetleyecek olursak, ailenizle birlikte hafta sonu gelip rahat bir ortamda her türlü sosyal donatısı olan çok güzel ve nezih bir piknik yapma imkanı bulabileceğiniz bir yer. Şahsen bu kadar güzel olacağını bilmiyordum. Ayrıca burada bir de kaplıca suyu var ve çok güzel aynı zamanda serin bir su. Havza'daki kaplıca suyunun anası olduğu söyleniyor.
Özellikle sıcak mevsimlerde serin kaplıca suyuna ihtiyacı olan insanların gelip girebileceği bir kaplıca. Belediye, kaplıcanın etrafındaki bakımı çok güzel yapmış ve ortam çok nezih. Personel güler yüzlü ve çalışkan. İşletmeci Kemal Zeybek benim arkadaşım olduğu için onula ilgili bir şey söylersen ayıp olur. İşini her zaman adam gibi yapan bir arkadaş. Velhasıl bir hafta süre ile yoğun tempoda yaptığım çalışmaların ardından güzel bir dinlenme fırsatı buldum. Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki Ladik ilçesi'nde yarım kalmış bazı işlerim var. Onları tamamlayabilmek için bundan sonra çok daha sık bu ilçeyi ziyaret edeceğim. Hele hele şu belediye başkanlığı seçimlerinde aday olmayı düşünen bazı isimler şayet aday olurlarsa onlarla özel ilgilemek üzere Ladik'te karargah kurmayı düşünüyorum. Sizin anlayacağınız bundan sonra Ladik benim ikinci adresim olacak. Kalın sağlıcakla