İşimizin yoğunluğu gereği zaman zaman kısa tatillere ihtiyacımız var aksi halde beynimiz durma noktasına gelir. Başkaları gibi şehir dışına veya ülke dışına çıkmayı pek sevmediğimden yakın ilçemiz olan Havza'yı veya il dışına gideceksem köyüme gitmeyi tercih ederim. Bu konuda sağ olsunlar ailem ve çocuklarım da benim gibi düşündüklerinden tatillerimizi hep birlikte yapmaktan keyif alırız.
Geçtiğimiz bir ayın yorgunluğunu bir nebze atabilmek için Havza Ancere Termal oteli tercih ettik, uzun zamandır hafta sonu tatillerimizi bu mekanda yapmaktan keyif almaktayız. Bu tercihimizin nedeni başta işletmenin fiziki şartları, ardından işleten arkadaşlarımızın kalitesi, müessese müdüründen çalışanlarına dek tamamının sıcak ve samimi davranışları bizleri bu mekana adeta bağlamış durumda. Emeği geçen tüm arkadaşlara şükranlarımı sunduktan sonra konuya girmek istiyorum.
Havza'ya giderken kimseye haber vermedim, hatta bir aile dostum biliyordu. Oonu da çok sıkı tembihlemiş olmama rağmen, akşam yemeğinden çıkıp lobide çay içmeye başladığımızda birde ne görelim; bizim hamamcı ile ilçe Başkanı orada olduğumuzu öğrenip ziyaretimize geldiler. Madem geldiler sefa geldiler hoş geldiler deyip sohbete başladık. Arkadaşlarımız yazdığımız yazılardan bir hayli rahatsız oldukları belli, kendilerine göre de haklılar, saygı duyarım. Ancak bu arkadaşlardan hiç birisi düşmanım olmadığı gibi, Mahmut Karahan yıllardır tanıdığım, sevdiğim bir arkadaşımdır. Benim üzerinde durduğum konu siyasetteki yanlışlardır.
Saat 21.00 de başlayan sohbetimiz 24.00 civarında zor bitti. Şayet üşümeseydim sanırım sabaha dek devam ederdi, arkadaşlar kendilerini ve yaşanan olayları izah etmeye çalıştılar. Bu bir erdemliktir, bir insan kendisi ile ilgili bir yazı yazıldıktan sonra size gelip durumu izah etme gereği duyuyorsa buna medeni cesaret denir, böyle bir teklifi reddetmek hem o insanlara saygısızlık, hem de hakkı inkar etmek anlamına gelir. Arkadaşlarla sohbetimize bu düşüncelerle başladık ve yaklaşık üç saat sohbet ettik.
İlçe Başkanı Mahmut Karahan'ın kendine göre haklı tarafları var. Ancak kanaatimce buradaki temel sorun daha önceki yazılarımda da beyan ettiğim gibi siyaset farelerinin araya girip iki yönetici arasından nemalanmak istemeleridir. Süleyman Demirel yıllarca merhum Özal için Çankaya'nın şişmanı, iktidara gelince onu oradan indireceğiz demiş olmasına rağmen iktidara geldiğinde ilk ziyaret ettiği kişi merhum Özal'dı. Gazetecilerin daha önceki konuşmaları hatırlatmaları üzerine Devletin başı küs olmaz deyip işin içerisinden çıktı. Kanaatimce doğrusunu yaptı. Ne siyaset ne de ülke yönetimi gerginliği kabul etmez.. Gerginlik yaratanlar mutlaka ve mutlaka yok olmaya mahkumdurlar.
Mahmut Karahan iktidar Partisinin ilçe başkanlığı yanında Havza ilçesindeki esnaf ve sanayicinin bağlı olduğu TSO nun da başkanlığını yürüten önemli bir şahsiyet. Murat İkiz ise yine iktidar partisinin ilçe Belediye Başkanlığı yanında Havza'nın sayılı esnaflarından Ali İkiz ağabeyimizin oğlu. Yani hem Havza eşrafından olan bir babanın evladı, hem de iktidar partisinin ilçe Belediye Başkanı. Bu iki arkadaşımızın biri birleri ile kavga etme gibi bir lüksü yok. Peki yapmaları gereken nedir derseniz; bu iki arkadaşımız da akıllı ve zeki insanlar. Dikkat ederseniz sadece akıllı da demedim, sadece zeki de demedim. Zira her akıllı adam aynı zamanda zekidir ancak her zeki adam akıllı değildir.
Bu arkadaşlarımızın her ikisi de hem akıllı hem de zeki insanlar aralarındaki siyaset farelerinin ortadan çıkartıp barışacaklar ve Havza'ya güzel hizmetler yapacaklar. Bu güne kadar birlikte çok güzel hizmetlere imza atmışlar ancak ne zaman ki aralarına şeytanlar girmiş iş değişmiş; işi bırakıp tüm sinerjilerini biri birleri ile uğraşmaya ayırmışlar, bu da hizmetlerin aksamasına neden olmuş. Bu konuda kiminle konuştuysam bu kavgadan hem Ak parti, hem de Havza zarar görüyor ifadesini kullandı. Anlaşılan o ki biz yakın bir zaman da yine Ancere'nin yolunu tutup, bu iki dostumuzu bir araya getireceğiz. Bu arada biz de keselenmeyi ihmal etmeyiz!.. iyi haftalar.