HAFTASONU LADİKTE İDİM
Konumuza girmeden önce bir kaç hususu arz etmem gerekiyor.Birinci konumuz Üniversite idaresi ile ilgili yazdığım Adil Düzenci Üniversite Yöneticileri yazısına Saadet Partisi İl Başkanı Hasan Bayram Var ve Gik Üyesi Nuri Başar'dan ayrı ayrı iki faks geldi. Her iki faksın ortak yanı Adil düzen ifademden bir hayli alındıkları yönünde. Yazdığım yazıdaki ifadelerimi biraz dikkatli okur iseler hiç bir kurumu veya görüşü değil o kurumun veya görüşün düşüncelerini savunduklarını iddia eden kişilerin icraatlarını eleştirdiğimi rahatlıkla göreceklerdir.
Hayatımın hiç bir döneminde geçmişimi inkar etmediğim gibi geçmişimle bilakis gurur duyduğumu ifade etmek isterim. Hayata ilk başlama noktamı oluşturan İmamlık mesleğini severek yaptım ve bugün de o meslek en çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir meslek olduğunu düşünüyorum. Hatta meslekten öte her müminin yapmakla mükellef olduğu namaz ibadetini Devletin görevlisi olarak kıldıran ile Devlet görevlisi olmadan kıldıran arasında en ufak bir fark görmüyorum. Bilakis para almaksızın sırf Allah rızası için namaz kılan kişinin daha faziletli kişi olduğuna inananlardanım.
Siyasete Akıncılar'da başladım, ardından MSP, R.P. çizgisinde devam ettim bu konuda da geçmişimle gurur duyuyorum .Reddi miras gibi bir onursuzluk karakterimde yoktur. Ondokuzmayıs Üniversitesi'nin rektörlük makamında oturan Hüseyin Akan Bey'le Refah Partisinde siyaset yaptık 1995 yılında yapılan Milletvekilliği seçiminde R.P beşinci sıra adayı idi. Eleştirdiğim sayın Rektör'ün bu ulvi davadan Milletvekili adayı olmasına rağmen yaptığı uygulamalardaki hatalarıdır. Yazıdan rahatsızlık duyan arkadaşlarımızın unuttuğu bu davada kendilerinden eski ve kendilerinden çok daha fazla emeğimin olmasıdır.
Arkadaşların çektikleri faks'da hukuki ve cezai yaptırımlardan bahsedilmiş olmasını arkadaşlarımın hukuk bilgisinin yetersizliğine sayıyorum zira Siyasi Partiler Kanunu gereği kapatılan hiç bir partinin devamı olamaz, olacak olur ise kapatma nedenidir. Kendilerini adil Düzenin yegane savunucuları sanan bu arkadaşlarımız bu tür hataları nedeniyle ödenen bedeli de unutmuş olmalılar ki bu tür yazıları kaleme alabiliyorlar. Onlar adına bu davaya gönül vermiş birisi olarak üzülmekteyim, ama tecrübesizliklerine sayıyorum.
İkinci konumuz Pazar günü kaleme aldığım Şeytan Azapta Savcılar İş Başına yazısı bir hayli sese getirdi, konuyla ilgili yazının devamı gelecek. Korku İmparatorluğu kurmaya çalışan bu zavallı ve şereften mahrum insanlar hukukun önüne gelince paniklediler. Ankara 12. Ağır Ceza mahkemesine giden dosyayı da yakında yayınlamaya başlayacağız.Bu soysuzların arkalarında olan siyasetçi, bürokrat, gazeteci ve iş adamlarını toplum öğrenecek. Kedinin köşeye sıkıştığında dalması gibi öteye beriye dalmaya başlamaları sonlarının geldiğinin delilidir. Adalet yavaş işlese de vardır ve uygulanmaktadır. Zaman zaman hatalar yapılsa da münferit olaylardır onları da zamanı gelince yazacağım. Hata yapan kim olursa olsun mutlaka yazılacaktır.
Bu kadar detaydan sonra konuya girmek biraz zor ama yine de gireceğim. Bundan iki yıl önce Ladik Akdağ'da İl Özel idaresi tarafından yapılan tesislerle ilgili bir hayli yazı yazmıştım. Tesisler o dönemde zarar ettiğinden üzülüyordum, merak ettim durum nedir yerinde inceleyeyim diye çıktım yola Akdağ'a gittim. Karşılaştığım manzara bu kez farklı idi kar yağmış, insanlar kayak yapıyor bir hayli yoğunluk var, odalar dolu, müessese çalışmaya başlamış. Ancak yine ortada sorunlar var çok ortaklı işletmede kim baş belli değil, odalar yetersiz yatırım yapılamıyor çünkü sermaye vermesi gereken ortaklar vermek istemiyor. Hal böyle olunca sıkıntı artıyor.
Kanaatimce hepimizin yakından tanıdığı bir iş adamı arkadaşımız işletmeyi satın almak istiyor. Şayet alırsa yatırım yapıp işletmeyi büyütmek istiyor. Umarım alır ve yatırım yapar. Zira bu şehirde güzel iş yapan herkesin arkasında durmak bizim şiarımızdandır. Bizim işimiz üzüm yemek bağcıyı dövmek değil. Temennim şehrin her yerinde yatırımlar yapılıp şehrin şantiyeye dönmesidir. Yatırımın, sermayenin rengi olmaz kim bu şehre bir çivi çakarsa teşekkür ederiz, kim de bu şehre ihanet ederse her türlü mücadeleyi verip gereğini yaparız. Bu duygu düşüncelerle kalın sağlıcakla