Hak! "Hak Getire"

Süleyman Soylu

Ülkemizde hakkını alamadığını düşünenlerin yoğunluğu en yüksek, insanlarımızın biri birine güvensizliği en yüksek olduğu bir döneme girdik.
Kredi kartsız kimse kimseye, başka türlü borç vermiyor.
En küçük tartışmalarda taraflar birbirlerine şiddetle saldırıyorlar ki, bunların ölümle sonuçlandığı sıklıkla görülebiliyor.
Adli kurumlarda dava açmak büyük paralar gerektiriyor, bu yüzden hak aramak yasallığın dışına çıkıyor.
Yönetenler, yasa yapıcılar halkın ağırlıklı yararlanabileceği yasalar yanında sermayenin; halkın yararına olan yasaları bozan, işlevsiz kılan yasaları ekliyorlar!
Neye yaradı halk için çıkan yasalar?
İşsizlik aldı başını gidiyor. Güvencesiz iş tüm kurum ve kuruluşlarımızı tehdit eder duruma geldi. Taşeronluk, kamudaki sağlık kurumlarımızı da tehdit eder duruma geldi.
Bizler kendimizi aldatmayalım, Serbest piyasa gibi (vergisini versin de, nasıl kazanırsa kazansın) para üzerine kurulan, insanı ikinci, üçüncü diye, mal ve hizmetleri ile öteleyen sömürü üzerine bina edilen bir sistemi uyguluyoruz. Bu durum bizi bozuyor, görmemiz gerekiyor.
Fakir fukaralık müzmin hale geliyor ve iş alanları daralıyor. Artık özelleştirmenin de, özelleştirmesi yapılıyor. Taşeronluk yaygın hale geliyor. Kimsenin kimseyi idare edemeyeceği bir emek sömürüsü ortamı oluşuyor. Hükümetin vatandaşımıza gösterdiği iki yok var “Ya işsizlik, ya da güvencesiz iş” Sosyal Devlet yazılı olanın dışında “yok artık” kaderine terkedilmiş bir vatandaş var artık.
Sosyal Devlet, işsiz ve yoksulların geçici aynı ve maddi yardım alması,  yaşlı ve kimsesizleri sürekli aşevine bağlamak değildir.
Sosyal devlet mazlumlardan yanadır. Vatandaşa verilen yardımlar sürekli hale dönüşmeden vatandaşa iş bulmak, çalışmasını sağlamaktır ki; çoluk çocuğuna onurlu bir şekilde baksın isteyici durumuna düşmesin.
Çoluk çocuğunu kendisi okutabilsin, çocuk babası ve ailesi ile övünebilsin ve (başkaları ile değil) de toplumumuz içerisinde saygın yerini alsın. Günümüzde beş gençten biri işsiz görünüyor. Yazıktır! Hak ihlalleri ve siyasi ahlakın yozlaştığı açıktır. Toplumumuzun huzur tesis edilememektedir. Mutlu bir azınlık servetiyle göz kamaştırırken şaşırmamak, içten değil.
Cumhuriyet kurulurken! Toplumumuzun harcı karılırken! Hepimizin canları ve alın teri ile kuruldu. Bu iştiha neden?
Fuzuli derki “ Haris budalalıktan sanır ki; fakir kendi tembelliği yüzünden, zenginde çok çalışmaktan nimete ermiştir!”
Hoşçakalın.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.