İnsanlar hakkında kanaat sahibi olurken önce onlara güvenerek kredi veririm, daha sonra onları takibe alıp yaptıkları icraatlar sonucunda nihai kanaat sahibi olurum. Bu tarz bana mahsus bir tarz olup başkaları tam tersini de yapabilirler. Yani insanları ilk tanıdıklarında onlara güvenmeyip, tanıdıkça haklarında kanaat sahibi olurlar, bu tarz bana uygun bir tarz değil; ben kredinin tamamı ı karşı tarafa veririm o nasıl isterse öyle kullanır. Hakan Durmuşoğlu TÜGVA Samsun Başkanı olduğunda kayınçom bir hayli tepki göstermişti, ben de bu tepki üzerine merak edip Hakan Durmuşoğlu’na sahip çıkma gereği duymuştum, hatta bir arkadaşımı alıp ziyaretime gelip teşekkür etmişti. Ancak aradan geçen zaman sürecinde yaptığı icraatlara bakınca hiç ama hiç olumlu bir kanaatim olmadı; ben çok farklı bir TÜGVA başkanı bekliyordum ama karşıma çıkan tablo benim beklentilerimden çok daha farklı oldu.
TÜGVA yaptığı toplantılara tüm bürokratları çağırıp bürokratları adeta Truva Atı gibi koşuşturmaktan tutun da Reis’in adını kullanarak herkese korku salıp havalarına hava katmanın dışında yaptıkları tek şey belediyelerin imkanlarını kullanmak suretiyle binalar almak, o binaları kendileri almış gibi gidip Bilal Erdoğan’a ve TÜGVA yöneticilerine icraatlarını anlatmak olduğu açık ve net ortada. Mademki belediyelerin imkanları kullanılacaktı o zaman TÜGVA’ya ne gerek vardı? Belediyeler kendi bünyelerinde yurt müdürlükleri birimi diye bir birim kurup başlarına da bir müdür tayin etsinler o müdürler üzerinden de bu işleri yürütsünler olsun bitsin. Belediyeler AK Partili olmasaydı bu binaların TÜGVA’ya verilme imkanı olmayacağı açıkça ortada olduğuna göre, binaların yönetimlerini de belediyeler yapsın, bu iş olsun bitsin.
Belediye başkanları da bürokratlar da ve resmi kurumlarda çalışan insanlar da oluşturulan olgu TÜGVA’nın yöneticilerine ters bakan Reis’e ters bakmış olur. Bir de yolunu bulup Reis’le resim çektirip gazetelerden de “Reis’in Samsunlulara selamı var” diye haberini yaptırdın mı yeme de yanında yat... Allah aşkına sorarım size padişahlık dönemlerinde dahi böyle saçmalık görülmüş mü? Padişahlar zaman zaman tebdili mekan yapıp her şeyi gider yerinde inceleyip olup bitenden haberleri olurdu ama şimdi bu imkan çok fazla olmadığından bunları denetleme organizması da bulunmadığından adamlar Reis’in ismini kullanarak adeta korku imparatorluğu kurma çabasındalar. Bu insanların yaşam biçimlerine, ailelerinin İslami yaşam biçimlerine ve AK Parti’nin dünya görüşü ile uzaktan yakından ne ölçüde ilgisi olduğuna bakıldığında ne kadar uyuşmaktadır, onu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Hazret, Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili yapılan sempozyumda bir yolunu bulup Cumhurbaşkanı ile beraber resim çektirmiş ve resmi anında basına servis edip “Cumhurbaşkanı’nın Samsun’a selamı var” diye haber yaptırmış. Demek ki bu şehirde bu zatı muhteruuun olmasaymış Reisicumhurumuzun selamını da alma imkanımız olmayacakmış. İyiki varsın Hakan Efendi Hazretleri, yoksa bizim halimiz nice olurdu. Bu şehrin Reisicumhur’a yedi sekiz yıl özel kalem müdür yardımcılığı yapan bir Bakanı var, babası Reisicumhur’un aile dostu ve yakın arkadaşı olan bir genel başkan yardımcısı var, dört tane vekili ve her ay İl Başkanları Toplantısı’na giden ve isterse Reisicumhur’la görüşebilen bir il Başkanı var. Şayet siyaset yapılacaksa bu insanlar yapacaklar, demeç verilecekse bu insanlar verecekler, sen TÜGVA ile ilgili konuşacaksın ama onu da belediyelerden aldığın binalarla değil, kendi uğraşlarınla yaptıklarını anlatacaksın.
Gerçi Vezir Hazretleri o binaları TÜGVA’ya tahsis ederken Reis’ten ötürü mü tahsis etti, yoksa ekibinden olan kayınpederi Köksal Ersayın’ın hatırına mı tahsis etti onu bilmediğimizden, bu icraatlar benim de diyebilirsin. Ama bu yapılanların tamamının senin şahsına değil Reis’e yapıldığını da unutma. Şube başkanlığını yaptığın kuruluşun adı Türkiye Gençlik Vakfı, bu vakfın amacı gençliğe hizmet etmek, gençlere milli ve manevi duyguları aşılayıp onları ülkeye faydalı insanlar haline getirmektir. Bu konuda neler yaptın onları bir anlatsan da biz de bilsek. Bu şehrin ve hepimizin Reisicumhuru ne kadar sevdiğini herkes biliyor, senin O’ndan selam getirmene veya O’nun adını kullanarak haber yaptırmana gerek yok; sen yapman gereken neyse onu yap, yeter. Sanırım matlup hasıl oldu. Amacım bağcıyı dövmek değil üzüm yemek. Toplumda yanlış algılamalara neden olan her ne varsa o benim ilgi alanıma girer ve doğru neyse onu buradan toplumla paylaşırım. Bu konu da uzun zamandan beri fısıltı gazetelerinde toplumun kanayan bir yarasıydı, kimse de bunu yazmadığından yine iş bana düştü. Şimdilik bu kadarla yetiniyorum ama gözüm bu insanların üzerinde olacak, haberleri olsun. Kalın sağlıcakla.