HAKKANİYET
Güncel siyasi konularda yazı yazarken, iktidara muhalifseniz ; yolsuzluk, rüşvet ,adaletsizlik, haksızlık v.s. her gün onlarca olumsuz örnek bulup bir oturuşta yazıyı bitirirsiniz.
Çok da okunur alkış da alırsınız!
Eğer iktidara taraftar değil de “ yandaş” iseniz; işiniz daha kolaydır.
Yandaşı olduğunuz kişiyi, Türkiye’nin yetmedi Ortadoğu’nun, o da yetmezse dünyanın lideri diye övgüler yazıp, yağcılık sınırlarını zorlayarak günlük kazanımların peşinde koşarsınız!
Hatta beklentiniz fazlaysa başka yağcıları da geçmek zorundasınız!
Bir adım öne geçer, kainatın lideri diye uçuşa geçersiniz!
Ya hakkaniyete uygun yazacaksanız?
İşte o zaman işiniz zordur!
Ne müzmin muhaliflerce sevilir ne de yandaşlarca övülürsünüz!
Ancak “Fıtrî, insanî, Millîve İslami’i erdemlerin” gereği; hakkaniyete azamî ölçüde uygun düşünmek ve yazmaktır.
Hakkaniyet ölçülerinde düşündüğümüzde:
13 yıllık Akparti iktidarı; ulaşım ve bayındırlıkta tam, ekonomi ve sağlıkta büyük oranda başarılıdır..
Eğitimde ise; fiyasko dönemi yaşatmıştır ve halen de devam etmektedir.
Basın yayın özgürlüğü 1902’li ve 1940’lı yıllara benzetilmeye, hukuk ise kısmî de olsa “emre amâde” olmaya doğru gitmektedir!
Tarih, Adalet ve Kalkınma Partisi dönemini büyük oranda adaletsizliklerin, yolsuzlukların ; bilinçli ve sistematik olarak yapıldığı…
Kalkınma hamlelerinin deplanlı, programlı yapıldığı bir dönem olarak yazacaktır…
Her seçim sonucunda; Milletimiz yaptıklarımızı tasvip ediyor işte diye övünmek doğru bir tavır değildir.
Milletimizin, “ hem sevgisini hem de “alternatifsizlikten doğan çaresizliğini” daha fazla istismar etmemek gerektiğini unutmayalım…
Tarihe bakıp,iktidarken çok sevilen,ebedî ve milli şeflerin, değişmez diye alkışlanan, heykelleri yapılanliderlerin bir anda nasıl gönüllerden silindiği ve alaşağı edildiğigerçeklerinden de ibret alınmalı vesselam…