Yazdığım şiirlerimin sonuna mutlaka o günkü tarihi yazarım.
Çünkü gelecekte birisi bu şiiri okursa, yazıldığı günü bilmeli ki şiirde demek istediğimi daha iyi anlayabilsin.
Aldığım bir kitaba da aldığım günün tarihini yazarım, okumadan da zaten kütüphaneme koymam.
Dün kütüphanemde bir kitap dikkatimi çekti!
“HALİÇTE YAŞAYAN SİMONLAR” “Dün Devlet, Bugün Cemaat”ANGORA yayınevi ve 2010 baskısı. Yazarı; Hanefi AVCI.
25.10.2010 tarihinde almışım ve okumuştum.
Okuduğum zaman beni bir hayli etkilemiş ve düşündürmüştü!
O günlerde, partide tanıdığım herkes cemaatci, herkes “ Hoca Efendi” ci idi…
Samsun’da okulları, Başarı Üniversitesi, dersaneler ve buralara yardım etmek için çırpınan, Başarı üniversitesinin girişinde fotoğraf çektirme yarışmasına girip, fotoğrafları medyada olimpiyat madalyası gibi işlem gören vekiller, başkanlarla doluydu.
Ne yalan söyleyim; Ömrüm boyunca “beyninizi kiraya vermeyin” sözünü düstur edinen ben bile olumlu bakmaya başlamıştım.
Belki de İslam, bunlar eliyle dünyaya yayılacak diye zaman zaman düşündüğüm de olmuştur...
Ama bu kitap beynimi, düşüncelerimi alt üst etmiş acabalarım artmıştı!
Bu acabalar beynimi kurt gibi kemirirken, partimizin tüm üst düzeyleri, Genel Başkanı yani bu gün kü Cumhurbaşkanımızın bile, bu cemaatin açılışlarına, okullarının mezuniyet törenlerine katılması, bizleri de, fakir fukarayı da etkiliyor, bir çok insan çocuklarını bu okullara vermek için mücadele ediyordu.
17/25 Aralık olduğunda herşey ters dönmeye başladı ama yine Akparti içinde halen savunucuları vardı…
Aldandım, kandırıldım denilerek işin üstü örtülür gibi olmuşken 15 Temmuz alçaklığı her şeyin tuzu biberi oldu!
İnsanları buralara teşvik edenler, yani bu cemaate yardım ve yataklık edenler şimdi de diyorlar ki:
Bunlar Fetöş/PDY, PKK’nın 40 yıllık ortağı, 40 yıllık ihanet şebekesi…
Bu yapının, İslami cemaat anlayışını kullanarak, üst yapı oluşturup, taşeron örgüte dönüştüğü hatta CIA tarafından kullanıldığı düşünceleri bende işte bu kitabı okuduktan sonra oluşmaya başlamıştı ama siz koskoca devletlüler onlarla birlik olunca galiba yanılıyorum diye düşünmüştüm.
Madem 40 yıllık yapı, 40 yıl sorgulansın!
Neden 17/25 Aralık yani 2 yıl baz alınıyor ki!
Demek ki son iki yılla sınırlayıp, kendini kurtarmak isteyenler çok fazla var.
Olsun 17/25 Aralık’ı baz alın… Ancak burada bir gariplik olmayacak mı?
15 Temmuza kadar geçen ay ve yıllarda; siz bu okullara; ruhsat verdiniz, müsaade ettiniz, sendika kurmuşlar ve kaçak da değil, izin verilmiş!
Şimdi asıl çakal olan üst yapıyla mücadeleyi sulandırmak için, alttaki garip gureba, işsizlikten yarı maaşa çalışan dersane, okul öğretmenlerini içeri tıkmak gerçekten FETÖ’yle mücadele için mi yoksa, FETÖ çetesi etrafında; suçsuzlar halkası oluşturup onları korumak için mi sorusu gelecekte beyinleri kemirecektir! Sanki FETÖ’yle mücadele değil de, sulandırma yarışı var gibi!
Haliçte yaşayan Simonlar; Hanefi Avcı’ya göre; Dün Devlet idi, kitap yazılırken Cemaatmiş (menfaatte ortakları değil tabii ki). Ben de Sayın AVCI’yla aynı görüşteyim…
Koskoca Devlet ve yöneticileri, küçücük memur Hanefi Avcı’nın 5-6 yıl gerisinde ise, insanlar ne yapsın!
Neyse, bu terör taşeronları hata yaptılar da uyanılmaya başlandı… Belki .!.
Yoksa uyumaya ortak ninnilerle devam edilecekti!
Ya şimdi yeni bir “HALİÇTE YAŞAYAN SİMONLARIN “ oluşmadığını kim söyleyebilir?
Haliç boş mu kalacak!
HALİÇ’in yeni sahipleri çoktan yerleşmeye başladılar bile…
“Dünya’dan bile hızlı dönenler Haliç’e hoş geldiniz” demek isterdim ama diyemem çünkü ben Haliçte yaşamıyorum!
Simonlar: “Sefanız inşallah fazla sürmez, çıkar başka Hanefi’ler” desem yeter her halde!