Türkiye gerginlik içinde. Ak Parti'nin İmralı görüşmeleri süreci ve BDP'lilerin barış adı altındaki yürüyüşleri dün Sinop'ta patladı.
Halka rağmen barışın olmayacağı, sürecin yumuşaması için önce halkı ikna etmenin gerekli olduğu dün Sinop'ta yaşananların ardından bir kez daha ortaya çıktı.
BOP, Ortadoğu ve içinde bulunduğumuz coğrafyayı yeniden şekillendirirken Türkiye'ye biçilen rolün bizi nerelere getirdiği, yaşadığımız gerginlik ve bölünmüşlükle ortaya çıktı. Daha getireceği noktaları hep birlikte göreceğiz.
BDP'li vekiller gelecek bugün. Guya resmi olmayan bir ziyaret.Tek resmi karşılayıcısı ise (Dün yapılan açıklamadaki programa göre) Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz.
Valilik ve Emniyet Müdürlüğü ziyaret ve ayrıntıları ile ilgili hiçbir bilgiye sahip olmadıklarını söylüyorlar. Yani resmen sahip çıkan yok. Ama güvenlik önlemleri had safhada. BDP'liler konuşacak salon da bulamamışlar.
Bir garip durum daha; OMW 'nin çevrim santrali ziyaret edilecek. Bu ziyaretin amacı da açıklanmamış, protesto mu, destek mi? BDP ve Barış ile santralin ilgisini kuramadım. Bugün izleyip göreceğiz.
Vali Sayın Aksoy ise Samsun- Kavkaz Hattı'nın açılışına gelen bakanlar ve açılış töreni nedeniyle mazeretli.
Ve Samsunlu gergin. Bayrak asma kampanyası başladı bile tepki olarak. Bu gün diliyoruz provokasyon olmasın, ortalığı germeye, kavga çıkartmaya çalışanların hesapları tutmasın.
Buradaki tepkilerin değerlendirilmesi nasıl olacak bilmiyorum ama, Türk Halkı, PKK ve temsilcisi BDP'nin samimiyetine ve barışçı olduğuna inanmıyor. Bu olay da BDP ve PKK'yı Kürt halkı ile özdeşleştirmeye, onları kabul ettirmeye çalışan bir anlayış. Ama tutmadı. Sanıyorum tutmayacak ta...
Barışa evet. Ama Kürt halkı ile. Onu sömüren, onun adına emperyalistlerin maşası ve ABD'nin kendi çıkarlarını korumak için oluşturduğu BOP senaryosunun piyonları ile değil.
Türkiye getirilmek istenen noktada kavgalı ve sıkıntılı bir döneme gireceğe benziyor. Sinop'ta yaşananlar PKK ve BDP , özellikle de İmralı ile görüşmelerin çok da tabana yansımayacağı ve halka bunu kabul ettirmenin kolay olmayacağını gösterdi.
Belki lokal bir olay olarak algılanabilir ama dün yine Silivri'de yaşananlar, İstanbul'da avukatlarla polis arasındaki olaylar aslında ulusalcılık-milliyetçilik kavgasının yansıması değil mi?
Ergenekon'da yargılanan ve PKK terörü ile kana kan, dişe diş savaşan askerlerin artık terörist değil de görüşmeler ve oynanan bir oyun olduğu inancının yerleşmesinin kanıtı değil mi ?
Olaylar ve gelişmeler, gerginlikler devam ettiği sürece sert çatışmalara ve tartışmalara doğru gidiyor. Barış derken savaşa mı gidiyoruz? Nedir bu çaba, sizi kabul etmeyen insanlarla neyin barışı.
Müslüman mahallesinde salyangoz satma deyimi yaşam buldu. Karadeniz'de ne barışı arıyorsunuz? Türkiye'de İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir dışındaki Büyükşehirlerde bu olaylar hep yaşanacak.
Ve bir soru daha : Sırası mıydı, gerekli miydi? Derdiniz nedir? Size ve meselelere bakışı ve duruşu bilinen ve değişmesi kuşaklar sürecek bir zaman gerektiren Karadeniz'de neyin barışını arıyorsunuz?Derdiniz bu kavgayı buraya da getirmekse eğer , başardınız, huzuru bozdunuz.
AK Parti sözcüsü Hüseyin Çelik Sinopluları kınadı. Başbakan'ın açıklamadığı ankette AK Partililerin yüzde 50'sinden fazlası İmralı görüşmelerine karşı.
Halka rağmen eli kana bulaşmış katiller ve destekçileri ile cezalarını çekmeden barış yapacaksanız eğer, bunun sonuçları Sinop'ta ortaya çıkan tepkiden öte gitmez.
Şehitlerin kanları henüz kurumadı. Anaların, şehit eşlerinin ve çocuklarının yüreklerindeki acı da çok taze. Ve siz taze yarayı kazıdınız ki; o yara sadece şehit ailelerinde değil, hepimizin yüreğinde.
O şehitler komşularımız, akrabalarımız, kardeşlerimiz, askerlerimiz. Bizler de , yakınlarımız da olabilirdi yerlerinde.
Ya sizin oğlunuz, kardeşiniz, eşiniz şehit düşseydi hain pusularda ; Eli kanlı katilleri ve destekçileri ile barışır mıydınız. ?
Karadeniz'de bu Barış gezisini kim organize ettiyse ve kim planladıysa amacı barış değil ,savaş mutlaka. Huzurlu sakin Karadeniz'i ve şehirlerini karıştırmak.
Çözüm bu değil bana göre ... Kürt halkı ile kimsenin sorunu yok.. Ama BDP, İmralı ve PKK ile?
Ve siz sorunu yayıyorsunuz, çözümü değil ısrarla ... Yaygın basının yaygarası ile düşünceleri değiştirdiğinizi, İmralı Canisini masum gösterip halka kabul ettirdiğinizi sanıyorsanız; işte size cevabı Sinop verdi.