Bazen bir olayı veya bir kişiyi en iyi anlatan dizeler, hikayelerdir. Bu hikaye, İstiklal şairimiz Mehmet Akif'in çocukluğunda dinlediği ve şiirsel bir dille anlattığı bugüne kadar gelmiş güzel bir hikayedir.
- Valide Sultan bir yaz günü, boğazdaki sarayında, mevlit okutacaktır. Bunun için kalabalık ve ihtişamlı bir davete göre hazırlıklar yapılır. Sarayın mevlithanları vardır, var olmasına fakat, bir de ahlakı ve sesiyle adını duyurmuş "mahallenin İmam'ı" vardır.
Valide sultan, mahallenin İmamı'nı da davet etmiş ve İmam o bülbül sesiyle okumaya söz vermiş. Fakat zamanı geldiğinde ortalıkta görünmeyen imamefendi mevlit bittikten çok sonra çıkagelmiş, kızgın haldeki Valide Hanımı gören imam efendi mahçup ve yumuşak bir sesle gecikmesinin nedenini anlatır:
-Henüz akşamdı ki gelsem diye düştüm yola
Yürüdüm haylice...derken hele sen kısmete bak;
Öteden karşıma yaşlıca bir hatun çıkarak:
Göğsün imalıya benzer, sana bir hizmet var
Ama reddetme ki zaten beni mahvetmiş ölüm,
Bir perişan anayım, dağ gibi evlat gömdüm
Kızımın canı için bari bu gece,
Şöyle bir mevlit okutsam, diyorum kendimce.
Nasıl etsem? Okuyan çok ya...Benim yufka elim
Hocasın elbet okursun; hadi oğlum gidelim.
Ne olur bir yorulsan, hadi bekletme günah!
Sen benim yavrumu "şad" et ki rızaenli-llah,
İki dünyada aziz eylesin Allah da seni
Hatunun sözleri divaneye döndürdü beni,
Ne saray kaldı hayalimde ne sultan ne filan...
"Çile dolsun! Yürü öyleyse dedim, oldu olan!
Size yüzlerce imam mevlit okur benden iyi.
Ama bir çare kızın bağrı yanık anneciği,
Yoklasın merdini, namerdini insan diyerek
Yüzlerce hayulaya değip eli boş dönecek
Fukaranın belki seneler siler gözyaşını
Hangi taş bekse, hemen vurmaya baksın başını.
Elin evladına yanmaz parasız kimse,
Çaresizdim sizi bekletmede...beklettimse.
Valide Sultan dayanamaz ve mahalle imamına;
- Hoca der, Valide Sultan, beni ağlatma yeter
Yeniden mevlit okursan bize bu dava da burda biter.