Halkla alay ediyorlar

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç,''Milli Savunma Bakanı İsmet YILMAZ'ın “Terörle mücadele çok iyi gidiyor” sözleri hükümetin PKK terörüne bakış açısını ortaya koymaktadır.

Sanki halkla alay ediyorlar.''dedi. Koç, terörle mücadele açısından en büyük hatanın, bölücü terör örgütü ve temsilcilerinin muhatap alınması olduğunu söyledi.


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, terörle mücadele açısından en büyük hatanın, bölücü terör örgütü ve temsilcilerinin muhatap alınması olduğunu söyledi. Terör örgütü temsilcilerinin muhatap alınmasının terör örgütünün amacına ulaşmasını kolaylaştırdığını aktaran Koç, artık kan üzerinden siyasetin yerini her kimliğin ulusal birlik ve bütünlük anlayışı içinde kendini bulduğu bir siyaset anlayışının alması gerektiğini kaydetti.

Haluk Koç, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Son zamanlarda terör eylemlerinin tırmandığını belirten Koç, dünyada terörü Türkiye kadar uzun süre topraklarında yaşayan ve bu kadar çok sayıda şehit veren bir başka ülke olmadığını dile getirdi.

Terörle mücadele açısından en büyük hatanın bölücü terör örgütü ve temsilcilerinin muhatap alınması olduğunu belirten Koç, terör örgütü temsilcilerinin muhatap alınmasının terör örgütünün amacına ulaşmasının önündeki en büyük kolaylık olduğunu savundu. Terör konusunda hükümetin artık özeleştiri yapması gerektiğini iddia eden Koç, terör olaylarının izlenen dış politika yanlışları ile tırmandığını öne sürdü. Koç, terörle mücadelenin çok yönlü ve bütüncül bir anlayışla yürütülmesi ve siyasi sorumluluğun iktidarca üstlenilmesi gerektiğini kaydetti. Basın mensuplarının artan terör saldırılarına ilişkin sorusuna Koç, aynı anda birden çok merkeze dışarıdan lojistik ve istihbarat destek alınmadan saldırı yapılamayacağına dikkat çekti. Milletvekilli dokunulmazlığı ile ilgili soruya da Koç, CHP olarak kürsü dokunulmazlığından yana olduklarını bildirdi.


Koç,''Hükümet yetkililerinin ve Başbakanın 10 yıllık iktidarı sonrasında artık kamuoyu ile alay etmemeli, milletin dayanma sınırını zorlamamalıdır. “Terörle mücadele dünden çok daha ileri bir noktaya geldik.” “Her şey kontrolümüz altında. Medya olayları büyütmemeli” ifadeleri, gerçekten uzak değerlendirmeler olup, bir şekilde becerisizliğin, iradesizliğin, sürüklenişin itiraflarıdır. Türkiye'yi yönetememesinin yansımasıdır. ''dedi.


BAŞBAKAN ÖZELEŞTİRİ YAPMALIDIR

Başbakan her fırsatta ortak mücadele, ortak akıl ve irade ortaya koyalım çağrısını yapan CHP'ye ağır suçlamalar yönelteceğine, öz eleştiri yapmalıdır diyen Koç,''Gelinen noktada, terörle mücadelenin çok yönlü ve bütüncül bir anlayışla yürütülmesi ve siyasi sorumluluğunun iktidarlarca üstlenilmesi gereği açıktır. Biz olayların izlenen dış politika yanlışları ile tırmandığının altını çizmiştik. Şam, Bağdat, Tahran için Türkiye'nin artık stratejik bir tehdit hatta açık bir düşman konumuna itildiği gerçektir. PKK'nın eylemlerini kitlesel saldırı ve çok merkezli saldırılar şekline dönüştürülmesinin altında bu gelişmelerin ağırlığı da unutulmamalıdır. ''diye konuştu.


Koç uyarılarda bulunarak şunları söyledi:

UYARIYORUZ:

-Türkiye örtülü bir kuşatma altındadır.
-Terörle mücadelede sağlıklı, güvenilir, bağımsız bir istihbarat yapılanmasına sahip değildir.
-Bölge ülkelerinde uygulamaya konulan etnik ve mezhepsel ayrıştırma projesi PKK eliyle Türkiye'de gerçekleştirilmeye çalışılıyor,
-TSK'nın itibarsızlaştırma girişimleri, harekat alanında personelin hem kendine hem de üstlerine karşı güven erozyonu yaratmaya devam ediyor.
-Genel Kurmay, MİT ve Emniyet arasındaki güven bunalımı ortadan kaldırılmalıdır.
-Önce Şemdinli, şimdi Beytüşşebap saldırıları yerinden istihbarat ve lojistik destek olmadan gerçekleştirilemeyeceği açıktır.
-Terörle mücadele PKK'nın sırtı sıvazlanarak, şımartılarak sürdürülemez. Çekingenlik sergilenemez.
-Bugün hakimiyet alanlarının nasıl kaybedildiği ortada.
-Kürt yurttaşlarımızın da terör örgütünün rehineliğinden kurtarılması gerekiyor.
-Terörle mücadele güvenlik boyutuyla hepimizin ortak sorumluluğu olmalıdır.
-Bu arada hem toplumsal, hem siyasal uzlaşma zemini aramak zorundayız. Gerçekçi ve akılcı olmak zorundayız.





İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SİYASET Haberleri