HANGİ AŞI HANGİ HASTALIKTAN KORUYOR??

Bayındır İçerenköy Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Aylin İzat Liceoğlu...

 “İlerleyen yaşla birlikte, aşılandığımız hastalıklara karşı vücudumuzda oluşan bağışıklık bazı hastalıklarda azalır. Yaşımız ilerledikçe, genel anlamda hastalıklara karşı vücudumuzun direnci düşer, hastalanma ihtimalimiz ve gelişen hastalığın şiddetli geçme olasılığı artar. 60 yaş sonrasında grip ve zatürre geçirme riski daha fazladır. Yetişkin yaşta vücudumuzda daha önce olmayan bazı hastalıklar gelişebilir, şeker, kalp, böbrek hastalığı gibi… Bu durumda enfeksiyon hastalıklarına karşı artan hassasiyet nedeni ile korunma daha önemlidir. Yaşam şeklimiz bazı enfeksiyon hastalıkları ile karşılaşma olasılığımızı arttırır. Seyahat etmek veya doğa sporları ile uğraşmak gibi. Yetişkin dönemde hamilelik özel bir dönemdir ve grip ya da tetanoz bağışıklığı özellikle önerilir. Son dönemde doğacak bebeği korumak için boğmaca aşısı yapılması da önerilmektedir. Meslek nedeni ile veya diğer sebeplerle bağışıklığı baskılanmış kişilere, altı aydan küçük bebeklere bakıcılık yapanlara, bazı bulaşıcıhastalıklardan korumak için aşı gereklidir. Tüm bu sebeplerden erişkinlerde aşı en az çocuk aşıları kadar önemlidir” dedi.

Erişkinler hangi aşılarla korunabilir?


Erişkinler, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, influenza (grip), pnömokok, difteri, boğmaca, tetanoz, Hepatit A ve B, meningokok, kuduz, human papilloma virüs ve herpes zoster gibi birçok hastalıktan aşılar sayesinde korunabiliyor. İşte erişkinlerde hayat kurtaran o aşılar;


Mevsimsel Grip Aşısı: Her yıl grip mevsimi başlamadan Ekim-Kasım aylarında bir doz yapılması öncelikle risk grubunda olan kişilere önerilir. Aşının özellikle önerildiği kişiler, 50 yaş ve üzeri bireyler, 6 - 23 ay arası çocuklar; kalp hastalığı, akciğer hastalığı, astım, böbrek hastalığı, diyabet gibi metabolik hastalıkları olanlar; 6-18 ay arası, uzun süreli aspirin tedavisi alması gereken kişiler, grip sezonunda 4 ayını geçmiş hamileler; grip komplikasyonları açısından riskli kişilerle ve 6 aydan küçük bebeklerle yaşayan kişiler, öğrenciler ve sağlık çalışanlarıdır.

Zatürre Aşısı: Zatürre akciğerin hafif veya şiddetli iltihabıdır. Küçük çocuklar ve ileri yaştaki bireylerde ciddi seyredebilir. Zatürre yakın temasla bulaşır. Streptococcus Pneumoniae hastaneye yatış gerektiren zatürrelerin yüzde 30-50’sinden sorumludur. Sigara kullanımı, solunum yollarının viral enfeksiyonları riski arttırır. Aşının özellikle önerildiği kişiler; 65 yaş ve üzerindekiler, kronik hastalığı olanlar; kalp, akciğer, diyabet, kronik karaciğer hastalığı olanlar, alkol bağımlıları, dalağı alınmış olanlar, bağışıklığı baskılanmış olanlar, astım hastaları ve sigara kullanıcılarıdır.

Tetanoz Aşısı: Tetanoz oksijensiz ortamda toksin üreten C.tetani isimli bakterinin oluşturduğu hastalıktır. Toprakta yaygın olarak bulunur. Sinir sisteminde hastalık oluşturur. Her türlü yaralanmayla oluşabilir. Başlangıçta 3 doz aşılanmanın ardından 10 yıl ara ile hatırlatma dozları gereklidir.

Hepatit B Aşısı: Bölgelere göre farklılıklar olmakla birlikte Türkiye’de toplumun ortalama yüzde 5’i Hepatit B bulaştırıcısıdır. Karaciğerin kronik hastalığı sonucunda siroz ve karaciğer kanserine yol açabilir. Sağlık çalışanları, ailesinde taşıyıcı veya hasta olan kişiler, çok eşliler, uyuşturucu kullananlar, başka karaciğer hastalığı olanlar, seyahat edenler bu hastalık için risk grubudur.

Zona Aşısı: Zona olan bireylerin geçmişinde hayatın herhangi bir döneminde geçirilmiş suçiçeği hastalığı vardır. Suçiçeği geçirmiş bir kişinin yaşamı boyunca zona geçirme riski yüzde 25-30’dur. Zona döküntüleri tipiktir. Tek taraflı ağrı ve kaşıntıyla başlar. Nadiren döküntüsüz olabilir. Komplikasyon gelişebilir. Aşı, zonanın sıklık ve şiddetini azaltır. Bir veya iki doz aşı yeterli koruma sağlar.

Kızamık - Kızamıkçık - Kabakulak Aşıları: Önceden kızamık için aşılı olduğunu ya da kızamık geçirdiğini belgeleyen erişkinler dışında tüm erişkinlere uygulanmalıdır. Önerilen 4 hafta ara ile 2 doz şeklindeki uygulamadır. Sağlık personeli, uluslararası seyahat edecek olanlar ve salgın durumlarında o toplumdaki erişkinler, özellikle aşılanması önerilen gruplardır.

Erişkin kabakulak aşılaması için de kızamık aşılanmasındaki öneriler aynı şekilde geçerlidir. Erişkin yaşta kabakulak geçirildiğinde sağırlık, infertilite (kısırlık) ve menenjit gibi komplikasyonlar daha sık geliştiği için bağışık olmayan tüm erişkinlere kabakulak aşısı yapılması önemlidir. Kızamıkçık için erişkinde hedef kitle doğurganlık çağındaki kadınlardır. Hedef gruptakiler için güvenilir bağışıklık öyküsü yoksa serolojik tetkik gerektirmeksizin aşılama yapılabilir.

Meningokok Aşısı: Dalağı alınmış olanlar, bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar, endemik bölgelere seyahat edecek olanlar; HIV enfeksiyonu olanlar, askeri birlikler, yatılı okullar gibi enfeksiyon geliştiğinde salgın olasılığı olan kalabalık ortamlarda bulunan kişilere önerilir.

Hepatit A Aşısı: Risk grubunda olanlar; Hepatit A’nın endemik olduğu yere yolculuk edenler, askeri personel, homoseksüel ve biseksüel erkekler, parenteral ilaç alışkanlığı olanlar, kronik karaciğer hastalığı olanlar, pıhtılaşma faktörü verilenler, Hepatit A yönünden iş riski olanlar (temizlik işçileri, gıda işlerinde çalışanlar gibi), kreşlerde çalışanlar, mental retarde hastaların bakıldığı merkezlerde kalanlar ve çalışanlardır.


Human Papilloma Virus (HPV) Aşısı: Seksüel aktif kadınların yüzde 50’si 2 yıl içinde enfekte olur. Yaşam boyu yakalanma riski yüzde 80’dir. Enfekte kadınların yüzde 80’inin erkek partnerinde de HPV bulunur. Temel bulaşma yolu cinsel ilişkidir ve en etkili korunma yöntemi aşıdır. Aşı 9-26 yaş arasındaki kadınlara önerilmektedir. Hedef kitle seksüel aktiviteye başlamamış genç kızlar olmalıdır. Aşı, bağışıklığı baskılanmış kadınlara önerilebilir ancak etkinliği net olarak kanıtlanmamıştır. Emzirme sırasında uygulanabilen aşının gebelik sırasında uygulanması önerilmemektedir.

Kuduz Aşısı: Şüpheli temas oluşmadan risk grubuna aşılama yapılabilir. Kuduz açısından yüksek riskli işlerde çalışan kişiler (veteriner hekimler, hayvan bakıcıları, kuduz laboratuvarı çalışanları, korucular), kuduz ihtimali olan hayvanlarla sık temas eden kişiler, köpek kuduzunun yüksek olduğu, buna karşı uygun tıbbi yaklaşımın verilemeyeceği bölgelere seyahat edenler bu gruptadır. Toplam 3 doz önerilir. Şüpheli hayvan teması sonrasında ise öncelikle yara bölgesi bol su ve sabunla yıkanarak, en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SAĞLIK Haberleri