Kalbin birçok biyolojik hastalığı vardır. Bu durum tıpçıların konusudur. Ancak, Kur’an’da da kalbin hastalıklarından, hastalıklı kalplerden ve hastalıklı kalplilerden bahsedilir. Bu konuda detaylar da verilerek uyarılar ve hatırlatmalarda bulunulur. Kalbin biyolojik hastalığı ile manevi hastalığının hiçbir bağlantısı yoktur. Tıpçıların tedavisine konu olan kalp hastalığı biyolojik, Kur’anın bahsettiği kalp hastalığı ise manevi ve ahlakidir.
Peygamberimiz de kalbin hastalıkları üzerinde çokça durmuş, birçok hadis-i şerifinde bu konudan bahsederek, özelliklerini belirtip, örnekler vermiştir. Çürümüş meyve ve sebzeler gibi insanların da çürümüş olanlarına, kalbi hasta olanlar denmiştir. Bu Kur’ani bir kavram, Peygamberi bir tariftir.
İnsan özelliklerinin, deneme yanılma yöntemiyle tespit edilip, bunlardan lüzumsuz davranış olarak tanınanları, madde madde listelenmiş olsa; Kur’anın açıkladığı ve Peygamberin tarif ettiği, hasta kalplilerin davranış özellikleri ortaya çıkacaktır.
Bencillik, cimrilik, hasetlik, fesatlık, kibirlilik, riyakarlık, kindarlık, intikamcılık, tepeden bakmak, kötü zanda bulunmak, insanların karşılaştıkları sıkıntılardan zevk duymak, menfaate dayalı dostluklar kurmaya kalkmak, insanları yüz üstü bırakmak, sözünde durmamak, emanete ihanet etmek gibi bir seri insan davranışı; kötü davranış olarak tanımlanmış, bu davranışların yapılmaması konusunda insanlar uyarılmıştır.
Bazı insanlar vardır ki; uzaktan bakıldığında kusursuz gibi görünür, iletişime geçildiğinde, yolculuk ve alış veriş yaparak, birlikte hareket etmeye başlanıldığında, ne kadar da lüzumsuz olduğu anlaşılır. Kalplerde olan hastalıkların; bazen uzaktan görülüp, fark edilebileceği gibi, bazen de makyaşlanmış kötü huylar; ancak yakın ilişkiler esnasında fark edilir.
Kalplerinde nifak olduğundan bahisle, Kur’anın münafık olarak tarif ettiği bu tipler; hastalıklı kalpler, diğer bir ifade ile hasta kalplilerdir. Bu tiplerin insana ve insanlığa, İslam’a ve Müslümanlara zararı çoktur. Öncelikle kendilerine zararları vardır. Hasta ruhlu olan bu tiplerin hayatı; haset ve fesatla, hesap ve beklentiyle geçmekte, Allah’ın taksimatına karşı sürekli muhalefet ettikleri görülmektedir.
Kur’anı Kerimin saydığı olumsuz insan davranışlarının tamamı; hastalıklı kalpleri veya kalbi hastalıklı olanları anlatmaktadır. Hasta kalpliler; kalplerinde ne gibi hastalıkları varsa, onları dil ve elleriyle, söylem ve eylemleriyle etraflarına yansıtırlar. Nifak ehli olan bu tiplerin; her dönemde ve her mekanda bulunabileceklerinden, Yüce Allah, bunların özelliklerini ve sıkıntılarını bildirmiştir.
Hasta kalplilerin eksiği iman olduğu için tedavileri de ancak sahih bir imanla sağlanacaktır. Bir gönülde; infak etmek duygusu yoksa, nifak çıkarma özelliği vardır. İnfak nifakın panzehiri, nifak da infakın düşmanıdır. Hasta kalplileri diriltmek ve düzeltmek için; imanın davranışa yansıyan önemli bir özelliği olan paylaşmayı başarmaları gerekmektedir.
Kuranı Kerimin, hasta kalpliler olarak tarif ettiği insanların; kulakları hakikati duymaz, beyinleri gerçeği tefekkür edemez, gözleri gerçekleri göremez, gönülleri imanın gereklerini hissedemezler. Onlar akıl ve fikirden, muhakeme ve ahlaktan uzak olan hayvanlar gibidirler. Tek farkla ki, hayvanlar; fıtratları üzere yaşarlar, hasta kalpliler fıtratlarını bozarak yaşamaya çalışırlar. Hasta kalplilerden uzak kalmak ve onların şerlerinden korunmak gerekir.