Havacı polis

İnsanların toplu halde bir arada yaşamaya başlamasıyla birlikte ortaya çıkan toplumsal iş bölümü uygulamasında polis memurlarına toplumun asayişini sağlamak görevi düşmektedir.  Merkez nüfusu 480 bin olan Samsun"da 2400 polisin bu toplumsal hizmeti yerine getirmesi gerekirken, bu hizmet maalesef 1644 polis memuruyla veriyor. Peki, Samsun asayiş bakımından çok sakin bir şehir mi ki, 756 eksik personel ile güvenlik hizmeti veriliyor.

Keşke öyle olsaydı. Samsun Karadeniz"de ne çok asayiş olayının meydana geldiği il. Bu açık nedeniyle polis teşkilatı yoğun bir çalışma temposu içerisinde. 12–24 saat esasına göre çalışan birçok polis memurumuz ek görevler nedeniyle ne yeterince dinlenebilmekte ne de çoluk çocuğuna vakit ayırabilmekte.  Hatta ve hatta gece-gündüz demeden ilde asayişi sağlamaya çalışan polis memurları aşırı yüklenmeden dolayı birçok benzer sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor.  En basitinden uyku düzeni allak bullak oluyor.

Bayramları ve resmi tatilleri eşleri ve çocuklarıyla geçiren diğer kamu çalışanlarının aksine polisler ek görevler almakta, normal şartlar altında yapacakları izinden de olmakta. Peki, bunun karşılığında fazla mesai ücreti olarak ne alıyor derseniz koskoca bir hava. Sınavlarda görevlendirilen öğretmenler sınav parası alırken, maçlara gönderilen Gençlik Spor İl Müdürlüğü personeli ek ücret alırken, bayramlarda görev yapan diğer personellere katlanmış ek ücret verilirken, fazla mesai karşılığında polis ancak hava alıyor. Hani sendikaları olsa da sorunlarını dile getirseler, belki bir şeyler olacak ama polisin sorunu ancak biz yazarsak gündeme geliyor.

Hadi çok iyi bir niyetle Ordu, Giresun gibi illerden 200 YTL eksik maaş alan polislerin maaş konusunu “Devlet ayrımcılık yapmıyor,  gücü olmadığı için ancak bu kadar verebiliyor” diyerek bir kenara bırakalım, ya eksik personelle çalışma işi ne olacak? Samsun"da 3 polisin yapması gereken işi 2 polis yapmak zorunda kalıyor. Sadece Samsun merkezden bahsetmiyoruz, birçok ilden büyük olan Bafra"da, Çarşamba"da bu tablonun içerisinde. Düşünün birçok ilden büyüksünüz ve ancak ufak bir ilçeye yetecek kadar personel ile asayişi sağlayacaksınız ve tüm halkı mutlu edeceksiniz. Sıcacık yerlerde oturulurken sıcaktan mayışan beyin hücreleriyle, dışarıda kar soğuk demeden görev yapanları görmezliğe gelerek, “Asayiş aldı başını gidiyor” diyenlere laf anlatacaksınız. Gerçekten çok zor iş.
 
Üstüne üstlük personel azlığı nedeniyle MOBESE sistemiyle asayişi azaltmayı isteyeceksiniz, sizi “Yaparız yaparız” diyerek oyalayıp duracaklar. “İşyerlerine güvenlik sistemleri takılsın” diyeceksiniz, işyeri sahipleri “Ne takacağım polis yok mu görevini yapsın” diyecek.
Hani bir fıkra vardır bir tatbikatta Mehmetçik"in biri elde tüfek yerde yatıyorken komutan gelip sormuş: “Düşman önden gelirse ne yaparsın?” Mehmetçik cevaplamış. Komutan sorularını, “Soldan gelirse, sağdan gelirse, arkadan gelirse” şeklinde tekrarlayıp durmuş. Hepsine cevap veren Mehmetçik"e en sonunda Komutan “Ya düşman tepeden gelirse?” deyince, Mehmetçik dayanamamış, “Bu memleketin tek askeri ben miyim komutanım?”
İşte Samsun"daki polisin durumu da buna benziyor. Hele bir ekipte görev almaya görün, kırk yerden çağırırlar. Çağrılan yere biraz geç kalındı mı, polis zamanında gelmiyor muhabbeti başlar durur.  Halbuki, eksik personel ile çalışan Samsun Emniyet Müdürlüğü"ne biraz destek verilse, eminim ki Emniyet Müdürü Mustafa İlhan ne yapıp edip Samsun"a yeterli personelin gelmesini sağlayacaktır.