Bu hafta Ankaraspor ve İBB' nin üç puan almasıyla birlikte, Urfaspor maçı daha önemli bir hal almıştı Samsunspor açısından.
14 haftadır kaybetmeyen takım kimliğine bürünen Samsunspor' dan beklenti yine üç puandı. Nitekim gerekli üç puanı üç golle de almayı başardı takımımız. Maç saatinde futbol açısından olumsuz bir havanın hakim olmasına ragmen, takım yine kazanmayi bildi ve ilk iki iddiasını son haftaya kadar sürdüreceğini bizlere gösterdi.
Aslında o kadar da guzel bir futbolla kazandığımız bir maçtan soz edemeyiz. Ama herşeye rağmen bu takim yenilmemeye alıştı. En önemlisi de bu zaten. Benim değinmek istediğim nokta ise; bütün rakiplerimiz deplasmanda da kazanmaya devam ediyor, ama bizim teknik direktörümüz sayın Kalpar, deplasmanda hala bir puanla yetinebileceğimizi dile getiriyor. Olmaz hocam, eğer bu takım şampiyonluğa oynayacaksa deplasmanda bir puan bize yetmez. İçerde ve dışarda her maçtan artik üç puan almak zorundayız. Zaten iç sahada taraftar bu takıma o üç puanı bir şekilde aldırıyor. Sende üzerine düşeni yap, bu takima deplasmanda da üç puan aldırmayı başar. O zaman herşey daha güzel olacak .
Son değineceğim nokta ise aşırı dostluk gösteren taraftarımız. Rakip takım taraftarına ve oyuncularına gösterdiğimiz misafirperverlik elbette alkışlanacak derecede güzel bir hareket. Fakat maç öncesi ve esnasında rakip takım oyuncularına aşırı dostluk göstermek bizim takımımıza zarar verebilir. 2-4 yenildiğimiz Ankaragücü maçı buna en güzel örnektir. O yüzden rakip takimlara bu kadar tezahürat etmemeye gayret göstermeliyiz. Puana ihtiyacı olan biziz, başka takımlar değil.
Allah' ın izniyle 15 haftadır yenilmeyen bir takimimiz var. Ben inanıyorum ki iç sahada taraftarın müthiş desteği ile artik puan kaybı yaşamayız. Dış sahada kalan maclarımızdan da galibiyet ile ayrıldığımızda mutlu sona ulasacağız. İşte o zaman çiftlik caddesinde meşaleler yakıp, kutlamalar yapacağız.