İstikrarlı kalkınma hamlesinden hiçbir zaman taviz vermeyeceklerini vurgulayan Tunç, şunları kaydetti: "İstikrarlı kalkınma hamlesinde, dünya projeleriyle ülkemizi tanıştırmanın, şehirlerimizi daha yaşanılır hale getirmenin gayretinde olacağız. Türkiye'nin fiziki kalkınmasını sağlarken geçtiğimiz 21 yılda özellikle demokrasinin standartlarını da daha yükseklere taşıdık. Milletimizle bunu başardık. Adalet alanında, adalete güvenin tesisi, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı anlamında geldiğimiz mesafeyi hiç küçümsememek lazım. O yargıya sürekli taş atanlar, laf atanlar, 'Yargı bağımsızlığı yok.', 'Yargı tarafsızlığı yok.' diyenler, geçmiş dönemlerin yargısını özleyenler, vesayetçi yargı düzenini özleyenler ki onların eleştirdiği, karalamaya çalıştığı yargı, 15 Temmuz'da milletiyle mücadele eden o savcılarımız kahramanca, darbeciler karşısında soruşturmaları başlatan yargımız. İşte bu hazmedilemiyor. Onlar hazmedemeye dursun. Milletin yargısı, milletin hizmetinde, milletin adalete güvenini sağlamada çalışmaya devam edecek. Biz de Adalet Bakanlığı olarak tüm teşkilatımızla onlara destek vermenin gayretinde olacağız."
"Tüm partilerin uzlaşması lazım"
Tunç, temel hak ve özgürlüklerin 21 yılda nereden nereye geldiğinin, standardın nasıl yükseltildiğinin herkesin malumu olduğunu dile getirerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yani bir başörtüsü problemi, bir katsayı problemi, özgürlükler noktasındaki kısıtlamalar, kadın erkek ayrımı, fırsat eşitsizlikleri; tüm bunlar artık geride kaldı. Bundan sonra temel hak ve özgürlüklerin önüne engel koymak isteyenler, karşısında milletimizi bulur çünkü milletimiz artık özgürlüğe alıştı. Hukukun üstünlüğü noktasındaki standartların yüksekliğinden hiç kimse vazgeçmeyecek. Bundan sonra da hedefimiz; anayasamızı daha demokratik hale getirmek, demokratik, sivil bir anayasaya milletimizi kavuşturmak. Bunun için gayret gösteriyoruz."