HEP ÖZLE BENİ
Hep özle beni
boyası kazınmış teknenin
özlemesi gibi denizi
kör satır nasıl
aranırsa bir bileytaşı
saçaklanmış saçları
nasıl özlerse
anne elinden çıkma bir tarak
öylece
hep özle beni
Sandalyeye vurmaya teşne
cellât ayağı gibi
boyundaki ilmek
gibi
hep özle beni
Pencereden ağaçları sayan çocuk
raydaki sese anlam yükler
anlam yükler raydaki sese
pencereden ağaçları sayan çocuk
çocukluğun gibi
çocukluğum gibi
hep özle beni
Yarım kalan ezgilerce
teli bulmakla kırık
mızrap gibi
hep özle beni
Yüzde donup kalan
gülüşlerce
kirli izle yüz yıkayan
ağlamaklarla
hep özle beni
Güneşte kavrulmuş da çatlamış
sıcak sever kertenleler
ve içinde su saklar kaktüs
inadına dikenin
çöl özler gibi bir damla su
hep özle beni
Ömür -say ki ezberdir-
iki dudak arasındadır
dile pelesenk isim
ruhunun zikri gibice
hep özle beni