Dünyaya ilk teşrif ettiğimizde, emeklemeye başlarken, ayakta tutunup yürümeye başlarken, etraftaki eşyaları algılayıp oyuncak yaparken, baba- ana deyip konuşmaya ilk adım atmaya başlarken, ana sınıfına ve ilkokula kayıt olup öğrenci hüviyetine bürünürken... farkında iseniz her biri hayatımızın birer başlangıcıdır. Bu durum hem ebeveyne hem de gelişmekte olan çocuklara heyecan vermektedir.
Gençler ve yetişkin insanların da hayat serüveni içinde yeni başlangıçları vardır. Tabi ki bir şeyin başlamasının evveliyatında biten bir süreç vardır. Bir şeyin hikayesinin bitmesi demek bir başka hikayenin başlaması demektir. Bu bitişler ve başlangıçlar hayat boyu sürmektedir. Geniş çerçeveden bakıldığı zaman doğumla başlayan süreç, ölümle son bulmakta, ahiret hayatı başlamaktadır.
Dünya gelip geçici bir mekândır. Bugün varız, dün vardık, yarın var olacağımız belli değildir. Önemli olan hayırlı işlere başlangıç yapmak, süreci en verimli bir şekilde sürdürmek ve akabinde hayırla sonuçlandırmaktır. Bizim için sonuç önemlidir. Ayet-i Kerime'nin ifadesiyle, " Velel ahiratu kayrun leke minel ula" " ahirinin yani sonucunun evvelinden daha hayırlı" olmasıdır. Hem de Mülk Süresinin 2. Ayet-i Kerimesi'nin beyanına göre; "O, hanginizin daha güzel iş yapacağınızı denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstündür, bağışlayandır." buyurulmaktadır.
Bu İlâhi çerçeve ve kurallara göre hayatımızı tanzim etmek durumundayız. En güzel sonuçlar elde etmek için çaba sarf etmeliyiz. "Hangimiz daha güzel amel" prensibi her zaman gözümüzün önünde olmalı, bütün hayırlı işlere bu bakış açısına göre bakmalıyız.
Hayatın gereği olarak hemen hemen her birimizin hayatında tezahür eden inişli çıkışlı yollar olmuştur. Bir çok badireler atlatmışızdır. İstekle, heyecanla ve büyük umutlar besleyerek çıktığımız yollar, bizi ummadığımız badireli yollara götürmüş olabilir. Hayır gibi görünen işlerin sonu şer, şer gibi görünenler hayırla sonuçlanmış olabilir. Hayat ya bu, önumüze ne getireceği, önümüzden ne götüreceğini bilememekteyiz. Neticesi şer olanlara sabır, neticesi hayır olanlara şükretmekiyiz. Rabbimiz; "Sizin için şer görünende hayır hayır görünende şer vardır Allah bilir, siz bilmezsiniz, buyurmaktadır". (Bakara suresi / 216. Ayet)
Önemli olan kusurlarımıza tevbe etmeli, yaşadığımız acı tecrübelerden ders çıkarmalı, başarılarımıza başarı katmalıyız. Yazımın başlığına dönüyorum. Benim için Denge Gazetesi'nin yazarlar ailesinin içine girmek yeni bir başlangıçtır, yeni bir heyecandır. Denge Gazetesinin Mümtaz Sahibi ve Genel Koordinatörü Sayın Adnan Bahadır hocama beni bu mümtaz ailenin içine girme talebimi kabul etmesinden dolayı teşekkür eder, Allah Teâlâ kendilerinden ve tüm gazete ekibinden razı olsun.
Bu arada Denge Gazetesi'ne köşe yazarı olmamı teklif eden, aracılık yapan ve daha doğrusu vesile olan Edebiyatçı Şair ve Yazar Selim Eroğlu Hocama da ayrıca teşekkür ederim. Hadis-i Şerif'in ifadesiyle "Hayra vesile olan hayrı işlemiş gibidir" ilkesinden hareketle hayırlı işlere vesile olmak ne de güzeldir. Benim için Denge Gazetesi'ne köşe yazarı olabilmek bir başarı ve de bir başlangıçtır. Aynı zamanda bir heyecandır. Rabbimiz çıktığımız bu yolda bizi mahcup eylemesin inşallah. Amin.
Konumuzla ilintili olduğu için Musa as'ın Kur'an 'daki ifadesiyle sözlerimi noktalamak isterim..
25-Musa dedi ki: "Ey Rabbim! Benim göğsüme genişlik ver,
26 - İşimi kolaylaştır,
27 - Dilimden düğümü çöz
28 - Ki, sözümü iyi anlasınlar.
Rabbimiz Hâk'kı hak bilip hakka tabi olan, batılı batıl görüp batıldan ictinap eden kullarından eylesin.
Selâm ve Dua ile...