Eşini daha önce sırtında taşıdığı için bel fıtığı olan Feyziye Altıok, "Hiç bir zaman eşimi bırakmadım" dedi.
Tokat'ta merkeze bağlı Akbelen köyünde yaşayan İbrahim Altıok, 26 yıl önce Feyziye Altıok ile evlendi. Evliliğin ardından çiftin şu anda 23 yaşındaki Merve, 21 yaşındaki Berat ve 19 yaşındaki Enes adını verdikleri 3 çocukları oldu. Ancak, İbrahim Altıok evliliğinden 9 yıl sonra geçirdiği kas erimesi rahatsızlığı sonrası eli ve ayağı tutmayınca engelli durumuna düştü. Köyde eşi ile birlikte evinde bulunan makine ile çorap üretip seyyar satıcılık yaparak yaşamını sürdüren İbrahim Altıok, rahatsızlığının ardından hastane işlemlerini daha kolay gerçekleştirmek amacıyla kent merkezine gelerek Kümbet Mahallesi'nde bulunan tek katlı bir eve yerleşti. Engelli ve evde bakım maaşı ile ayakta kalmaya çalışan aile diğer yandan ise çocuklarının eğitimi için çaba gösterdi. Eşinin engelli olması dolayısıyla büyük zorluklar yaşayan anne Feyziye Altıok ise, yaşadığı bu olumsuzluklara rağmen hayata küsmedi. Çocuklarının eğitimi için büyük çaba sarf eden anne Altıok, diğer yandan ise eşinin eli ayağı oldu. Eşinin evdeki tüm ihtiyaçlarını kendisi karşılayan Feyziye Altıok, tekerlekli sandelye alana kadar da eşini sırtında taşıdı. Feyziye altıok, eşini her sabah giyindirip kucağına alarak önce tekerlekli sandalyeye ardından ise kapının önünde bulunan akülü araca koyarak evinden yolcu ediyor. İbrahim Altıok ise, akülü aracı ile birlikte evinden yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta bulunan Tokat Sakatlar Derneği tarafından açılan 'pazarlama ve kasiyerlik' kursuna katılıyor.
"EN BÜYÜK ŞANSIM EŞİM"
Kas erimesi sonrası elleri ve ayaklarının tutmadığını söyleyen İbrahim Altıok, maddi ve manevi olarak bir takım sıkıntılar yaşadığını söyledi. Kızının evlendiğini diğer çocuklarının ise üniversitede okuduğunu belirten Altıok, "3 aylık engelli maaşı ve bakım maaşı alıyorum. Ama baya bir sıkıntılarımız oluyor. Bir de engelli oldum mu yardım eden olmuyor, bir iş yapmek istesem yol gösteren olmuyor" dedi. Eşinin sayesinde ayakta durduğunu kaydeden Altıok, "Eşim benim elim, ayağım, kolum, nefesim, sesim her şeyim. O benim elbisemi giydiriyor, yemeğimi yediyor, çayımı içiriyor, lavaboya götürüyor. Allah binlerce kez razı olsun. En büyük şansım eşim. Benim ağrılarım, acılarım, maddi manevi sıkıntılarım bitiyor yani. Ben ne kadar dua etsem az. Allah onun yüzünü güldürsün inşallah" diye konuştu.
"BEL FITIĞI OLDUM"
Küçük yaşta geçirdiği çocuk felcinden dolayı sağ ayağı sakat olan ve yürümekte güçlük çeken anne Altıok ise engelli olmanın çok zor olduğunu belirtti. Eşiyle elinden geldiği kadar ilgilendiğini kaydeden Altıok, şöyle konuştu:
"Eşim dışarıya çıkarken ilk önce tekerlekli sandalyeye bindiriyorum. Ondan sonra götürüp akülü arabasına bindiriyorum. Daha sonra kendim sosyal yardımlaşma vakfından aldığım araca binerek eşimle birlikte geziyorum. Önceden sırtımda taşıyordum şimdi kucağımda taşıyorum. Hastanelere götürürken hem sırtımdaydı, o zaman tekerlekli sandalyemiz yoktu. Zaten eşimi kaldıra kaldıra bel fıtığı oldum. Belimin 3 yerinde fıtık var. Ama ben hiç bir zaman eşimi bırakmadım"
Altıok çifti tek isteklerinin çocuklarının eğitim masraflarını karşılayabilmek olduğunu dile getirdi. (DHA)