HER ŞEYİN BİR BEDELİ VAR
Bugün iki konuya değinmek istiyorum konularımızdan biri Vali Beyin merkeze alınması konusu diğeri de Memur-Sen il Başkanı Hamdi Yıldız’ın yaptığı paylaşımla ilgili yanlış anlamalar ve Taflan’a taşınması düşünülen Zafer özel Eğitim Meslek Okulu ile ilgili çıkarılan yaygara olacak. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki giden insanların arkasından konuşmak veya düşen insanlara oh demek gibi bir ahlakım yok ama gerçekleri de yazmadan geçemiyorum. Vali Bey ilk Samsun’a geldiğinde kendisi ile ilgili aldığımız olumlu referanslar nedeniyle ziyaretine gittik. Ziyarette sohbet ederken dikkatimi çeken bir şey oldu, bana falan siyasetçiyle sıkıntın ne filan siyasetçiyle ilgili neden yazıyorsun diye sorunca ona dedim ki, Vali Bey biz gazeteciyiz, siyasetçilerin memurları değiliz, olumlu bulduğumuz şeyleri de yazarız olumsuz bulduğumuz şeyleri de yazarız. Bizim işimiz bu demiştim. Daha sonraki süreçte yaptığı uygulamalarla bazılarının Osman Baba sıfatını kullanmasına neden olduysa da devlette babalık olmaz, herkes eşit seviyede mesafe olur. Vakar ile kibri, tevazu ile zilleti ayırmaz iseniz ve taraf olursanız bedelini ödemek zorunda kalırsınız.
Vali Bey insan olarak mütevazı ve arka planı olmayan bir insan ama devleti yönetmek çok farklı bir şeydir. Gazetelere ziyarete giderken o gazetelerin asıl sahiplerinin kimler olduklarından tutun da mahkûmiyet alıp teslim olmayanların yaptıkları organizasyonlara yardımcı olmaya varıncaya dek çok dikkatli olma zorunluluğu olduğu bir gerçektir. Bir yandan devletin yatırımına izin verdiği, çevreye en ufak bir zararı olmayan ve ülkenin en temel ihtiyaç maddelerinden biri olan ve dışa bağımlılıktan kurtaracak olan enerji santraliyle ilgili İstinaf Mahkemesinin kararını beklemeden sabahın saat yedisinde mühür vururken diğer yandan Atakum’da yapılan City Mall Alışveriş Merkezinin büyük bir bölümünün kaçak olduğu açık ve net ortada olmasına rağmen sesiniz çıkmaz ise elbette bunun bir bedeli olmalı idi.
‘Denge Gazetesinin finansmanı nasıl sağlanıyor? Hangi Belediyeler yardım ediyor?’ diye araştırma yapanlar şimdi neyin ne olduğunu anlamışlardır kanaatindeyim. Siyasette ve basında taraf olup ayakta duracağını zannedenler, iş adamlarının yakınlarına ters kelepçe vurulurken sesini çıkarmayanlar, Belediye Başkanlarına caka satan polislere gereken cevabı vermek varken onlara sahip çıkanlar gelinen noktaya iyi baksınlar da bundan sonra ona göre duruş sergilesinler. Sanırım bu saatten sonra bu işler öyle zannettikleri gibi yürümediğini görürler de akıllarını başlarına alırlar. Vali Beye bundan sonraki hayatında başarılar dileyerek bu konuyu burada kapatıyorum.
FİTNE YAPMANIN ALEMİ YOK
Önceki gün Memur-Sen il Başkanı Hamdi Yıldız’ın sosyal paylaşım sayfasından yaptığı bir paylaşımı define bulmuş gibi değerlendirip anında haber yapan ve bu konuyu sanki Sendika Başkanı, Milli Eğitim Müdürü aleyhinde beyanat vermiş gibi lanse etmeleri gerçeklerle bağdaşmayan çok yanlış bir yaklaşım biçimi ve çok ayıp bir davranış biçimidir. Her ne hikmetse insanların aralarını açmaktan keyif alan bir toplum olmuşuz, oysa ki dinimiz yalanı üç konuda mübah görür; bunlardan birisi karı koca arasını bulmak için, ikincisi savaşlarda üçüncüsü de iki arkadaşın arasını bulmak içindir. Memur-Sen İl Başkanı yaptığı paylaşımda özellikle teftiş kurulunda yaşanan sorunları dile getirmiş ve bir okuldaki müdür yardımcısının yaptığı bir yanlışla ilgili görevden alınırken başka bir okulda daha ağır bir yanlışı yaptığı ortada olan müdür yardımcısı daha sonra şehrin en önemli okullarından birine müdür yapılıp bakanlık müfettişlerinin aklamasını eleştirmiştir. Bu konuda da yüzde yüz haklıdır ama bunun sorumlusu İl Milli Eğitim Müdürü değil, bakanlıktan gelen müfettişlerdir. Kaldı ki o konunun da arka planı çok enteresandır. Normalde o müdür görevden alınması gereken bir müdür olmasına rağmen sırf siyasi müdahale sonucunda aklanmasının kabul edilir yanı da yoktur. Memur Sen hükümete destek veren bir sendikadır. Hamdi Yıldız da onun buradaki il başkanıdır. Kendisiyle uzun uzadıya bu konuyu konuştum, verdiği beyanatın Milli Eğitim Müdürüyle uzaktan yakından ilgisi olmadığını, tamamen müfettişlerin yaptığı yanlış uygulamalara karşı gösterdiği tepki olduğunu beyan etti.
Bir de manşet haberimizde verdiğimiz Atakum’daki Özel Eğitim Okulunun taşınma olayı var, bu olayın arka planı o kadar enteresan ki anlatamam. O okulda 26 öğretmen var, bunların 16 tanesi Memur-Sen’in üyesi kalanları farklı sendikalara üye. Memur-Sen Başkanı Hamdi Yıldız dedikleri gibi İl Milli eğitim Müdürünün aleyhinde bir beyanat vermek isteseydi bu konuyla ilgili verirdi ama müdürün yaptığı uygulamayı doğru bulduğundan en ufak bir tepki vermedi. Peki, tepkiyi kim verdi derseniz; okula yakın evi olan birkaç öğretmen ve hükümet karşıtı sendika başkanı olanların tezviratından başka bir şey değil. Ama maalesef onların sesi çok iyi çıktığından ta AK Partili milletvekillerine kadar ulaşmaları akla ziyan bir durum. Umarım siyasetçilerimiz bunun farkına varırlar da yanlış yapmazlar diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.