Yani aynı anda hem çocuk hem genç hem de yetişkin izleyiciye hitap edecek oyunlar. Sizin kulağınıza da çılgınca gelmiyor mu?
2012 yılında kurulan Craft Tiyatro, Fındıklı’daki bir apartmanın teras katında sahnelediği iyi oyunlarla kurucularının bile beklemediği kalabalık bir izleyici kitlesi oluşturdu. Bu sezon trans birey rolüyle haklı bir övgü kazanan Enis Arıkan ile Güven Murat Akpınar’ın oynadığı ‘Garaj’ ve İpek Bilgin, Melisa Sözen, Ezgi Çelik, Erkan Köstendil ve Melisa Doğu’dan oluşan oyuncu kadrosuyla ‘bağımlılık’ üzerine bir aile hikâyesi anlatan ‘Kalp Düğümü’nü sahneliyorlar. Her iki oyuna da bilet bulabilene aşk olsun!
Geçenlerde Craft’tan bu yıl itibariyle bünyesine çocuk ve gençlik çalışmalarını da katacağını duyuran bir e-posta aldım. Çocuklar için drama, hayvan kuklaları yapma, çocuk yogası, anne çocuk yogası gibi atölyeler; toplu hikâye okuma etkinlikleri filan yapacaklarmış. İlginç olanı ise bu çalışmalar kapsamında yapacakları bir proje. Adı ‘Her yaşa uygun tiyatro’. Yani hem çocuklara hem gençlere hem de yetişkinlere aynı anda hitap edecek oyunlar! Açıkçası kulağa imkânsız gibi geliyor. En azından yetişkinlerin seyrinden keyif alacağı bir oyunu çocukların da sevebileceği fikri. Ama iddianın ardında Craft varsa yabana atmamak gerek.
Tiyatronun kurucularından Çağ Çalışkur’a soruyorum: “Nasıl yani?” Hem amaçları çocuk izleyiciyi de yetiştirmekse eğer, neden sadece çocuk oyunları yapmakla yetinmediler? “Çocuklarla kendi jenerasyonumuzun alışkanlıklarıyla ilişki kurduğumuzu hissediyordum hep. Bunu değiştirmek için elimden ne gelir sorusunu soruyordum kendime. Bu işe soyunmamızdaki bir başka sebepse, çocuk haklarının korunması konusunda çok sağlam durulması gerektiğine inanmamız. Ailelerin de bu konuda uyarılması gerekebiliyor” diyor.
Gerçek bir hikâye
İlk oyun ‘Taşlar’ Avustralyalı oyun yazarı ve yönetmen Tom Lycos ile Stefo Nantsou imzalı. 1996’da Avustralya’da yaşanmış bir olaydan esinlenilerek yazıldı. 20 yıldan bu yana, 80’in üzerinde ülkede, binlerce kez oynandı. Türkiye’deyse ilk kez dün akşam izleyici karşısına çıktı. Oyun, 13 ve 15 yaşında iki çocuğun oyun oynarken topladıkları taşları bir otoban köprüsünden arabalara atmaları sonucu sebep oldukları kazayı ve sonrasındaki yargı sürecini anlatıyor. Suçluluk, suçsuzluk, vicdan, hukuk, adalet gibi birçok kavramı tartışırken, ‘öteki’yle empati kurabilme yeteneğimizi de sınıyor.
Çağ Çalışkur, oyunun ‘her yaşa uygun’ hale getirilmesini şöyle açıklıyor: “Aslında konu oldukça ciddi, bu yüzden yetişkin birini özellikle de anne babaları çok ilgilendiriyor. Ama sahneye koyulma biçimi ve tekst seyircinin hayal dünyasına seslendiği ve komik olduğu için çocukların da ilişki kurabilmesini sağlıyor. Ayrıca sahnede neredeyse hiç dekor yok. Sadece variller, yükseltiler ve bir merdiven. Bütün dünyayı oyuncular kuruyor, bütün efektleri ve objeleri onlar gözümüzde canlandırmamızı sağlıyorlar.”
‘Taşlar’ın rejisi yazarlarından Tom Lycos’a emanet. Kendisi de halen Avustralya’da bu oyunu oynuyormuş. Oyunun iki kastı var. Olgu Baran Kubilay ve Ümit Yaşar Bekar, Erdeniz Kurucan ve Çağdaş Dilber. Her biri Craft’ın yetiştirdiği oyuncular. Onların oyunculuklarına da Craft’ın pek çok işinde olduğu gibi yine İpek Bilgin’in sihirli dokunuşu değmiş. Şimdi bu oyunu izlemeyip de ne yapalım?HÜRRİYET