Her şeyiyle bir yılı daha geride bıraktik.. yeni umutlara gebe olan 2011 de keşkelerimizin daha az olduğu, sağlık, mutluluk, başarı dolu bir yıl olmasını diliyorum
Hayata dair konuşulacak okadar çok malzememiz varki ben yine anneler diyorum. Yaşam standartlarına göre.annelerin bilgisi, sevgisi, hayata bakışını konuşmak istiyorum. Kadınlar dışarıda bir işte, yada evde heryerde kadındır.Fedakar sevgi dolu anaçtır. Yemez yedirir, giymez giydir.Öncelikleri hep evlatları yönündedir. Kucağına bebeğini alan her anne artık yarını iki kişi adına düşünmeye başlar. Kararlarını alırken kızı yada oğlunun varlığı önceliklerin de ilki olur. Eğitimli yada eğitimsiz anne annedir. Köylerinde okul olmadığı için okuma yazması olmayan annemin sağır dilsiz gibiyim dediğini hatırlarım.Biz çocukken dersinizi iyi takip edin birde erkelerin yanına oturmayın derdi canım annem. Çünkü vaktinde dedem kız kısmısı okumaz dermiş. Büyük dayım okumak istemiş, anneannem sırtında taşımış karda kışta komşu köydeki ilk okula, şimdilerde ki gibi servislerin hatta yolun olmadığı dönemlerde, sonrakı yıllarda ki mücadelesini anlatmama gerek yok sanırım hem anneannemin hem dayımın, dayım öğretmen olmuş, canım dayım benim ömrünün son 10 yılında tanıdığım kadariyle annesinin emeklerini boşa çıkartmamış. Evlatları için fedakarlık yapan çok anneler anneanneler var. Bugün kadına değer vermeyen ikinci sınıf vatandaş yerine koyanlarında bir annesi var. Kadın olduğu için toplumda hep susması gerekiyormuş gibi davrananların onları coplayanların bebeklerini öldürenlerinde bir annesi var. Sevgisi tartışılmaz, emeği anlatılmaz gücüne ulaşılmaz yegane temel olan hayat çizgisine kadar engel olunan anneler! Tüm canlılarda analık duygusu tartışilmaz bir üstünlüktür!.. Kırsal kesimde kadının adı yoktur çoğu zaman eğer bir üniversite mezunu değilse.mutlaka doktor, avukat, memur, ögretmen ve bankacı olmalı onlar birazdaha şanslı satış elemanı ve homeofıs çalışanların hiç şansı yok. Belli bir kazanç tablosu olmadığı için belki çalışma saatleri sabah 9 akşam 5 hafta sonları tatili vs olmadığı için, hele evde çalışan kadınların hiç değişmeyen kaderlerimi demeli yemek, temizlik her şey yerinde olacak sonra kendilerine zaman ayıracaklar. Yorulmayada hakları yok. Bütün gün ne işi yaptın denildiği dönemleri biliyorum. Tabiî ki istisanalar dışındaki genellik için sözüm. Bizim mahalleden bilirdim haftanın iki günü sokağa çıkmak çok acil değilse mümkün değildi.Çocukluğumda şimdilerde biraz daha esnek olmakta. Pazar tatil günü kadın birbaşına gezemezdi,diğeri Çarşamba günü Pazar kurulurdu ve çokkalabalık olurdu. Şimdilerde tabiî ki durum biraz daha farklı kadınların gördükleri eğitimle çocuklarına yaklaşmadığı bir gerçek.Toplum olarak gençler daha bir özgür birçok ailede şahit olmuşumdur ana kız arasındaki köprünün sağlamlığını, kadın yavaş yavaş sesini çıkartmakta erkeğin önüne geçememekle beraber. Kararlar birlikte alınmakta. Erkeklerde sorumluluk yükünün ağır geldiğini düşünüyor olsalardı kı bu bir gerçek.Bir elin nesi, iki elin sesi boşuna dememişler. Evlilik kutsal bir gerçek iki kişi birlikte karar verip gerçekleştiriyorlarsa kararlarda iki kişilik olmalıdır değimli? Bir köşede istisnalar hep var asla unutulmaması gereken!
Anaların ellerinin bırakılmadığı,yar, can, canan kadın olduklarının unutlmadığı duygularını bazen mantığın önünde taşımalarının zararının olmadığını onlara yakıştığını sevgiyle gönül gözüyle bakıldığında görmeyen karşı cinslere sevgilerimle..!
Aşklar insana değildir her bahar;
Dağa taşa pabuçsuz gezen çocuğadır bazen,
Özlem duyulan sevgili değildir kalemi eline aldıran,
Yazarsın aklına gelir geçmiş yıllar,
Babana özlemin artar keşke hayatta olsaydı dersin,
Hasretini mis kokan annenle de gideremezsin,
Uzaktır yollar da kalpler,
Adıa Deniz kendi Deniz kızına dır bazen şiirler,
Asi ruhlu fakat sevgi doludur Tutku,
Meleğimdir bahar gözlü Gülşah"ımadır şiirlerim.....