Herkes Ayrı Telden
''Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma, büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim''
Bu yemini meclis kürsüsünden yaptınız, yeminin başında Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatan ve milletin bütünlüğünü kayıtsız şartsız koruyacağıma namusum üzerine yemin ederim dediniz. Namus kelimesini sizde nasıl bir anlamı var, ya yemin etmenin ?
Peki yeminine sahip çıkamayanın sözüne inanılır mı? Söz verdikleri barış konusunda daha ilk günden itibaren silah ve patlayıcı yığınağı yapmaya başladılar. Nasıl bir iki yüzlülüktür bu, bir yüzünüzle barış dediniz, diğer yüzünüzle sokakların , mahallelerin silahlandırılmasına destek oldunuz.
Daha yeni vekil oldunuz kameralar karşısında ne dediniz ? ‘’pkk sizi tükürüğüyle boğar’’ , siz kimsiniz, biz kimiz ? Hangi ülkenin vekili olarak o konuşmayı yapmıştınız? Ya da hangi ülkenin meclisinde namusunuz üzerine yemin etmiştiniz? Bir başkası çıkıp ‘’ Sırtımızı Pyd’ye Ypg’ye yaslıyoruz.’’ diyor. Yemin ettiğiniz meclis kime ait ?
Silopi'de 4 polisin şehit olduğu mayın saldırısına karışan 'Tekoşer' kod adlı terörist, silah sevkıyatı yaparken suçüstü yakalanan vekil tarafından özel aracıyla hastaneye götürüldü. Adana Pozantı'da iki polisi şehit eden teröristin cenazesine katılan vekil, "Her toprağa verdiğimiz şehit, bizim için bir yemin, bir ant oldu. Onlara layık olmaya çalışacağız" diye konuşurken, hangi ülkenin vekili olarak görmekte idi kendisini? Kağızman ve Digor kırsalında bulunan bölücü terör örgütü pkk mensuplarına gıda ve ihtiyaç malzemesi götüren başka bir vekil ,vatan için şehit olan güvenlik görevlilerinin cenazeleri gelirken yüzsüzlüğü ele almış teröristlere erzak taşıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böylesi bir ihanete tanık olmazsınız.
Çözüm süreci tıkandığında ülkede kaos süreci başlatılmıştır.Güneydoğunun bir çok yerinde terör örgütünün çeşitli şekilde saldırılar düzenlerken ateş hep düştüğü yeri yakmıştır. Çözüm sürecine muhalif olanlar bu kez verilen şehitlerden dolayı tepkisini göstermeye başlamıştılar. Hangi savaş veya çatışmada kan akmadığı görülmüştür? Eğer bir mücadeleye başlanmış ise o yol üzerinde ki dikenlere katlanmak zorundasınız. Mazeretiniz neden süreç yapıldı ise, 30 yıldır vurmak onları bitirmedi, sayılarını artırdı. Bir sistem denendi, karşılığını bulmadı.
Oldukça gerilen toplum arasında ki mesafe her yaşanılan olaydan sonra daha da açılmış. Bu ayrışmaya son verilmesi gerekirken basın yayın organlarının yanı sıra sosyal medyadan ayrışmanın üzerine benzin ile gitmiştir. Halkın kendi içerisinde kutuplaşmasına terör örgütünün kandırdığı toplumlarda dahil olduğunda nereye koşuyoruz diye bir soru akla gelmeye başlamıştır.
Terörün geniş alana yayılması için uğraş veren unsurlar, son hafta bu düşüncelerinin gerçekleşmesinden gurur duymaya başlamıştılar. Doğudan gelen şehit haberlerine batıda başlayan hareketlenmeyi bir takım unsurlar kullanmaya başlamış ve protesto eylemleri bir partinin binalarını yakılıp yıkılmasına kadar varmıştı.
Ülke içerisinde yaşanılan kopukluğun bir benzerini Almanya’da yaşayan bir kardeşim anlatıyor. Terörizmin yanında olanlar ile ülkedeki şehit cenazelerine tepki yürüyüşü yapanlar karşı karşıya geldiğinde, Alman polisinin terör yandaşlarının yanında olduğunu ve terörü destekleyenlerin birbirine bağlı hareket ettiğini , Türklerin ise dağınık olduğunu, bir gün sonra başka parti sempatizanlarınca eylem yapılacağını anlatmakta idi. Farkında mısınız, ülkeyi savunanlar birbirinden kopuk. Akp’lisi ayrı Chp’lisi ayrı Mhp’lisi ayrı protesto yaparken, karşı tarafta bir bütünlük mevcut.
Eylemlerin partisi, şekli, sembolü sadece vatan olmalı, Al bayraktan başka bir şey olmamalı alanlarda. Ülke geneline bakın bu kopukluk ayrılık insanlar arasında nasıl bir psikoloji oluşturuyor, birde bunun olmasını isteyenlerin bu parçalı hareket karşısında ki sevincini düşünün.
Ülkenin en büyük sorunu maalesef budur. Halklar birbirinden hızla koparılmaktadır.