HERKES HAKLI

Bayram Ocak

Bazen bulunduğunuz ortamda ilginç yaklaşımlarla karşılaşırsınız. Bir işletmenin danışma bölümünde kişiler arasında geçen dialoglardan bir bölümünü sizinle paylaşmak istiyorum. Bir ilçede faaliyet göstermekte olan kurs için yardım toplamak üzere gelen, iki görevli ile muhabbet etmekteyiz. Yalnız direk muhattap olduğumuz  kişinin, kendinden emin tavrı, konuşmalarındaki karşı tarafı reddedici ses tonu kendini belli etmektedir. Kısa ve net cevaplarla tüm sorulara özlü ve kendince anlamlı cevaplar vermektedir. Belki de kafasının bir noktasında buradan sonra nereye gideceğim düşüncesi vardı.  
Ben -Hocam cemaatlerin çokluğu sorunun bir parçası mıdır ? Cemaatler tek çatı altında toplanılsa amaca hizmet etmek adına, daha etkili olunmaz mı?  Ülkemizin birlik beraberliğe ihtiyacı olduğu bu dönemde daha anlamlı olmaz mı?Hoca - Bir hedefe bir kaç koldan gidildiğini düşünün, daha iyi sonuç alınır.Ben -  Hocam bazı cemaatler cami yada imam seçiyorlar hedefe nasıl birlikte gideceğiz?Hoca - Bu bir fitnedir asla böyle bir şey olamaz.Ben - Hocam üç koldan gitme fikri güzelde araya atılacak bir nifak çatışmaya neden olmaz mı? Bu güne kadar bizi böyle gruplandırıp, ortaya bir sorun atıp yıllarca çatıştırmadılar mı?Hoca -Asla olmaz.                                                                             Evet asla olmaz, olmadı da, yıllarca sağcı - solcu, Kürt- Türk, Alevi – Sünni, diye bu milleti birbirine düşürdüler, eğer ülke içinde birlik sağlanmazsa, bir kaç yüz yıl daha olduğumuz yerde sayar bizim dışımızda birileri zengin ederiz.
Bir başka gün   

Bir partinin il başkanı ile konuşuyoruz. Partinin icraatlarından bahsetmekte konuştuğumuz şahıs. Söz 3. Boğaz Köprüsüne verilen isme geldiğinde "Yavuz Sultan Selim adının insanlarda ayrışma neden olacağını. O dönem iki padişahın dışında iktidar hırsı ile kimsenin kardeşini katletmediğini söyledi.'' Bu onun inandığı doğru idi.
Tarihçilerin büyük bir bölmünün hem fikir olduğu Osmanlı devletinin devamı için, Osman bey döneminden III. Murat dönemine kadar bu sistem kendini devam ettirmesidir. Osman bey, amcasının oğlunu, I. Murat, oğlu Savcı bey ve kardeşi Halil İbrahim'i, Yıldırım Beyazıt kardeşi Yakup'u, I.Mehmet kardeşi Mustafa'yı , Fatih Sultan Mehmet, kardeşi Ahmet'i ,Yavuz Sultan Selim, iki kardeşini. Kanuni Sultan Süleyman, iki oğlunu ve torununu, III. Murat,5 kardeşini katlettiği tarih kitaplarında yer almıştır.
Kardeşler yaşasa idi neler olacaktı ? bunu Osmanlı imparatorluğunun gerileme döneminden itibaren görmekteyiz. Saray içindeki türlü entrikalar, sarayın dışında güç kimin elindeyse onu istemeyiz bu olsun despotluğu sonucunda, koskoca imparatorluk kendini bitirmişti. Osmanlının çöküş nedenleri arasında bir çok madde sıralana bilir mutlaka ama, iki başlılık sistemin bozulmasına neden olmaktadır. Cem sultanın yaşantısı ve hazin sonu buna çok iyi bir örmektir.
Osmanlının belli bir toplumun üzerine gitmesi tezi ise günümüzde kullanılan Kürt sorunu boyutunda bakılmasında yarar vardır. Yavuz Sultan Selim devletin yaşaması  meşru gördüğü işi yapmıştır. Şah İsmail'in Anadolu'da yapmış olduğu mezhep propagandaları sayesinde Osmanlı imparatorluğunun sorunu halletme isteğinin sonucunda yaşanılan bu gelişmelerden Osmanlı tarihinde önemli bir yeri olan padişahı dışlamak akıl karı bir olay değildir. Anadolu birliği sağlanmaya çalışılırken, bir çok Türk beyliğine son verilmiştir. Olaylara birde bu açıdan bakılmasında yarar olacağı kanaatindeyim

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.