Bugün siyaset yazmak istiyorum, nedenine gelince uzun zamandan beri siyasi konulara girmedik, bugün biraz girsek iyi olacak. Savaş konusunda yazmak istemiyorum, nedenine gelince o iş ulusal basının işi bizim işimiz değil, bizim işimiz yerel konular olduğundan öncelikli olarak yerel konulara girmek zorundayız. Bugün seçim olsa hangi parti bu şehirde kaç vekil çıkarır diye konumuza başlamamız gerekirse ekonomik şartları ve seçilmişleri hesaba kattığımızda bugün seçim olsa dokuz Vekilin üçünü Ak parti ikisini CHP, İkisini İYİ parti, birini de MHP alır düşüncesindeyim. Kalan bir vekil ne olur derseniz o çok ortada, hükümetin yapacağı ekonomik ataklar bu vekilin tarafını gösterecektir. Normal şartlarda Ak partinin karşısında bulunan partiler Halka istenilen gibi bir umut verseler durum bundan da farklı olur ama muhalefet istenilen umudu veya beklentiyi karşılamayacağı havası durumu bu noktaya getirmiştir.
İktidarın karşısında bulunan Millet ittifakı toplumun beklentileriyle ilgili ciddi bir alternatif ortaya koymalı, sadece eleştirerek bu işler çözülmüyor. Örneğin dövizle ilgili nasıl bir önlem alınacağı, akaryakıt fiyatlarındaki yükselişin nasıl önleneceği, kısaca mutfaktaki yangını ve ekonomiyi nasıl düzleteceklerini kamuoyuna deklere ederseler kamuoyundan bekledikleri takdiri ve oyu alırlar. Aksi halde sadece iktidara olan tepkinin yansımasını alırlar buda iktidara gelmeleri için yeterli değildir. Siyasi partilerin taşra teşkilatları da çok yeterli değil, sivil toplum kuruluşlarının yaptıkları faaliyetlerin yarısını yapsalar onlara yeter de artar bile. Halkın sesi pozisyonunda olan yerel basınla ilgili de gözle görülür bir çalışmaları yok. Bakınız siyasetçi olmamasına rağmen şehrin valisi bir sabah çıktı, öğlene kadar şehrin önemli yazılı basın organlarını ziyaret edip kamuoyunun büyük takdirini topladı.
MHP il Başkanı Abdullah Karapıçak geçtiğimiz hafta böyle bir çalışma yaptı, ekibiyle yazılı basını ziyaret etti, onun dışında ne Ak parti il Başkanı, Ne CHP il Başkanı, ne İYİ parti il başkanı böyle bir ziyaret yapma gereği duymadılar. Onlar kendi sosyal medyalarından paylaştıkları haberleri yeterli bulduklarından hatta her biri büyük halk kahramanı ve fenomen olduğundan! Böyle bir icraata gerek duymadılar. Merak ediyorum bu arkadaşlar acaba nerede yaşıyorlar, basın nedir, kamuoyu nasıl aydınlatılır, kimler ziyaret edilmeli, toplum hangi köşe yazarına itibar eder bunlardan haberleri olmadığından kendileri çalıp kendileri oynamaktalar. Arkadaşlar kendilerine öyle basın danışmanları veya basından sorumlu İl Başkan yardımcıları seçmişleri dillere destan, kimi geçmişte Ak partili belediyelerden nemalanmakla uğraşmış, kimisi basın nedir bilmez, kimisi de sadece il Başkanına tabi olmakla bu işlerin yürüdüğünü zanneden il Başkanları da işler tıkırında zannederek yollarına devam etmekteler.
İster Cumhur ittifakı olsun isterse millet ittifakı olsun, önce toplumun taleplerini bilmek zorundalar, ardından toplumla nasıl iletişim kuracaklarını ve kendileri nasıl anlatacaklarını bilmek zorundalar ardından da iktidara talip olmak durumundalar. Her partinin yöneticileriyle ilgili ciddi şikayetler alıyoruz, kimisiyle ilgili taciz iddiaları ile geliyorlar, kimisiyle ilgili zamparalık iddialarıyla geliyorlar, kimisiyle ilgili bağlı belediyelerle kurdukları akçeli işlerle ilgili şikayetler alıyoruz ama hiç birini buradan paylaşmıyoruz. Neden paylaşmıyorsunuz derseniz iddia da bulunanlara önce gidin işinizi yargıyla halledin oradan çıkan kararları getirin ondan sonra biz gereğini yaparız diyoruz. Bu işlerin iktidarı muhalefeti yok, yanlışı herkes yapabiliyor, bizim işimiz bu ferdi yanlışları toplumla paylaşmak değil gerekli kurumların gereğini yaptıktan sonra ortada bir delil varsa onu toplumla paylaşmaktır.
Sözlerime son vermeden önce parti ayırmaksızın herkesin işini yapmasını, gereksiz işlere uğraşmamasını tavsiye ediyorum. Bugünlük de bu kadar kalın sağlıcakla…
HERKES İŞİNİ DOĞRU YAPSIN
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.