Sezon sonuna yaklaşıldıkça Samsunspor'da tuhaflıklarda yüz üstüne çıkmaya başladı. Bu yaşanan tuhaflıkların bana göre en önemlisi futbolcuların kendisi için oynamaları. Bundan önce saha içinde birbirinin yardımına koşan, gol atmayı değil gol attırmayı benimseyen bir ekip izliyorduk. Şimdilerde ise bunun tam tersi bir durumla karşı karşıyayız. Futbolcular artık ben atayım, ben kral olayım hesabı içindeler. Takımın başarısını bir kenara atıp, kendisi için oynayan futbolcu sayısının her geçen hafta arttığını maçları takip eden dikkatli seyirciler biliyorlar. Hele hele maçı bir de televizyon veriyorsa. Yakın zamanda bunun örneklerini çok gördük şimdi buradan isim vermek istemiyorum ama bu duruma acil önlemler alınmadığı taktirde geçen sezon olduğu gibi yine son maçta rakibimize iyi misafirperverlik yapmak zorunda kalacağız. Futbolcu kardeşlerimizi anlayabiliyoruz. Sezon sonun geldi bu dönemde sergileyecekleri yüksek performans ve attıkları goller onların bonservis bedellerini yükseltecek. Hadi bir yerde bunu bir yerde anlayışla karşılayabiliriz. Ama arkadaşlar durun daha Samsunspor ligde kalmayı garantilemedi ki. Belki de bilmiyorsunuz. Ama evet daha ligde kalmayı garantileyemedik ne yazık ki. Bunun için lütfen kendinize çeki düzen verin ve yapmanız gerekenleri yapın. Kayseri Erciyesspor karşılaşmasında gol atıp kral olacağım diye koskoca bir şehrin kaderiyle oynuyorsunuz. Çok yazık çok.
KALPAR'IN OKTAY TAKINTISI
Samsunspor Teknik Direktörü Hüseyin Kalpar'ın Oktay Delibalta takıntısını anlamış değilim. Hocam kişisel problemleriniz yüzünden oyuncuları çok çabuk harcayabiliyorsunuz. Lütfen sizin gibi tecrübeli bir teknik adama böyle hırslar hiç yakışmıyor. Samsunspor'a transferinize en çok sevinenlerden birisiyim. İlk zamanlar yaptığınız hamlelerle takımı rayına oturtmayı birazda olsa başardınız. Ama son dönemde yaptığınız ard arda hatalar bu yaptıklarınızı aldı götürdü Sayın Hocam. Her maç sonunda gol sıkıntısı yaşıyoruz diyorsunuz elinizde gol atacak bir kaç adamı da kendiniz kişisel hırslarınız yüzünden kaybediyorsunuz. Erciyesspor karşılaşmasında sizi sonuca taşıyacak tek isim olan Oktay'a sadece 45 dakika şans tanıdınız. Ya sahada yürüyen o kadar oyuncuya nasıl 90 dakika dayandınız. Sizin gibi tecrübeli bir teknik direktör oyuncuları kazanması adına bir çaba içerisinde olması gerekmiyor mu?
ÇEKİRGE MİSALİ
Kötü futbol oynamaya devam ediyoruz. İki hafta önce oynanan Gaziantep Büyükşehir Belediyespor karşılaşmasını kötü futbolla kazanmıştık. Bu hafta ise yine kötü bir futbol sergilediğimiz maçta Kayseri Erciyesspor ile berabere kaldık. O da son dakikada attığımız golle. Ya Dardanelspor deplasmanında yine böyle kopuk ve kötü futbol oynarsak kazanır mıyız? Ya kaybedersek ne olacak. Bunun hesabını kim verecek. Herkesin şapkasını önüne alıp düşünmesi gerekiyor. Kimseyi suçlamıyoruz yanlış anlaşılmasın ama lütfen biraz daha dikkat. Bizler Samsunspor'un neler yapabileceğini azda olsa biliyoruz. İstediği zaman bu ligde yenemeyeceği takımın olduğunuda. Ama neden neden bu eziyet. Ortada bilmediğimiz bir sorun mu var. Çünkü bu hafta oynanan Kayseri Erciyesspor karşılaşmasında takım olarak çok isteksiz bir görüntü sergiledik. Eğer bu durumun haftaya Dardanelspor deplasmanınada yansıması halinde vay halimize.
HAKAN AKMAN
ADAM MI ÖLDÜRDÜ?
Hakan Akman adam mı öldürdü. Bu çocuğun günahı nedir. Birisi çıkıp bunu adam gibi açıklasın. Yıllardır altyapıdan oyuncu yetişmiyor diye dizlerimizi dövüp duruyoruz. Ama heran patlama yapabilecek oyuncularımızı yine kendi ellerimizle ipe götürüyoruz. Ben böyle bir şey görmedim. Yine aynı şekilde Güngören'de ekmek peynir gibi gol atan Adem Gezici'ye gerektiği şans tanımayan ve nedeni hiç kimse tarafından bilinmeyen bir sebepten kadro dışı bırakan bir zihniyeti anlamak mümkün değil anlayamıyorumda. Yönetimin bu konuda gerektiği yerlerde ağırlığını hissettirmesi gerekiyor. Yönetimin işi sadece para bulup, kulübü ekonomik yönden rahata taşımak değildir. Yönetim gerektiği yerde masaya vurmasını bilmeli.
TARAFTARIN ÇİLESİ
Artık taraftarın da takımına olan güveni her geçen hafta azalmaya başladı. Kayseri Erciyesspor gibi takımın kaderini belirleyecek bu kritik karşılaşmaya taraftarın ilgisinin çok az olması bunun en güzel örneğiydi. Yakalanan 5 haftalık seride taraftarın takımına nedenli sahip çıktığını hepberaber görmüştük. Haa bu taraftarların kötü zamanında takımının yanında olmadığı anlamına gelmiyor. Bu büyük taraftar takımını amatöre düştüğünde de yalnız bırakmaz ama futbolcuların saha içerisindeki ruhsuz futbolunu gördükçe maçlara gelmemeye başlıyor. İşte bu dönemde böyle bir dönem. Ama buna rağmen o bilinen kemik taraftar, yine takımının maçlarını gidiyor.