Kabartan, bulmaca merakının 25 yaşında başladığını belirtti. Hayatında sadece 8 ay eğitim gördüğünü, bulduğu her kitabı okuyarak ve bulmaca çözerek kendisini geliştirdiğini ifade eden Kabartan, bulmaca merakının kendisine çok yarar sağladığını anlattı.
Öfkeli zamanlarda bulmaca çözerek sakinleştiğini dile getiren Kabartan, şöyle devam etti: ''Canım sıkıldığında kimseyle tartışmam, kendimi bulmacaya verir, hemen sakinleşirim. Çok sıkıntılı günlerim oldu ama bulmaca çözerek bunları atlattım. Bulmaca çözmenin bana en büyük faydası, hafızamın güçlü olması. Unutmuyorum. Birileri bana bir şey söylediğinde yazma ihtiyacı duymuyorum, çünkü unutmuyorum. Zamanla kendimi geliştirdim, kafamı buna çalıştırdım. Hiç boş geçirmedim günlerimi.''
Komşuları bulmaca yetiştiremiyor
Bulmaca merakını bilen herkesin kendisine bulmaca getirdiğini anlatan Kabartan, ''Ayaklarımdaki rahatsızlık nedeniyle gazete bayilerinden bulmaca almaya gidemiyorum. Bana bulmacaları komşularım getiriyor. Kızım misafirliğe gittiği zaman toplayıp getiriyor. Mahallede adım 'bulmacacı teyze'ye çıktı. Komşular bana misafir günlerinde pasta, börek yerine bulmaca getiriyor, onların sayesinde unutkanlık nedir bilmem'' dedi. Annesine bulmaca yetiştirmekte zorlandığını dile getiren Leyla Altınörs ise, ''Evden çıktığımda annemin benden istediği tek şey bulmacaları. Kendisi evin tüm işini görürdü ama şimdi ayaklarından rahatsızlığı olduğu için dışarı pek fazla çıkamıyor. Bulmaca bulmakta zorlanıyorum. Arkadaşlarıma da söyledim, onlar da bulmaya çalışıyor. Bazen komşular hepsini toplayıp kapımıza bırakıyor'' diye konuştu.