Hiç sorulmayan sorular ve Hazine nerde?

Aşağıdaki sorular bazılarının canını sıkabilir, bazılarını da hiç ilgilendirmeyebilir.
Tıpkı, soyulan bankaların, hortumlanan 40–50 milyar doların bazılarını ilgilendirmediği gibi…
Hangi 40–50 milyar dolar diye sorarsanız, 28 Şubat 1998"den 3 Kasım 2003 yılına kadar ki dönemde saklanan paralar işte…
Hani, laiklik ve Cumhuriyet istismarcılarının, vatansever şövalyelerin fink attığı dönem işte…
Anlayın canım, irticanın gelip bankaların kapısına dayandığı, irtica ile mücadeleye ömürlerini adamış büyüklerimizin, 40–50 miyar doların irticacıların eline geçme tehlikesine karşı, bu paraları bankalardan, yardımcıları vasıtasıyla çuvallara koyup emin bildikleri yerlere sakladıkları dönem işte…
Sahi, irticacıların eline geçme tehlikesine karşı bankalardan alınarak emin yerlere saklanan o kadar paradan kimler pay aldı, merak etmeye değmez mi?
Ya da o paralar, ilerde tekrar irtica tehlikesine karşı kullanılmak üzere Kaf dağının ardında olan Ergenekon platosundaki mağaralarda muhafaza ediliyor olmasın?
Benim tahminim paraların emin ellerde saklandığıdır. Yoksa şimdiye kadar, hâkimlerimiz, savcılarımız ve de müfettişlerimiz peşlerini bırakmaz, tüyü bitmemiş yetimin paralarını kimsenin gırtlağından geçirmezlerdi!
Paralar bilinen birilerinin güvencesinde olmalı ki, medya da artık yer almıyor…
Milletimiz rahat olsun, en azından olası bir irticai tehlikeye karşı bazılarının stok hazinesi var galiba…
Gerçi İstanbul fethedilirken saklanan Bizans hazinesi, 555 senedir bulunamadı…
Meğer yerini sadece Konstantin biliyormuş, o da fetih sırasında ölmüş…
Bizimkiler böyle hata yapmasınlar diye tarihten hatırlatma yapıverdim…
Hazinenin yerini hiç olmazsa üç kişi bilmeli ama bir kişi uzanmalı…
O dönemin emekli bir şövalyesi, güvendikleri demir gibi bir el veya yakını, birde şanslı doğan iş adamı bilsin yeter!
Hazinenin yeri de yalçın kayalarda yuva yapan Doğan yuvası gibi olmalı…
Hepsinin seçtiği yılmaz bir kardeşleri olursa çok da mesut olurlar ve o zaman değme keyiflerine…
Sorulamayan sorular diye başlık attık ama nerde sorular derseniz:
Bari sorularımızı da soruvereyim!
— Hazine nerde ve yerini kimler biliyor?
 —Bu Ergenekoncular kontrolden çıkmış çeteler mi, yoksa gerçekten vatansever istihbarat elemanları mı?
— 40–50 milyar dolar gerçekten hortumlandı mı yoksa klasik karalama hikâyeleri mi?
— Kim ne kadar ceza aldı bilen var mı yoksa herkes serbestte, boşuna mı yazıyoruz?
— Şu 28 Şubatçılarının amacı neydi, hedeflerine ulaştılar mı yoksa pişmanlar mı?
— 28 Şubatın siyasi ve siyasi olmayan aktörlerini milletimiz siyasi mevta yaptı ya, ruhlarına fatiha mı okuyalım yoksa kokteyl mi düzenleyelim?
— Son sorumuz, her yıl 28 Şubatı anacak mıyız yoksa tarihin çöplüğüne atalım gitsin mi?