50 yıllık Devlet Tiyatroları sanatçısı, ameliyat olduğu hastaneye bağışta bulunmak isterken altından kalkamayacağı bir borçla karşı karşıya kalmış.
"Çalıkuşu", "Üvey anne" gibi dizilerle hafızalara kazınan ve son olarak da "Beyaz Melek" filmiyle ustalığını sergileyen Tomris Oğuzalp'in sanat yaşamı ödüller ve başarılarla dolu. Ancak 74 yaşındaki usta sanatçı, zor ve çaresiz bir dönemden geçiyor. Bakırköy'de kirada oturduğu tek göz odalı evinde yaşam mücadelesi veriyormuş.
Star TV'den Özge Birişik'in haberine göre; arka arkaya geçirdiği ameliyatlar yüzünden yorgun düşen Tomris Oğuzalp, iki haftadır yatağından kalkamıyor ve Yaşadığı maddi sıkıntılarsa onu daha çok yıpratıyormuş.
80 yaşındaki sanatçı, şu an tek göz kiralık bir evde yalnız yaşıyor ve komşularından aldığı yardımla geçiniyormuş. Bu dramın nedeni ise Emekli Sandığı'ndan aldığı maaşına kredi kartı borcu yüzünden haciz konulmuş olmasıymış. Emeklilik döneminde rahat etmeyi planlayan Oğuzalp'ın bu duruma düşmesine ise yaptığı bir bağış neden olmuş.
Bugün gazetesinin haberine göre; iki yıl önce Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde safra kesesi ameliyatı olan sanatçı, doktoru kendisinden bölüme bir cihaz bağışlamasını isteyince biriktirdiği 20 bin TL kadar parasının üzerini kredi kartı ile tamamlamış. Ancak kredi kartı borcunu bir türlü kapatmayı başaramayan Oğuzalp'in emekli maaşına bir süre sonra haciz konulmuş.
Ancak usta oyuncuyu ne borçları ne de kaldığı ev üzüyor, en şikayetçi olduğu konu vefasızlık: "Sapasağlamsan karşısında herkesin, o zaman senden iyisi yok. Ama zayıfladın mı sana yardım eden de olmuyor."
35 ŞARTLA EVET!
Büyükbahçe HES Projesi, "tarım arazileri" üzerinden geçen Erzurum Tortum Dikmen Köyü sakinleri, "Her şeyin bir bedeli var" diyerek şirkete, 35 maddelik bir liste vermiş. Türkiye'de enerji projeleri arasında en büyük muhalefet hidroelektrik santrallerine karşı yaşanıyor. HES'lerin yükseldiği her ilde, her beldede yöre halkı "Deremize dokunmayın" diyerek sokağa dökülüyor.
Tepkiler o denli yoğun ki, artık sapla saman birbirine karışmış durumda. HES'lerle ilgili genel bir ifadede bulunmak gerçekten zor. Projeyi usulüne uygun olarak, ekolojik şartları gözeterek yapan da var, bölgenin canına okuyan da! Ancak bir belge, köyünün, beldesinin sınırları içinde HES kurulanların sadece eylemle yetinmediğini ortaya koyuyor. Erzurum'un Tortum İlçesi Dikmen Köyü sakinleri "Madem tarım arazilerimiz gidiyor, o zaman bunun bir bedeli olsun" deyip 35 maddelik bir liste oluşturmuşlar. Oldukça kabarık olan bu liste doğrusu biraz da komik.
Dikmen Köyü'nün HES'e karşı isteklerinin sıralandığı listenin başında "Köyün 49 yıl boyunca tüketeceği elektriğin şirket tarafından bedava karşılanması" var. Köprüler, okul ve idare binası, 4×4 araçlar, burs ve okul servisleri ise cabası. Bütün köye Mobese takılsın, muhtara da 4×4 verilsin. Nasıl amaa?
Dahasını merak edenleriniz varsa devam edelim. Altta çok amaçlı salon ve WC'lerin, üstte 5 dersliğin bulunduğu, bahçesi özel ışıklı okul inşa edilsin. Alt katında işyeri, üst katında toplantı salonu, muhtarlık bürosu, misafirhane olan kaloriferli, duşlu bina yapılsın. Dikmen Köyü köy tüzel kişiliği adına 4X4 yeni bir araç bağışlansın. Yakıt giderlerini şirket karşılasın. Köyümüz nüfusuna kayıtlı olup üniversitede okuyan öğrencilerimize şirketiniz tarafından burs verilsin. Köyümüz mahallelerini kapsayacak şekilde (MOBESE) kameralı sistem ve kablosuz anons sistemi kurulsun. Sürbahan ve Vağaver yaylalarımızın her birine cami, bay-bayan WC ile 2 ayrı köprü yapılsın. Köyümüze cenaze yıkama aracı ve bu aracı çekebilecek 4X4 traktör alınsın. Derenin taşkınlarına karşı koruma duvarı yapılsın. Bu dere üzerinde evlere geçiş için 3 ayrı köprü kurulsun
Dikmen Köyü mahalle çeşmeleri yontma taştan olacak şekilde yalaklarıyla birlikte yeniden yapılsın.
Köyün talepleri gizli saklı değil. Dikmen Köyü Muhtarı Nihat Hançerlioğlu öncülüğündeki ihtiyar heyeti talepleri toplamış ve listeyi Büyükbahçe HES Projesini yapan Kayen Beta Enerji Elektrik Üretim şirketine göndermiş. Ardından da söz konusu talepleri içeren mektup Enerji Bakanlığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Tortum Kaymakamlığı, Erzurum Valiliği, İl Özel İdaresi gibi kurumlara da ulaştırılmış. Haydi hayırlısı
TWİTTER SAVAŞI!
Twitter siyasi bir polemiğe sahne olmuş. Twitter'i etkin bir şekilde kullanan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'la, Has Parti İstanbul İl Başkanı Mehmet Bekaroğlu Twitter'da birbirine girdi. Tartışma Bekaroğlu'nun Twiter hesabına, "Kayseri'de 'Kahrolsun İsrail' sloganları atan 30 genç için suç duyurusu yapanın Gençlik Bak. Suat Kılıç olduğunu biliyorsunuz, değil mi?" yazmasıyla başlamış.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç bu Twite, " Kayseri'de gençlerin İsrail protestosu ile ilgili işlem Savcılıkça re'sen yürütülmektedir, şahsım ve GSB ile ilgisizdir" şeklinde karşılık verdi. Ancak Bekaroğlu iddiasını sürdürmüş. Has Parti İstanbul İl Başkanı Bekaroğlu, "Ben hala suç duyurusunun yapıldığını, bu davanın resen açılmadığını iddia ediyorum" demiş. Bekaroğlu bu konudaki twitlerini sürdürmüş. Bekaroğlu çeşitli defalar, "Herkes bunu konuşuyor, ben dillendirdim. Hayır dediğinizde de retweetledim, izleyicilerime duyurdum, Bu soruşturmayı savcı resen açmış olabilir mi? Gençler "kahrolsun İsrail" diye bağırdıkları için" diye yazmış.
Bunu gazetelerde okumuşsunuzdur. Haberi Doğan Haber Ajansından Özgür Altuncu yazıyor. Özgür Altuncu, CHP eski il başkanı Naci Altuncu'nun da oğlu. Çok iyi gazeteci. Haberi nedeniyle kutluyoruz.
SASKİİİİİ..
Siz bir pazar günü ne yaparsınız? Dinlenirsiniz değil mi? Hele soğuk kış günü ise bu pazar evinizde olursunuz. Çamaşırlar varsa yıkanır, banyolar yapılır. Eğer suyunuz akıyorsa bunu yapabilirsiniz tabii. Ben de dün banyoya girdim. O da ne, pat sular kesildi. Çamaşır makinesi çalışıyordu o da anında tık. Ne oluyoruz diyemedik. 185'i arıyoruz meşgule yatmış. Hemşerim Sayın Coşkun Öncel'e sormak istiyorum. Böyle programsız kesintiler neden kaynaklanıyor? Biz Adalet Mahallesi'nde oturuyoruz. Son zamanlarda sık sık yaşanan su kesntileri vardı, ama Son birkaç gündür kesintiler bitmiştir diye düşünüyorduk. Yanılmışız. Yarım günlük keyfimiz de kaçtı. Çamaşır makinemiz de bozuldu. Samsun yaşanmaya değer önemli kentler arasında olabilir mi Peh, peh, peh..
GÜZEL SÖZ
Giden midir terkeden, yoksa kalan mı ? Şair der ki, Kalan gidenin gitmesine ses çıkarmıyorsa, çoktan terketmiştir.
SIRITMA
Genç rahibelerden birisi telaşla koşarak gelir ve baş rahibenin
önünde diz çökerek: "- Değerli hemşire sormayın başıma neler geldi?"
"-Neler geldi kızım?"
"-Bahçede çiçek topluyordum, birden bahçıvanın oğlu ortaya çıktı
ve bana
"
"-Tecavüz mü etti?"
"-Evet..ya hamile kalırsam?
"-Peki kızım sen şimdi mutfağa git, bir limon al kes ve suyunu iç.."
Genç rahibe kırıtarak sormuş: "-Aaa. Limon hamileliği önler mi?"
"-Hamileliği önlemez de en azından sırıtmanı engeller"