HİKAYELERE UZANAN KİRLİ ELLER

Semiha Sandıkçı

Çocuklar doğduklarında temiz, boş bir kağıt gibidir.İlk önce anne babanın,sonra onlarla birlikte çevresindeki kişilerin, aldıkları eğitimlerin, yaşadıkları toplumun zamanla yazdıklarıyla bir hikayeleri oluşur.Yaşam hikayeleri oluşur.Giriş bölümünü anne baba yazar, gelişme bölümünde diğer hepsi satır satır oluşturur bu hikayeyi, sonuç bölümü de hepsinin oluşturduğu hikayeden çıkar.Bu sonucun mutlu bir son olmasını istiyorsanız en başından temiz ve itina ile,dikkatle seçilmeli hikayenin her bölümü.Masallar ve hikayeler önemlidir çocukların dünyalarında.Anlatılan unsurlarla çocukların hayal dünyalarına bir kapı açılır,hayal kurma yolculuğuna çıkmalarına olanak sağlar. Eğlenerek öğrenirler bu sayede.Çocuğun içinde bulunduğu toplumu, kuralları, ahlâki normları, değer eğitimi unsurlarını anlamasını sağlar.Karakterleri ve olayları içselleştirerek empati kurma yeteneği kazandırır.

Masallar iyi sonla biter ve çocuk iyi ,kötü ayrımına varır,bu kıyaslamayı yapar ve iyiyi seçer.Belki de ilk özgür seçimlerini yaparlar.Çocuklara kendini daha iyi ifade edebilme imkanı sunar ,kelime hazinesini artırır.Zihinsel gelişimine etkisi  bulunur, onların gelişmekte olan iç ve dış dünyasına katkı sağlar. Böylesi önemlidir hikâye ve masallar.Şimdi pis eller değiyor çocuklarımızın o temiz hikayelerine.Darbe vuruyorlar,hayat hikayelerinin satırlarını,hayal dünyalarını karalıyorlar.Kâbus gibi çöküyorlar. Geçtiğimiz günlerde İBB kitapçısında satılan kitaplar skandal olarak gündeme geldi.Ülkemizde Türkçe'ye çevrilip, baskıları yapılan istismar ve profili sapkınlarına karşı uyarı mahiyetinde yazılmış MIŞ!"Çıtır çıtır felsefe","Küçükler ve Büyükler"adlı kitaplar öğretmenler tarafından tavsiye ediliyormuş ve okuma günleri yapılıyormuş.Çıtır çıtır beyinlerini yıkıyorlar, yavaş yavaş ahlaklarını bozuyorlar çocuklarımızın. "Aşk ve Dostluk"kitapta ilkokul çocuklarına belki de daha küçüklere fiziksel teması ve cinselliği özendirici ifadeler kullanılıyor.Diyor ki:"Aşk iki kişilik özel bir alana ihtiyaç duyar, aşk ancak bu özel alanlarda var olur;ancak bu özel alanlarda öpücüklere,okşamalara ve dokunuşlara yer vardır.Bedenler birbirini keşfeder ve birbiriyle konuşur."Kitabın başlığına bakın aşk ve dostluk,dostluk, arkadaşlık değil, küçücük çocuklara evlilik içinde yaşanacak olayı anlatılıyor,o yaşta bunları yapmaya teşvik ediliyor.Bu yaşlarda çocuklar meraklıdır, yanlış doğru ayrımını henüz yapamamaktadır.

Bir başka kitapta ,bir erkek çocuğunun arabada yanına oturan bir erkek tarafından nasıl taciz edildiği detaylarıyla anlatılıyor.Bu tür olayların yanlışlığı anlatılacak ise böyle özendirici şekilde,hikayeleştirerek anlatılmaz.Bu normalleştirme olur,daha çok merak duygusu uyandırır.Bu kitaplar özellikle toplumsal deformasyon için yazılıyor. Serinin "özgür olan ve olmayan"kitabında da uyuşturucu konusunda tepki çeken şu ifadeler var:"Liseli Tara uyuşturucunun tehlikelerinin farkındaydı ama yine de almak istiyordu.Kendisi özgür bir seçim yaptı,denedi".Merakı bu ifadeyle kaşıyorlar," yanlış da olsa istediğin herşeyi yapabilirsin, özgürsün "alt mesajını veriyorlar.Özgürlüğü sınırsız bütün heveslerin, merakların yaşanması olarak gösteriyorlar.Sonucu ne olursa olsun.Öyle işliyorlar ki böyle giderse kendi çocuklarımıza tek kelime edemeyen, onları korumak için bile olsun müdahale edemeyen, vasıfsız ve etkisiz kişiler olacağız.Çocuklarımızı televizyondaki,internetteki zararlı içeriklerden koruyalım derken şimdi okudukları hikayelerden, öykülerden koruma gerekliliği ne acı.Onlara aldığınız kitapları önce sizler okuyun,haberdar olun.

2019 yılında da ülkemizde bir yazarın "Zümrüt apartmanı"adlı kitabında pedofili öykü geçtiğinden yine gündem olmuştu.Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler bakanlığınca kitaplar toplatılmış,yazar, basım ve dağıtım yapan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, yazarı göz altına alınmış.Sonrasında ne oldu,ne ceza aldılar bilmiyoruz.
 Bunların ardından bakanlığımız bunların önüne geçmek için ne yaptı, nasıl önlemler aldı?Şimdi hala neden bunlardan bahsediyoruz? İllaki bir şeylerin görülmesi ve önlenmesi için insanların canının yanıp, veryansın mı etmesi lazım? Sonuçta ilk taşın atılması önemlidir,bunun önüne geçilmez ise diğer taşları önleyemezsiniz.Suç ortaya çıkmadan önlemlerin alınması,ilk görülmeye başladığı zaman engellenmesi gerekmez mi?
 Daha önce yazmıştım hedef çocuklar,gelecek nesiller.Toplumda çocuklarımızdan,onların gelişiminden, geleceğinden daha önemli ne olabilir?.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.