HİLAFET ve HALİFE

Adem Alan

Hilafet, halife diyenler, keşke istedikleri şeyi iyi araştırsalar!
Siyasi ihtirasların, politik ayak oyunlarının figüranı olacak bir halifenin İslam dünyasına nasıl bir faydası olacak!
Belediye Başkanı, muhtar hatta partiye ilçe başkanı seçiminde bile birbirine düşenlerin istediği hilafet İslami olacak mı?

HALİFELİĞİN TARİHÇESİ

Peygamber efendimizin ( s.a.v.) vefat ettiği, Milâdî 632 yılından itibaren hilafet tartışmaları başlamıştır.
Detaylara girmeden kısaca özetlersek : 
İlk dört Raşid Halife; Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali (razıyallahu anhum) dört farklı şekilde seçilmişlerdir.
Hz. Ali (r.a.)'nin halifeliğini tanımayan Şam Valisi Hz. Muaviye ile aralarında meydana gelen " tarihin en büyük politik ayak oyunu" olan hakem olayından sonra; biri Medine'de ve biri Şam'da olmak üzere 2 halife devri başlamış ve Hz. Ali'nin şehid edilmesine, peşinden de Kufe'de güya seçilen Hz.Hasan'ın Hz. Muaviye lehine hilafetten feragat etmesine kadar devam etmiştir.
Hz. Muaviye'nin ise; oğlu Zalim ve Mel'un YEZİD'e zorla biat almasıyla; hilafet, yerini SALTANAT'a bırakmıştır.
Miladi takvimle, 661 yılından 750 yılına kadar, EMEVİ SALTANATI 89 yıl ve 14 halife (!), 750 yılından 1517 yılına kadar, 766 yıl, 55 halife (!) de ABBASİ hanedanından olmuştur.
Zaman zaman 2 hatta 3 halife olan devirler de vardır.
1517 yılında hilafet, son Abbasi Halifesi,ve Memlüklerin himayesindeki 3. Mütevekkil tarafından, Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selime devredilmiştir (!).
Osmanlı padişahlarından 29 kişi ve padişah olmayan, TBMM tarafından seçilen veya atanan son halife yine Osmanlı Hanedanından Abdülmecid'le (1922-1924 arası) 407 yıl içinde 30 kişi halife unvanı taşımıştır.
Hilafetin ilga edildiği 1924 yılından itibaren de, son Osmanlı padişahı Sultan Vahdeddin ölümüne (1926) kadar kendisinin meşru halife (!) olduğunu iddia etmiştir. 
Yine son halife sayılan Türkiye Cumhuriyetinin ilk ve tek Halifesi (1922-1924), Osmanlı Hanedanından Abdülmecid efendi de uzun yıllar Avrupa'da sürgünde yaşamış, 1944 yılında vefat ettiğinde naaşı Medine'de toprağa verilmiştir.
İşte halifeliğin ve hilafetin kısa özeti budur. 
Yezid'le saltanata, Hadisi Şerifteki gibi "Isırgan Melikliğe" dönüşen hilafet o tarihten, kaldırıldığı güne kadar yaklaşık 1263 yıl, bırakın ümmetin tamamını çoğunluğu tarafından bile kabul edilmemiştir.
Saltanatı elinde bulunduranların çoğu da; saltanatlarının pekiştirici kuvveti olarak hilafeti kullanmışlardır!
Günümüzde yeniden ısıtılıp, Müslümanların hayrına olmayacak şekilde gündeme getirilen " HALİFELİK ve HİLAFET" hakkında söylenecek daha çok şeyler vardır.
Olmalı mı sorusuna cevabım; Elbette İslam fıkhının emrettiği şekilde olsa çok iyi olur.
Türkiye ve diğer İslam ülkeleri güçlenip; Adalet, ekonomi, bilim, sanayi ve insani değerlere verilen önem v.b. konularda kendilerini gösterirlerse; BM veya NATO benzeri bir oluşumla, bu İslam Birliğine katılacak ülkelerin ortak adayı bulunup seçilebilir ve iyi de olur. 
Tabii ki gönlüm Türkiye’den birini ister ama nüfusa göre dönüşümlü olması daha makuldür.
Ufukta böyle bir durum görülmemektedir.
Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler...

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.