HIZIR VE HIRSIZ
( Resmini çizdim; astım kalın bir iple hıdırlıkta ki gül ağacına . Hıdırellez ya. Umarım dileğim kabul görür de; asılı kalırsın öylece! )
Hıdırellez ya da Hıdrellez Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu sayılarak Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir.
6 Mayıs’tan başlayıp 4 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 5 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir.
Hıdırellez Bayramı’nı ve Hızır düşünüşünü tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. Hıdırellezin Mezopotamya ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır.
Hıdrellez kutlamaları genel olarak yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Bu gibi yerlere bu nedenle Hıdırlık denildiği de olur.Bugünde kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa gençleşip güzelleşileceğine inanılır.
Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi gül ağacının altına istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar. Aynı zamanda dileklerini kırmızı kurdeleye bağlayıp gül ağacına asarlar. Bir yıl boyunca dileklerinin yerine gelmesini beklerler.
Literatürsel bilgilerle bilgilendirmek istedim öncelikle . Şimdi gelelim anlatmak istediklerimize ...
*** Ev, bağ-bahçe, eş,sevgili, para ,araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi gül ağacının altına ve veya dallarına istediklerinin küçük bir modelini yaparlar veya resimlerini çizip koyarlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar. Aynı zamanda dileklerini kırmızı kurdeleye bağlayıp gül ağacına asarlar.
Maket yapamam ! Resim hiç çizemem !!Yazım deseniz reçete gibi ! Bu zamana kadar ne yapsam meramımı anlatamadım. Bu defa anlaşılır olsun diye : Bir ustaya maketler yaptırdım ! En iyi ressama siparişlerimi çizdirdim ! Dileklerimi de sağ olsun bir hattata yazdırdım ! Her şey dört dörtlük. Anlaşılır ! Ya Hızır'ım gel, gör artık ; ne olursun, gel, gel !
Hızır gelecek ve dokunduğu yer ve şeylere bereket ve feyz gelecek diye ; kapı,pencere ne varsa açık bıraktım dün gece yarısı ve gidip yattım. Gece bir tıkırdı duyunca "aha geldi galiba ! " diye hiç ses çıkarmadım.. Sabah heyecan ve merakla kalkınca; bir kaç parça olan eşyalarım da yoktu ! Ah ulan Hızır beklerken, gelen hırsızmış meğer. Ne umduk,ne bulduk .
Aslında; ne güzel bayram bahaneleri bunlar. Örfsel, ananesel aldatmacalar ! Bu yaşa kadar çok hıdırellezler gelip geçti hayatımda. Bunları da ayıp olmasın, " ya ne olur ne olmaz "diye uyguladım hep. Gül fidanları aldım açmak üzere olan , diktim saksılara ,balkonda hazır ettim. Yazıp çizip astım dallarına . Ne hızır gördüm, ne dileklerim gerçekleşti. Ama umudumdan hala vazgeçmedim ve şuna kesin olarak inandım. Her şeyin üstünde yaradanım var ! Allah her şeye kadir olandır. Ne istersen ; içten,aracısız isteyeceksin. O kadar ! Diğerleri maneviyatı güçlendirir, gönüllere umut pompalar.
Her gün hıdırellez ! İsterse Allah gönderir, verir, dener . İstenilecek, sığınılacak ve asla pes edilmeyecek dualardan ;O ' dur .
AÇIL SUSAM AÇIL
Bir gözlemevi sorumlusu sanki herkes
Gözleyen,irdeleyen,anlatan,düşündüren
Kimimiz sesin masalında sevdalı
Koynunda sözcükler,şiirler getiren
Kimi umut düşüncelerde geliştirilen
Kimi çocuk gibi göğüste büyütülen
Zaman zaman bir sevda fırtınası
Bir sembol, bekli de bir simge
Kimileri duygulara tercüman .
Kimi takar koluna yalnızlığı,
İsterse içine çeker bahar dolu sevgileri
Düş kurar, hayal kurar gece yarıları
İsterse gerçeğe dönüştürür
Elindeyken yaşamanın her türlüsünü
Kimi kaçar gider masallardan
Yıldızlar yukarılarda nasılsa diye
İkamet ederler gökyüzünde
Sonra belki de yerleşir gri bulutlarına
Karanlıklar çöküp,ala borasında fırtınanın
İnerler zamansız yeryüzüne
Tutunurlar salkım saçak söğütlerde!
Kimi “açıl susam açıl “ der
Açılır sevda kapıları hevesle
Oysa takiptedir haramiler acımasızca
Girerler peşi sıra yaşam evine
Talan ederler masum sevdaları
Ve söğüt ağacında takılı kirpiklerden
Akar durur gri gözyaşları !
Kimi kala kalır
Işıksız bir kavşakta
Ne geç diyen yeşil ışık
Ne de dur diyen kırmızı yanar
Bir garip,küskün,kırgın
Yaşamın sonraki kapısında !