Geçen hafta yaşanan trafik kazasında yaşları onaltı ve ondört olan iki geç lise öğrencisi kardeşimizi kaybettik. Sevenleri gözyaşlarıyla kardeşlerimizi sonsuzluğa uğurlarken, tüm şehir yasa boğuldu. Malesef canlarımızı, sevdiklerimizi kaybetmeye devam ediyoruz.
Tüik verilerine göre; ülkemizde her gün ortalama 3 bin 368 trafik kazası yaşanıyor, 18 kişi hayatını kaybediyor ve 841 kişi yaralanıyor. Yaşanan kazaların yaklaşık %89’u sürücü kusurlarından meydana geliyor.
Trafik kazalarının öne çıkan başlıca nedenleri aşırı hız, dikkatsizlik, bilinçsizlik, alkollü araç kullanmak ve trafik kurallarına uymamak olarak görünüyor. Ama kazalara yol açan en büyük etkeni unutuyoruz.
İnsan!!
İnsan; sürücü, yaya ve yolcu olarak trafikte yerini almaktadır. İnsan hataları ise trafikte çeşitli şekilde karşımıza çıkmaktadır. Yapılan bir çalışmaya göre yaklaşık olarak %40 karar verme hataları, %45 tanıma/algılama hataları, %8,6 performans/kabiliyet hataları, %1.3 ise kritik performans/becerememe/başaramama hataları insan unsurunda etken olduğu görülmektedir.
Kazaya sebep olma bakımından geçici kişisel özelliklerle ilgili olarak özellikle yorgunluk, alkol ve uyuşturucu kullanımı gibi etkenler öne çıkmakta fakat en etkili iki faktör olan hız ve risk alma olduğu görülmektedir.
Peki hızlı gitmek bize ne kazandırır?
Yapılan hesaplamalara göre 16 km yolu 80 km/saat hızla 12 dk gidersiniz.
Hızınız 104 km/saat olursa; varış süreniz 9 dk 14 sn olur. Zaman kazancınız 2 dk 46 sn olur fakat kazada ölme riskiniz 3 kat artar!
Hızınız 138 km/saat olursa; varış süreniz 7 dk 3 sn olur. Zaman kazancınız 4 dk 57 sn olur fakat kazada ölme riskiniz 12 kat artar!
Zaman kazanalım derken hayattan uzaklaşıyoruz..
Her trafik kuralı, en az bir hayat kadar değerlidir. Trafik kurallarının özünde çevreye saygı vardır. Güvenli ve düzenli bir ortamda yaşamak için kanunla konulmuş olan yasak ve kısıtlamalara uymak, uymayanları uyarmak gerekir.
Kurallara uymak, kanuni bir mecburiyetin ötesinde insani, dini ve vicdani bir sorumluluktur.
İyilik, sağlıkla kalın..