HÜRREM Mİ ? SAMSUN MU ?

Çok değerli okurlarım, sizler de benim gibi Samsun hastası iseniz, Samsun'la ilgili yapılan tüm çalışmaları yakından takip ediyorsunuz demektir. Yine birkaç gün önceydi, Samsun'umuzun yerel bir tv kanalında bir program vardı ve hep nasıl olur da Samsun'u bir adım daha ileriye götürürüz? ün gayreti içindeydi konuşmacı arkadaşlar. Sağ olsunlar, onlar ve onlar gibi insanlar var olduğu sürece şehrimiz, Karadeniz'in gözbebeği konumunda olmaya devam edecektir. Bu şehir, bu insanların omzunda yükselecektir.
            Sevgili okurlar, bir söz vardır, Âlim bildiğinden yani bildiğini anlatmadığından, Cahil de niye öğrenmediğinden sorulacak. O halde çevremizde olan olayları görmezden gelmek, akla zarar bir durumdur. Tabii akıl pencereleriniz kirli, tozlu, kapalı veya perdeli değil ise.
            Öyle bir şehir düşünün ki, o şehrin belediye başkanı bas bas bağırıyor, şehir elden gidiyor diye. Yani diyor ki Korkum var gelecekten, korkuyorum gelecekten, bir şey olur da Samsun, çevre illerden, eşdeğeri olan diğer büyükşehirlerden geri kalır diye endişe ediyorum diyor. Ve biz hala hiçbir şey yokmuş gibi davranıyoruz. Bu şehir için çalışan insanımızı ayrı tutuyorum. Tüm bu uyarıları ben demiyorum, bu şehri yöneten bir yönetici diyor.
             Hadi anladık, bu kişi Samsunlu olduğu için memleketiyle ilgili endişe duyması normal bir davranış. Peki, sayın valimiz de mi Samsunlu? Hayır, vali beyin Trabzonlu olduğunu biliyoruz. Vali bey, her gün o ilçe senin, bu ilçe benim ilçe ilçe, köy köy gezerken biz Samsunlular, ne yapıyoruz? Yok efendim neymiş, bu akşam Hürrem akşamıymış, onu izleyecekmişiz, yarın sabah da onu analiz edecekmişiz. Bu devlet seni, Hürrem'i izle ve ertesi gün de konuş diye mi yetiştirdi? Bir insan nasıl olur da kendi ili için kaygı duymaz? Doğrusu anlamakta zorlanıyorum. Ve bu insan bir de bilen biri ise.
            Yahu, dünya almış başını gidiyor, bizim okumuş diye bildiğimiz kesim, ellerinde çanta gibi kitaplarla Hürrem'i analiz ediyorlar? İnşallah doğrusunu yapıyorlardır da ben yanılıyorumdur. Tv ekranlarından akşamları aldatma ve aldatılma dizilerini izleyen bir şehrin insanları, sabah uyandıklarında gittikleri bir Kayseri malı veya markası olan İstikbal mağazasında 15 bin lirayı bayıldıklarında kendilerine bir güzel geliyorlar mı desem, yoksa tekrar bir bayılıyorlar mı desem bilmiyorum, onun kararını da siz değerli okurlarım çok güzel bir şekilde verirsiniz diye düşünüyorum. Demem o ki, bizim Kayseri'den neyimiz eksik?
             Pek kıymetli okurlarım, bizim toplumumuzda maalesef insanların değeri, kaybedilince anlaşılıyor. Şimdi ben bu kadar önemli bir konuya parmak bastım da ne olacak sanki? Bana madalya mı verecekler? Ha yeri gelmişken söyleyeyim, hiç madalya, plaket gibi onurlandırıcı nesnelerin benim hayatımda yeri olmamıştır. Sahi siz söyleyin, o büyük devlet adamlarının cenaze törenleri vardır ya, siz hiç onların sağlığında madalya, plaket aldıklarını gördünüz mü? Ömürleri bu vatana, bu millete hizmet etmek için geçen insanları, biz sadece cenaze törenlerinde hatırlarız ve birileri de reklam olsun diye o törenlerde yerlerini alırlar.
             Arkadaşlar, ben Samsun'da doğmuş, Samsun'da büyümüş, Samsun'da okumuş ve iş hayatına da hemen komşu bir ilde başlamış olan bir kardeşinizim. 8 yıllık bir gurbet tecrübesinden sonra hemşerilerime kavuşmuş, bilgi ve tecrübelerimi de yine bu memleketin insanlarının faydasına sunmak için, bu köşeleri meşgul etme durumunda olan gönüllü bir vatandaşım. Bu işten hiçbir maddi kazancım da yok. Etrafımdaki insanlar çokça sorduğu için söylüyorum. Bu iş aşk işi, bu iş gönül işi, bu iş sevda işi. Ve yahut moda tabirle hobi. Ve yahut çocukcası benim oyuncağım. Bu köşeleri benden alırsanız, ben yaşayamam. Bu, benim insanlarla sohbet etme imkânım, bir iletişim şeklidir yazarlık.
              Evet, sevgili okurlar, sayfanın sonuna gelmeden toparlayalım. Tüm yöneticilerimizin dediği ortak bir şey var. Samsunu yönetenler ortak bir kararla şehri yönlendirme konusunda gereken gayreti, bundan sonra da daha aktif olarak sürdüreceklerdir. Tüm hemşerilerimizin canıyla, malıyla, geleceğe olan güveniyle yaşamlarını sürdürebileceği bir Samsun görmek, her zaman mümkün olsun dileklerimle, Başka Samsun Yok değerli dostlar. Ve Hürrem sizin olsun, ben Samsun için, Samsunun geleceğine yön vermek için, Samsunun gelişmesi için varım!