Birkaç gündür sosyal medyada Hz. Hatice annemiz hakkında bir takım yorumlar yapılmaktadır. Maksadı aşan bir değerlendirme üzerine yapılan bu yorumlar daha da maksadı aşmaktadır. Beşerler içerisinde, Peygamberler dışında Allah'ın selâm gönderdiği ilk, tek ve son insan Hz. Hatice annemizdir. O; müminlerin annesi, Cennetin hatunu Haticetül Kübra'dır.
Peygamberimize, "Hira Nur Dağında" verilen ilahi onayın Peygamberlik olduğunu ilk defa Hz. Hatice annemiz tasdik ederek, Peygamberimizin yanında ve arkasında olduğunu kendisine bildirmiştir. Varlığını, mesaisini, eforunu Peygamberinize destek içen âdeta vakfetmiştir.
Hz. Muhammed'den 15 yaş büyük ve dul bir hanım olması, Peygamberimizin Hz. Hatice ile evlenmesini tartışma konusu yapmaz. Peygamberlerin yaşadıkları süreçler, akli izahlarının ötesinde, vahyi değerlendirmelerle ilgili imani hususlardır. Özellik, evrensel bir kimliği de olan Peygamberimizin yaşadığı her olay insanlığın konusudur ve bu konular aynı zamanda toplumsal sosyolojinin de yansımasıdır.
Peygamberimizin, Hz. Hatice ile olan evliliğini, akli yorumlarla izaha kalkarak hafifletme, ucuzlatma ve buharlaştırma gayreti içinde olanların; maalesef bugünün toplumsal sosyolojisinden de haberdar olmadıkları anlaşılmaktadır. Bu gün de bir çok delikanlının; annesi yaşındaki, çocuk sahibi kadınlarla birliktelik yaşadığı medyanın bildirdiği haberler arasında yer almaktadır. Kaldı ki, kadınların hayvanlar gibi pazarlarda satıldığı bir dönemde Peygamberimiz henüz vahye muhatap olmadan böylesi şerefli bir evlilik yapmıştır.
Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed s.a.v. efendimizi, beşeri ve insani şehvet fıtratı üzerinden değerlendirerek, Hz. Hatice annemizle yaptığı, bugün bile insanlığa pek çok yönden örnek teşkiledecek meşru ve şerefli evliliğini, eleştiri konusu yapmak ya da akli izahlar getirerek böyle bir evliliğin olmadığını imâ yollu ifade etmeye çalışmak; en basit ifade ile maksadı aşmaktır. Buna hiç kimsenin hakkı, yetkisi ve haddi de yoktur.
"Tahire" sıfatıyla, "tertemiz" olan annemizin Peygamberimizden önce yaptığı iki evliliğinde şerefine zarar getirecek hiçbir kare yoktur. Bir eşi vefat etmiş, bir eşinden de boşanarak ayrılmıştır. HZ. Hatice annemizle Peygamberimizin evliliği; bir çok yönüyle kıyamete kadar örnek olma özelliğine sahip bir evliliktir. Peygamberlerin her hâli, insanlık ve Müslümanlar için birer modeldir. Peygamberler, insanlığa yol gösteren, vahyin şekillendirdiği "Prototip" örneklerdir.
Hangi maksatla olursa olsun, hiçbir beşer; Hz. Hatice annemizde eleştirecek, küçümüseyecek ve olumsuz değerlendirmeye konu yapacak bir yaşam karesi bulamayacaktır. Aksine, annemizin sadece müslümanların muhasara yıllarındaki ihtiyaçlarını karşılaşmadaki gayret ve emeği bile, hafızaların değerlendirmesini aşacak erdem ve yüceliktedir.
Hz. Haticenin ölümünden sonra Peygamberimizin annemizin manevi yahsiyetine gösterdiği hürmetle ilgili bir çok sahih rivayet varken, istihzai bir biçimde böyle bir evliliğin olmadığını akli izahlarla anlatmaya cüret etmek, en hafif yorumla hangi maksada hizmet ettiğini bilmemektir. Üstelik bu yorumu yapanların daha önce aksi yorumlarının olması da çok manidardır. Bu izah, bilerek ya da bilmeyerek mezhebi farklılıkların kaşınıp, inanç değerleri kullanarak toplumda kaos oluşturmanın bir yöntemidir.
Hz. Hatice; Müminleri annesi, Peygamberimizin ilk eşi ve altı çocuğunun annesidir. Peygamberimize ilk iman eden, geriye kalan ömrünü İslama hizmetle geçiren şerefli bir hanımdır. Peygamberimiz 25 yaşındayken 40 yaşında, iki evliliği ve üç çocuğu olan Hz. Hatice ile evlenmesi; Allah'ın insanlığa model olarak sunduğu bir ihsandır. Eleştiri konusu değil, duaya dönüşmesi gereken ve insanlığın önünü açan, dünümüze/günümüze ve yakınımıza da model bir evliliktir. Böyle bir evliliğin olmadığını izaha çalışmak ya da böyle bir evliliği küçümseyerek anlatma gayretine girmek; neye hizmet edildiğinin bilinmemesidir.