14 günlük umre ibadeti için 10 gündür kutsal topraklardayız.
Hac ve Umre nedeniyle defalarca bulundum kutsal topraklarda.
Yurtdışı, yurtiçi, diyanet ve şirket organizasyonları ile belki yaklaşık 10 bin kişi ile birlikte oldum farklı zamanlarda, yirmi yıldan beri Harameyn bölgesinde.
Zamanı da dikkate alarak çok yoğun geçer günlerimiz hac ve umre dönemlerinde.
İlginin, bilginin ve sevginin hizmete yansıdığı, ibadetin yoğun olarak yaşandığı, insanlık ve İslâm tarihi açısından önemli olan mekanların ziyaret edilmesi; zamanın çok iyi değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır bu süreçte.
Az zamanda çok iş yapılması bakımından teknoloji önemli katkılar sunmaktadır.
İbadetin verimli yapılabilmesine ve ibadet sürecinin daha iyi değerlendirilmesine yardımcı olmaktadır teknoloji.
Örneğin; ülkemizde yaklaşık 3 bin km mesafede olan kutsal topraklarda bulunurken, fırsat buldukça bu köşemizde sizlerle beraber olabilmekteyim.
Yaşadığımız duygulara sizleri ortak edip, dualarınızıda kendi dualarımızla bütünleştirebiliyoruz teknoloji sayesinde.
Ticaret, siyaset ve idari görev yapanlar da işlerini rahat takip edebilmektedir umre ibadetlerini yerine getirirken.
Teknoloji ibadete katkı sağlıyor, ibadet de teknoloji sayesinde daha rahat yapılıyor.
Tüm bu güzelliklerin yanında, özellikle bu defa çok dikkatimi çekmiştir umrecilenin teknoloji ile olan yakınlıkları.
Her yapılan ziyaretin kayıt altına alınması, sunulan bilgilerin arşivlenmesi bakımında Android telefonlar harika fonksiyona sahip.
Ancak, aynı teknoloji ve bu teknolojik araçları kullananların; yaptıkları ibadeti şov haline getirdiği de görülmektedir.
İbadetin ruhu olan ihlas ve samimiyet; akıllı telefonlar nedeniyle ortadan kalkmış gibi görünüyor.
Tavaf yaparken kendini Rabbına arz etmesi gereken umreciler; yaptığı tavafın kaydı ile meşgul olmaktadır daha çok.
Elbette bu güzel duygunun başta aile fertleri olmak üzere, yakınlarla paylaşılması önem arz eder. Ama bunu ibadetin samimiyetini gölgeye düşürecek bir hâle getirmemek gerekir.
Daha da ilginç olanı, otel resepsiyonlarında neredeyse bütün umrecilerin akıllı telefonlarla sanal dünyaya açılmış olmalarıdır.
Dün akşam otel resepsiyonunda bulunan 70 umreciden 54 tanesinin akıllı telefonu ile sanal dünyada yaşadığını bizzat müşahede ettim.
Mahrem konuların, dini konuların ve bir çok farklı konuların paylaşıldığı bu ortam; ibadetin birlikte yaşama maksadına dönük yönünü fonksiyon dışına itmektedir.
Yaşlısı genci, kadını erkeği, görevlisi umrecisi, neredeyse herkes kendi dünyasını sanal ortamda yaşamaya çalışmakta akıllı telefonlar aracılığı ile.
Görünen ve gelinen bu sürecin mutlaka değerlendirmeye konu edilmesi gerekmektedir.
Cemiyet hayatının inşasına önemli derecede katkısı olan ve illetleri bunu gerektiren, hac ve umre gibi ibadetlerin; söz konusu maksadın hilafına yalnızlaştırıcı bir formata dönüşmesi son derece yanlış olacaktır.
Teknolojik gelişmeler ibadetleri gölgelendirmeyip, katkı sağlar hâle getirilmelidir.
İnsanın en güzel terapisi; fıtratının da ihtiyacı olan ibadetlerini ihlas ve samimiyet içinde yapmasıyla sağlanır.
Terapiye ihtiyacı olan insanların; ayrıca terapilik bir durum olan, sosyal medya aşırılığını kendilerine çözüm yolu görmelerinin önüne geçilmelidir.
Hac ve Umre organizasyonu esnasında hiç değilse sosyal medya; daha sınırlı ve ölçülü kullanılmalıdır.