İçimizdeki Ermeniler
Çanakkale savaşlarının 100. Yılını devlet kutluyor, bu bağlamda dünyanın çeşitli yerlerinden gelen devlet büyükleri o kutlamalara katıldı. Hemen yanımızda Ermenistan’da soykırım iddiasının 100. Yıl anma etkinliklerini yapıyor. 24 Nisan 1915 yılında Ermeniler Van’da isyan çıkartarak Rus’ların desteği ile bu şehri ele geçirmiş tirler. Aynı dönem bir çok cephede savaşan Osmanlı kendisini arkadan vurmamaları için bir göç olayı başlatıyor. Hangi devlet olsa aynısını yapardı, en yakın örnekleri Bosna’da , Kosova’da ve daha anlamlı olması için Rusya’nın o dönem Türk azınlıkları Sibirya’ya ve Rusya’nın değişik yerlerine dağıtması örnek olarak verilebilir.
Ermenistan soykırım iddiasının 100. Yılında diasporanın etkinlikleri ile, sesini duyurmaya çalışırken dünyaca ünlü olduğu söylenen, ataları Osmanlı döneminde İstanbul’da bulunan ve burada ki akrabalarının Amerika’ya göç etmesi ile bu topraklardan ayrılıp, Ermenistan ile sadece ırk bağlılığı olan bu kadın soykırım anıtına gelerek ırkına vefa örneği sergilerken, tüm dünya bu görüntülerden bir Ermeni meselesi hakkında ön bilgi sahibi oluyordu.
Ardından Avrupa’da başlayan soykırımı tanıma bildirilerine, Vatikan’nın başında ki dini liderde destek verince , olayın planlı saldırı olduğu daha çok netleşiyor. Soykırımı tanıyan ülkelerin ise kendileriyle çelişmeleri ve iki yüzlülükleri daha çok belirginleşiyor. 100 yıldır sizler soykırım demezken bu gün soykırım diyorsanız kendinizle yüzleşmeniz gerekiyor.
Devlet hemen yanı başımızda kutlanan soykırım etkinliğinin karşısında bir hamle yapıyor ve Çanakkale Kara savaşlarının başlangıcının 100. Yılında tüm dünya liderlerini bu etkinliğe davet ediyor. Türkiye'nin Çanakkale'de düzenlediği etkinliklere 17 devlet başkanı, 3 parlamento başkanı, 3 cumhurbaşkanı yardımcısı, 5 başbakan, 1 eski cumhurbaşkanı, 28 bakan, 6 uluslararası örgüt genel sekreteri olmak üzere 90’a yakın ülkeden üst düzey konuk katılırken, Ermenistan’daki anmaya Fransa ve Rusya cumhurbaşkanı seviyesinde katılıyor.
Fransa’nın daha önce terör örgütünü desteklemesi ve bir dönem cumhurbaşkanı olan şahsın eşinin ısrarla Kürt meselesi üzerinde durması, bu gün Fransız Cumhur başkanının Ermenistan’daki programı seçmesi ve bir takım Kürt milletvekillerinin Ermenistan’a olan duyarlılıklarından dolayı aralarında bir bağ mutlak suretle vardır.
Yurt içindeki Ermeni vatandaşlarımızın kilisede bir ayin düzenlemesi ve buna devlet yetkilisinin katılmasına, Patrik Genel Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan, Milli Eğitim Bakanlığı’na başvuruda bulunarak, bu yıl istisnai olarak cemaat okullarının 24 Nisan’da tatil edilmesini talep etmesi karşılığında Cemaat okullarında idari tatile gidilmesine karşın, Ermeniler çeşitli devletlerde yaptıkları protestolarda, Türk bayraklarını yakmaktan kaçınmamaktalar. Bunlar yaşanırken bizim insanımız neler yapmıştır.
Avrupa parlamentosunda soykırım adı altında saygı duruşu yapıldığında iki muhalefet milletvekili ayağa kalkarak bu saygı duruşuna iştirak etmiştir. Azerbaycanlı vekillerde olay karşısında şaşkınlıklarını gizleyememiş tirler.
‘’ Ecdadımız soykırım yapmaz' diyen Tayyip Erdoğan Ermeni kırımını unutturmak için 'Çanakkale Çıkarması' yapmıştır.’’ Buda muhalefet partisinin bir vekili, onun için önemli olan Ermenistan’daki anma programı.
Ve yine aynı muhalefet partisinden üç vekil, ‘’Soykırım ile bu ülke yüzleşmelidir’’ pankartının ardında fotoğraflarda yerini almaktan çekinmiyor.
Tüm bunların yanı sıra, iktidar karşıtlığı hükumetin bu konuda atmış olduğu her adımı önemsiz olarak görme, devlet büyüklerine karşı sözlü sataşmaları tüm ülkenin birlik olmasının gerekli olduğu bir dönemde dahi, siyasi düşüncelerinin ülkenin çıkarlarından üstün olması oldukça düşündürücüdür.