Askeriyede komuta kademesine taarruzu tahayyül et denildiğinde, aslında sayfalarca anlatılacak konuyu bir sayfada anlatman istenmiştir. Başlangıç, alarmın verilmesidir. Alarm tehlike atlatma bölgesine çıkış, araçlar ve personel yüklenmesinden sonra ,alarm toplama bölgesine intikal, bölgeye yerleşim, savunma sisteminin kurulması, taarruz hattına yaklaşma, taarruzun başlaması, engellilerin aşılması , hedefin ele geçirilmesi ve taktık akın ,geri çekilme vs.
Bunların her birini alt başlıkları birkaç sayfayı teşkil eder ki komuta seviyesindeki insanların bilmesi gereken konulardır bunlar. Olay bir diğer yönü ise bunlar Amerikan askeri talim namelerinden tercüme ile bizim olan kitaplarda anlatılan konulardır. Anlamı senin bildiğini karşı tarafta biliyor, senin bildiğini karşı tarafta biliyorsa nasıl savaşacaksın?
Bir yaşanmış örnek Güneydoğu'dan ,mayının birçok çalışma şekli var. En basiti basmayla çalışması. Mayını yola koyarsın araç, insan her ne ise hedefin onun sakladığın mayına basmasını beklersin.Mayın detektörleri ile arama yapıldığı için bu sistem kullanışlı değildir. O zaman çalışma sistemi değiştirilmiş el yapımı patlayıcı koyarsın ,bir telefonu çaldırınca mayının ateşleme sistemi devreye girer, mayın patlar. Buna sen sinyal önleyici cihazlarla önlem alırsın. karşı taraf olayı terk eder mi ? Hayır bu kez araç uzaktan kumandası ile sistemi kurar, sinyal önleyici etkisiz kalır .Araç kumanda sistemi engelleyici sistemi de sinyal önleyiciye monte edersin,terör örgütü canlı bomba eylemlerine yönelir, kısaca terör mücadelesi aklin akılla mücadelesidir.
Senin bildiğini karşı tarafta biliyorsa, yazılanların dışına çıkacaksın ,gücünün teknoloji ile destekleyecek sin ve ona cesaretini ekleyeceksin. Unutulmamalıdır ki “Dünyada keşfedilmiş ve keşfedilecek en korkunç silah ölümü göze almış insandır.”
Bu mantıkla yetiştirilen özel kuvvetler eğer ölümü göze almayacaksa en iyi yetiştirilmiş asker arkadaşını da, silahını da bırakır kaçar. Bunu yaşamadık mı ? Hem de en acı şekilde yaşadık, baştan kurgulanmış ihanetin en acısıydı ve adını taşıdığı kuruma büyük bir yara vermişti . O kurumun en seçkin birliklerinde ve tüm birliklerde yetişen hainler vatanına ihanet etmişti.
El Bab’ta nasıl bir savaş vardı. Yurdumuzun dışında ,tüm istihbarat birimlerinin bütün inceliklerini öğrettiği ve ilaç ile ölüme gönderdiği teröristlerle orada yaşayan sivillere zarar vermeden meskun mahalde mücadele edeceksin . Eğer orada sivil olmasaydı havadan günlerce bombalar alanı yumuşatır içeriye girer temizlik yapardın fakat oradaki durum bu şekilde değil istihbarat birimleri senin askerinin kabiliyetini ölçüyor,sokak savaşları ,tüneller, meskun mahalde hareket.
Ve Böylesi bir ortamda vatanın gerçek askerleri ülkeleri için ölümü göze alarak mücadele ederek başarı kazandılar. Sırada öncelik masa başında Münbiç'in boşaltılması, sonra uluslararası hareketle Rakka'nın temizliği var.
Düşünün müttefikimiz olan devlet sınıra sizin düşmanınızı yerleştiriyor. En iyi hareket kurulmak istenen oluşumu o sınırda boğmak olmalıdır. Yanınıza Rusya’yı ve Barzani'yi alacaksınız, Rakka'ya Arapları yerleştireceksiniz. Batınıza Özgür Suriye Ordusuyla set çekeceksiniz.
Ne işimiz var Suriye'de diyenlere çok işimiz var diyebilmeliyiz.
Sizin yöntemlerini bilen insanlarla savaşırken zayiat verilecektir .Eğer zayiat verilmesinin istemiyorsanız askerinizi oraya hiç sokmadan desteklediğiniz örgütü kullanacaksınız .Desteklediğiniz örgütü kullanmak istediğimizde ne ile karşılaştınız? Kendi içinizde terörist devlet dendi, gönderdiğin araçları kendi adamların yakaladı.
Kime hizmet etti bu insanlar, söylemde olsun eylemde olsun ,karşı oldukları emperyalizme. O nedenle eğer mücadele edilecekse top yekun mücadele edeceğiz. Ülkenin geleceği herkese ait.
Düşünsenize sız içeride ve dışarıda terörle mücadele ederken bu hainlerin ordu içerisinde olduğunu. Peki bunlar temizlendi,ya “Karargah rahatsız”,“Uyuyan “diye ima eden hainleri.
Işıd’ı yenersinizde,içinizdekilerle nasıl mücadele edeceksiniz