Bizi tanımayan insanların bir kısmı çok zalim olduğumuzu, bir kısmı her gelen habere balıklama atladığımızı, bir kısmı ise yaptığımız haberleri menfaatimiz doğrultusunda yaptığımızı düşünebilirler, olayların arka planını bilmeyenler için bu şekilde düşünmek doğru olabilir ancak olayların göründüğü yönünden ziyade arka planını öğrendiklerinde ne kadar yanıldıklarını rahatlıkla öğreneceklerini bilmelerinde yarar var. Bu tür düşüncesi olan arkadaşlara tavsiyen bizleri bire bir aramaları halinde olayın gerçek yönünü rahatlıkla öğrenebilecekleridir. Aslında yaptığımız haberlerin ve yazdığımız köşe yazılarının arka planını da çoğu kez yazmaktayız, sadece yasal sıkıntısı olan veya muhataplarının deşifresi halinde zarar gördüğümüz olayların detaylarını vermiyoruz.
Bize birisi haber yapmamız için dosya getirdiğinde önce dosyayı inceleriz, daha sonra haberi getiren kişiyi araştırırız, bu araştırmayı yapmadan haber yapmaya kalksak şimdiye kadar nice masum insanı perişan etmiş olurduk ki bundan Allah'a sığınırım. Bilmeden hatalarımız olmuş olabilir o konuda da Rabbimden bizleri affetmesi için dua ve niyazda bulunuyorum. İlkadım müftüsü Keramettin Demir ile ilgili bize belge geldiğinde biz hemen balıklama dalmadık, önce haberlerin ve belgelerin doğruluğuna baktık, ardından belgeleri getiren arkadaşlarla ilgili bir araştırma yaptık, baktık ki onların bir kısmı müftü efendinin eski kankası ve suç ortakları bu kez olayların muhataplarını bulup, birebir görüştük, daha sonra kamuoyundan ve cemaatten güvendiğimiz insanlarla ve Keramettin Demir'in daha önce görev yaptığı yerlerdeki icraatlarına baktık, ardından haber yapmaya başladık. Yaptığımız işin vicdani ve manevi sorumluluğunun bilincindeyiz. Bu dünyadan ziyade gerçek dünyada vereceğimiz hesap çok önemlidir.
Keramettin Demir'in icraatları o kadar kötü ve yanlış ki anlatmakla bitmez adam 2008 ile 2010 yılları arasında camiilerden Kalkanca kuran kursu için topladığı paralardan tek bir kuruşunu Kalkanca Kuran kursuna vermemiş, başka taraflarda harcamış, yaptığı tayinler problem, harcamalar problem, sınavlar problem, personelle ilişkiler problem, cemaatle ilişkiler problem sizin anlayacağınız her icraatı problem olduğu için bu konuyu gündeme getirme mecburiyetimiz hasıl oldu. Adam kendisini düzelteceğine tam aksine bu haberleri bize kim servis etti diye araştırma yapıp, müftülükte her odaya kamera koydu. Bir insan bu kadar pişkin nasıl olur gerçekten merak ediyorum, bakalım siyasetçilerimiz bu konuda ne yapacak çok merak ediyorum bu adama hangi siyasetçi sahip çıkacak.
Keramettin Demir'in haberini yaptığımızı gören Bafralı bir heyet son bir aydır bizi yorum yağmuruna tuttu, yorumların bir kısmını yayınlamadık,zira yorumları yayınlamadan Bafra müftüsü ile ilgili bir araştırma yapmak zorunda olduğumuzdan önce onu yaptık, baktık ki olay bu arkadaşların söylediği gibi değil, arkadaşların istedikleri gibi yayın yapmayınca bu kez bizzat arayarak ziyaretime geldiler, ziyarete geldiklerinde birde dosya getirmişler dosyayı inceledim dosya bu arkadaşların haklı olmadığını açıkça beyan etmese de birazcık incelendiğinde neyin ne olduğu ortaya çıkmaktadır. Bafra müftüsünü şikayet edenler müftünün dürüstlüğünden rahatsızlık duyup görev yapmak istemeyenler, İlkadım Müftüsü ise tam aksine görev yapmayıp entrika peşinde olanların yanında bir idareci işte size iki farklı müftü portresi
Bafra Müftüsünü şikayet edenlerin ana konusu görev yapmamaları nedeniyle müftünün yaptığı uygulamalar, bir tanesi imam olduğu halde müftülükte memur olarak görevlendirilmiş daha sonra müftü onu tekrar imamlığa gönderdiği için isyan ediyor, bir diğeri dört tane camii değiştirmiş hiç birisinde doğru dürüst görev yapmadığı için cemaatle anlaşamamış, hatta ezan okunduktan sonra camiye gittiği için cemaat şikayetçi olmuş, müftü efendi ezandan en az on dakika önce camiinizde olun dediği için şikayetçi, asıl mesleği imamlıktan ziyade araba alıp satmak, bir başkası ise görevli olduğu köyde camiiye hiç uğramadan şehirde araba alım satımı işiyle ilgilenmiş, piyasaya yüklü miktarda borç takmış bu kez müftü yerini değiştirmek zorunda kalmış ondan şikayetçi, bir kısım din görevlileri merkezi ezanın kaldırılmasına şiddetle karşı çıkıyorlar çünkü cemaatin az olduğu camiilere hiç gitmeye gerek yok, nasıl olsa merkezi sisitemle ezan okunduğundan görev de yapmıyorlar. Sizin anlayacağınız müftü efendi onlara işinizi adam gibi yapın dediği için ondan kötüsü yok, işin enteresan yanı Haluk Bülbülün kayınpederi de bu ekibin içerisinde yer alması, sırf kendisine sınav komisyonunda görev verilmediği için isyanlarda.
Bugün siz değerli okurlarıma Diyanet işleri Başkanlığı teşkilatında görev yapan iki müftüyü tanıtmaya çalıştım, birisi işini adam gibi yapmaya çalışan Allah korkusu olan bir idareci, bir diğeri ise şeytana pabucunu ters giydirecek bir idareci işin enteresan yanı kötü olanın karşısında pek kimse yok, hoca görünümlü bütün şeytanlar yanında, işini adam gibi yapan ve Allah'tan korkanın yanında ise kimse yok ne kadar fetbaz varsa karşısında adamcağız işini adam gibi yapmanın mücadelesini veriyor. Yaşadığımız ülkede güçlüler haklı, zayıflar haksız olduğu için işini adam gibi yapanlar sıkıntı çekerken fetbazlar boy göstermeye devam ediyorlar. Umarım kısa sürede bu haksızlıklar düzelir. Kalın sağlıcakla