Son günlerde yaşanan bazı gelişmelerle ilgili iki önemli tespitim oldu, bugün bunları sizlerle paylaşmak istiyorum. Nedir bu tespitlerin derseniz ilk tespitim Cumhurbaşkanının sahaya inmesidir, yapılan anketlerde Ak partinin durumunu gören Cumhurbaşkanı yirmi yıl önceki coşkuyla ve teşkilatın ilk kurulduğu günden bu güne dek görev yapanların tamamını yeniden kazanmak adına herkesi davet ederek yaptığı il danışma toplantısı bu seçimde Ak partinin işinin kolay olmadığını bir kez daha ortaya koymuş durumda. Ancak şu da bir gerçek ki vatandaşın ekonomik konularda ve bazı yolsuzluk iddialarıyla ilgili ciddi anlamda tepkisi olsa da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hala daha ciddi anlamda seveni olduğu bir gerçek. Sahanın durumunu iyi tahlil eden Cumhurbaşkanın adeta yerel siyasetçiler gibi sokağa indi, vatandaşla bire bir ilgileniyor, resim çektiriyor, selfie yapıyor.
Cumhurbaşkanının yaptığını teşkilatlar ve yerel siyasetçiler yapmış olsaydı durum çok daha farklı olurdu, ama maalesef kimsenin öyle bir derdi yok, kanaatimce Cumhurbaşkanı tekrar seçilir ama her zaman ifade ettiğim gibi parlamentoda Millet ittifakı çoğunluğu alır. Cumhurbaşkanının olayın farkına varmış olması Ak parti adına ciddi bir kazanım olduğunu vurgulayarak bu konuyu kapatalım.
Hayatımın en verimli dönemlerini çetelerle, mafyalarla ve onların uzantısı olan siyasetçilerle mücadele ederek geçirdim, bu uğurda çok bedel ödedim, telefonlarım dinlendi, ortam dinlenmesi yapıldı, telefon konuşmalarım kes, kopyala yapıştır mantığı ile iddianameler hazırlandı, mahkemelerde yargılandık, FETÖ'nün siyasi ayağı pozisyonundaki şerefsizler her türlü operasyonu yaptılar bana. Hamdolsun Rabbimin inayeti ve korumasıyla tamamından yüzümüzün akıyla çıktık, dimdik ayaktayız. Geçmişte mücadele ettiğimiz, yanlışlarını yazdığımız için mahkemelere verildiğimiz, tazminat davalarına maruz kaldığımız, hatta ve hatta Mahkemelerden Beraat ettiğimiz halde farklı kurumlar üzerinden cezalandırıldığımız pek çok şey oldu. Bunlarla canla başla mücadele ettik, yılmadan, bıkmadan, Cezaevi, adliye koridorlarında dolaşarak onurumuzla, şerefimizle ayakta kaldık. Bize zulmetmeye çalışanları Allaha havale ettik, yaratana sığınarak işimize devam ettik, ama aradan geçen bunca zamanın ardından bizim geçmişte söylediklerimizin ne kadar doğru ve ne kadar haklı olduğumuzu görmenin onurunu ve gururunu yaşamaktayız. Geçmişte ne yazmış isek, ne demiş isek tamamının doğru olduğu aradan geçen zaman zarfında anlaşılmış olması bizleri mutlu etmiştir. Bu ara detayı verdikten sonra gelelim ikinci konumuza.
Son günlerde Sedat Peker’in Samsun Milletvekili ve Genel Başkan yardımcısı Çiğdem Karaaslan hanımla ilgili ortaya attığı iddiaları hepimiz izledik, bu konunun benim dikkatimi çeken ve sizlerle paylaşmak istediğim tarafı şudur; Bildiğim kadarı ile Çiğdem Hanım siyasete görmeden önce Suat Kılıç’ın Bakanlığı döneminde Gençlik ve Spor Bakanlığından ihaleler almıştı, bu ihalelerin bir kısmı peyzaj düzenlemeleri, bir kısmı projeler, bir kısmı da inşaat ihaleleriydi. Sedat Peker yayınladığı videoda direk Çağatay Kılıçtan işe başlamış olması enteresan bir durum, Suat Kılıç’ı atlayarak olaya girmesi farklı şeyleri çağrıştırmakta bende. Çağatay Kılıç beni sevmez, ben de onu sevmem bu ayrı bir konu ama işin doğrusunu söylemek gerekirse Çiğdem Hanım bu işlere Suat Kılıç’ın Bakanlığı döneminde başlamış olduğudur. Kaldı ki gündemde Çiğdem Karaaslan hiç yokken birden bire bu olayın devreye girmesi de çok enteresan geldi bana. Gazete olarak Çiğdem Hanımla ilgili Millet Bahçesini kim yaptı diye bir haber yapmıştık, bizi mahkemeye verdi, mahkemeyi biz kazandık ondan sonra da olayın üzerine gitme gereği duymadık, neticede ihale bu herkes alabilir.
Gelelim asıl tespit ettiğim konuya kanaatimce Sedat Peker’i birileri sürekli belgelerle ve bilgilerle besleyip, siyasi operasyonlar yapmakta, bu operasyon da bu tür bir operasyon amaç Çiğdem Karaaslan üzerinden birilerine mesaj vermek bakın en yakınınızdaki Çiğdem Karaaslan’la ilgili elimizde üç, dört tane dosya var, bunları şimdilik yayınlamıyoruz ama siz de gereğini yapın yönünde bir operasyon olduğu kanaatindeyim. Sedat Peker’in bu kadar bilgiyi ve belgeyi bulması mümkün değil, siyasi dengeleri elinde tutmak isteyen birileri bu operasyonları onun üzerinden yapmaya çalıştığı kanaatindeyim. O kadar çok bildiğim şey var ki anlatamam bunların belgesi olmadığından yazma imkanım da yok, bu ülke çok farklı bir ülke bir dönem FETÖ yönetti, bir dönem Ergenekon’cular yönetti, bir dönem Ulusalcılar yönetti, şimdi de birileri yönetmeye çalışıyor. Şunu unutmayın ki seçimi kim kazanırsa kazansın bu güçler her dönem var olmuştur, var olmaya da devam etmektedirler. Sanırım ne demek istediğim anlaşılmıştır, kalın sağlıcakla