İKİ YÜZLÜ SAMSUNSPOR…
Samsunspor’ un son oynadığı karşılaşmalara baktığımız zaman iç saha ve deplasman maçlarında oynanan oyunun birbirinden çok farklı olduğunu görmekteyiz. İç sahada ki maç kazanma istek ve arzusunu deplasman maçlarında göremiyoruz. Bir hafta ara ile madalyonun iki yüzü gibi değişiklik göstermesini anlamak zor. Bolu maçı ile başlayan deplasman maçlarındaki başarısızlık bizleri ve taraftarı tedirgin ediyor. Oysa ki sezonun ilk yarısında alınan deplasman başarısının ardından ikinci yarısının başında alınan Denizli ve Giresun galibiyetleri bir anda camianın şampiyonluk şarkıları söylemesine neden olmuştu.
Sezonun ilk yarısında iç sahada maç kazanmakta zorlanan Samsunspor, son haftalarda tamamen ilk yarının tersi bir performans sergiliyor. İçerde var dışarıda yok. Eğer ki hedefin Süper Lig ise içerde ve dışarıda kazanacaksın. Her deplasman maçını kazanamasan da iyi mücadele edeceksin. Son üç deplasman maçında ki oyun ve mücadele ile maç kazanmak zordur. Öylede oldu zaten. Unutulmamalıdır ki mücadele edenler her zaman kazanmaz ama kazananlar her zaman mücadele edenlerdir.
Samsunspor taraftarı futbolu iyi bilen bir gruptur. Mücadele ederek kaybeden takımını alkışlamasını da bilir. Oynadığı maçlarda mücadele etmeden adeta izleyenleri uyutan bir futbol oynayarak maç ve puan kaybeden takımı da kabullenmez. Yenileceksen de adam gibi topunu oynayacaksın, mücadeleni yapacaksın öyle yenileceksin. Adana’ da kaybedilen maçtan sonra futbolcuların iklim değişikliğinden etkilendikleri gibi söylentiler kulağıma geldi. İklim değişikliğinden oyuncunun performansının düşmesi nedeni ile sahada yeterli mücadele edememiş olasını kabul ederim. Ancak bu gibi iklim değişikliklerinin futbolcuya olan olumsuz etkisini hesaba katmayan teknik ekibi asla kabul edemem. İklim değişikliklerinin sporcuya etkisini kabul etmemek bilime karşı gelmek olur. Adana maçı için demiyorum ama Bolu ve özellikle Elazığ için geçerli. Herkes bilir ki yada bilmelidir ki 760-800 metre ve üstü rakım farkları insanı ve özellikle sporcuları etkiler. Buradan Samsunspor teknik ekibine akıl vermek haddime değil ama Samsun ile Elazığ arasında ki en az 1000 metre olan rakım farkının futbolcuyu nasıl etkileyeceğini ve bu gibi durumlarda ne gibi önlemler alınacağını bilmeniz gerekir. Bildiğinize de eminim.
Peki önlemlerini almak için sizi engelleyen ne? Her maçın final olduğu söyleniyor ama deplasmanlarda finale yakışır bir sonuç alamıyoruz. Ligin bitimine 10 hafta kalmasına rağmen üst üste kaybedilen bu puanların telafisinin çok zor olacağını düşünüyorum. Albimo Alanyaspor’ un yenildiği, Şanlıurfaspor’ un kazandığı bir haftada Elazığ deplasmanından alınacak galibiyet çok iyi olacaktı. Elazığspor karşısında alınan beraberlikten sonra Samsunspor’ un hedefi Play-Off’ dur. Play-Off’ da Süper Lige çıkma şansımız ise yüzde yirmibeş. Play-Off karşılaşmalarının oynandığı gün iyi oynayan, şansı yanında olan takımın Samsunspor olması ve kırmızı beyazlı ekibimizin Süper Lige çıkması dileklerimle;
Hoşça kalın…