İlaç fiyatlarında yüzde 30'u aşan indirime rağmen ne 2010 başında ayağa kalkan ilaç şirketlerinin cirosu düştü ne de devletin ilaca ödediği fatura önemli ölçüde küçüldü. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) en önemli gider kalemlerinden olan ilaçta harcamaları düşürmek için 2009 sonunda iskontoları artırdı. Yüzde 32.5'lara ulaşan indirime rağmen 2009'da 16 milyar lira olan harcama 2010'da ancak 14.8 milyar liraya düştü. Yani yüzde 7.5'lik bir düşüş oldu. Ancak çarpıcı olan kesilen reçete sayısının da düşmesiydi. Böyle olunca da 1.2 milyar liralık tasarrufa rağmen ilacın devlete reçete başına maliyeti yine 48 lira da kaldı. 'Kârımız azaldı, zorlanıyoruz' diyen ilaç firmaları yıllardır olduğu gibi 2010'da da Türk Halkı'nın ödediği paralarla keseyi doldurdu.
ZARAR BİR KENARA CİROLAR KATLANDI
1980'li yıllardan itibaren yüksek enflasyonla birlikte Türkiye'de altın çağını yaşayan ilaç şirketleri, 2002 yılından bu yana en az 3.5 kat büyüdü. Devletin 2002'de 4.4 milyar lira olan ilaç harcaması, 2010 yılında 14.8 liraya yükseldi. İlaç pazarının yüzde 85'inin müşterisi, devlet. Yani SGK'nın harcamaları dışında yüzde 15'lik bölümü hastalar kendileri ödüyor. Dolayısıyla ilaç şirketlerinin kazancı görünenden daha yüksek. SGK'nın, harcamalarını düşürmek için uyguladığı global bütçe kapsamında iskontoları nedeniyle ilaç şirketleri, aslında kârlarından zarar etmeye başladı. Düşüşlerle birlikte çok satan bazı ilaçları kısa süreliğine de olsa eczanelerden çeken şirketler, bu iskontoların altından kalkamayacaklarını dile getirse de kapısına kilit vuran şirket olmadı. Tersine zarar ettiklerini dile getirmelerine karşın cirolarında yüzde 18'lere varan artışlar yaşandı. Sektörde de ortalama cironun yüzde 3'ler civarında arttığı belirtildi. İlaç şirketleri her ne kadar yaşanan büyümeyi, ilaca erişimin artmasına bağlasa da SGK'nın reçete sayısı verilerine bakıldığında 2009'da 327 milyon olan sayının 306 milyona düştüğü görülüyor. Buna karşın yine 2009'da 48.95 lira olan reçete başı ortalama maliyet, sadece 34 kuruş düştü. Yani daha az insan daha çok ilaç tüketir duruma geldi. Bu rakam 2008'de ise 43 lira düzeyindeydi.
VERGİ REKORTMENİ İLAÇCI SAYISI 3'TEN 7'YE ÇIKTI
Sektör kârlarının düştüğünü ileri süre dursun şirketlerin bilançolarına yansıyan rakamlar tam tersi bir tabloyu gözler önüne seriyor. 2010 başında ilaç fiyatlarındaki indirimi bir anlamda fırsata çeviren ilaç firmalarının vergilerindeki artış da dikkat çekiyor. Öyle ki 2010 Kurumlar Vergisi rekortmenleri listesine bu yıl 7 ilaç firması girdi. İlk ikisi ilaç deposu olmak üzere geri kalanı ilaç üreticisi firmalar. İşin ilginç tarafı ise 2010'da listede ismini sadece Abdi İbrahim İlaç Sanayi ve Pazarlama şirketleri açıkladı. 3 firma ise ismini gizlemeyi tercih etti. 2009'da da vergi rekortmenleri listesinde 6 ilaç firması bulunuyordu. 2008'de bu rakam yine 6 idi. 2007'de ise ilk 100 rekortmen arasına sadece 3 ilaç firması girebilmişti. Kaldı ki bu 3 firmanın ikisi yine ecza depolarıydı.