Ak Parti bu seçimi çok önemsiyor. 31 Mart tarihi Ak Parti için çok önemli, bunun nedeni de daha önce de yazdığım gibi on altı yıllık Ak Parti iktidarında ilk kez vatandaşın cebine dokunularak gidilmiş olmasıdır. Vatandaş Ak Parti’ye tepkili ama alternatifi olmadığından çok fazla yapacak bir şey de bulamıyor. Tepkisini ortaya koymuş olsa da CHP’ye veya İYİ partiye oy verme noktasında daha tepkili. MHP Ak Partiyle ittifak yapmamış olsaydı durum çok daha farklı olurdu ama Cumhur ittifakının olması vatandaşa çok fazla alternatif bırakmadı. Ak Parti Büyükşehir adayı Mustafa Demir’i ilan edince ciddi bir tepki aldı, Mustafa Demir bu tepkiyi kırmak için ilçe ilçe dolaşmaya başladı. Zaman içerisinde bu tepkinin ortadan kalkacağını düşünmekteyim. Cumhur ittifakı karşısında Millet ittifakı da bazı illerdeki adaylarını açıkladı. Bazı illerde de hangi partinin aday çıkaracağını, hangi partinin çıkarmayacağını ilan etti. Bu çerçevede CHP Samsun’da Büyükşehirde aday çıkarmayıp İYİ partinin çıkaracağı adayı destekleyeceğini ilan etti. Millet ittifakının aday adayları belli; eski Vekil Mehmet Çakar, yine eski Vekil Hayati Tekin ve yeni ortaya çıkan Eyüp Güler, bilinen aday adayları ama bilinmeyen ve arka planda bazı görüşmeler yapanların olduğunu da biliyorum.
Bu aday adaylarının Cumhur ittifakı karşısında şansı olur mu derseniz; Mehmet Çakar defosu olmayan bir siyasetçi, kimseyle de problemi olmayan bir siyasetçi. Vekil olduğu dönemlerde sol kesimle çok iyi geçinmiş, atadığı birçok bürokrat daha sonra CHP’de görev almış isimlerden oluşmakta. Örneğin DSİ Bölge müdürlüğüne atadığı Baki Ergül iki dönemdir CHP Sinop Belediye Başkanı olarak görev yapmakta, aynı şekilde Azot Sanayi’ye Genel Müdür olarak atadığı Mehmet Atalay CHP il Başkanlığı yapmış bir isim. Ancak CHP tabanı Çakar ismine ne kadar sıcak bakar ona da bir şey diyemem. Belki müspet bakarlar, belki de menfi bakarlar ama Çakar’ın iş yapacak bir siyasetçi olduğu kanaatindeyim. Hayati Tekin de defosu olmayan bir siyasetçi, solcu olmasına rağmen namazını kılan, halkla iç içe bir siyasetçi, sağ kesimden de oy alabilecek bir isim olduğu kanaatindeyim. Eyüp Güler’e gelince bana göre o işlere hiç girmemesi gereken bir arkadaş, hakkında çok fazla bir şey yazmak istemiyorum çünkü kamuoyu kendisini yeterince tanıdığı kanaatindeyim.
Kamuoyunun merakla beklediği Ak Parti ilçe adayları konusunda sona gelinmiş durumda, sanırım bugün yarın bazı ilçeler açıklanır. Ama bu açıklanacak ilçeler arasında Samsun’un ilçelerinden mi başlanır, yoksa başka illerden mi başlanır onu da bilmiyorum. Ankara kulislerinden aldığım bilgilere göre İlkadım hariç diğer ilçelerin adayları konusunda mutabakata varılmış, dosyalar Cumhurbaşkanı’nın önüne kadar gitmiş. Kimler aday, kimler değil derseniz bu konuda çok net bilgi sızmamakla birlikte Atakum’da İshak Taşçı, Tekkeköy’de Hasan Togar isimlerinin netleştiği, Zihni Şahin’in tekrar Bafra’dan aday yapılacağı, diğer ilçelerden küçük olanların büyük bir kısmının adaylarının değiştiği bilgisi geldi. Ama isimler konusunda net bir bilgi alamadım. İlkadım’la ilgili Çiğdem Karaaslan’ın mevcut Başkanın dışında başka bir isim üzerinde durduğu Fuat Köktaş’ın da Erdoğan Tok konusunda ısrarlı olduğunu biliyorum. Daha önce Erdoğan Tok ismi netleşmiş olmasına rağmen yapılan son müdahale ile konunun tekrar görüşmeye açıldığını da öğrendim. kadım ilçesinde Erdoğan Tok haricinde bir isimle Ak Parti’nin seçim almasının kolay olmadığını düşünüyorum, nedenine gelince diğer aday adayı arkadaşların büyük bir kısmı yeni isimler, kamuoyunda çok fazla tanınmıyorlar. Erdoğan Tok’a kızanlar var bunu çok iyi biliyorum. İki dönem Başkanlık yapan bir isme bu kadar tepkinin olması da normaldir. Siyaset çok zor bir iştir, insanların on tane isteği olur dokuzunu yaparsınız, birini yapamaz iseniz sizden kötüsü yoktur. O nedenle olaylara bakarken bu çerçevede bakmak lazım. Cumhur ittifakı gereği MHP İlkadım’dan aday çıkarmaz ise Necattin Demirtaş İYİ partiden aday olursa da şaşırmam. Atakum’da da durum aynı, İshak Taşçı’ya kızanlar olduğu kadar sevenleri de var ama siyasette sadece kızanlar ses çıkardığından sanki herkes kızıyormuş gibi bir durum ortaya çıkabiliyor.
Dedim ya siyaset çok zor bir sanat, temelinde toplumun gönlünü almak olduğundan insanları mutlu etmeye çalışma zarureti var ama insanların tamamını da memnun etmek mümkün olmadığına göre tepkiyi en aza indirip işlerini yapmak zorundalar. Vezir hazretleri bu işi toplumla muhatap olmadan her dönem farklı bir Erol Taş rolünde adamlarla çözüyordu. O yüzden de dört dönem görevde kaldı ama Belediyenin durumu da içler acısı, kasa tamtakır. Siyaset yapanlara Allah kolaylık versin diyerek sözlerime son vermek istiyorum. Allah’a emanet olunuz.