İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLERİ DEĞİŞİYOR
Devletin olmadığı yerde mafya olur, siyasetin olmadığı yerde totaliter rejim olur, hakkaniyet ölçülerinin hâkim olmadığı toplumlarda da zulüm baş sürer. Yüce Efendimiz sizden birisi bir kötülük gördüğünde onu eliyle düzeltsin(Bu görev Devletindir), şayet ona gücü yetmiyorsa, diliyle düzeltsin(Bu görev yazar, çizer yani bizlerin işi), şayet ona da gücü yetmiyor ise o zaman kalbiyle buğzetsin(Vatandaşın işi) o da imanın en zayıf noktasıdır buyurmaktadır. AK Parti iktidar olmasıyla birlikte hoşumuza giden birçok icraata imza atmış olmakla birlikte yanlış uygulamaları da yok değil, bu uygulamalara imza atanlar ise genellikle yereldeki insanlar olduğundan genel politikacılar bunlardan haberdar olamıyorlar. Gerçi geçmiş Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de ciddi hatalı tayinlere imza atmıştı ama bu Bakan'dan bu tür hataları beklemiyorduk.
Efendim konumuz yazı başlığımızda da belirttiğim gibi İlçe Milli Eğitim Müdürleri ile ilgili yapılması muhtemel atamalar, aldığım duyumlara göre Atakum, İlkadım ve Canik ilçe Milli Eğitim Müdürleri boşa çıkarılıp uzman yapılarak yerlerine de Memursen'in teklif ettiği bazı atamalar gerçekleşecekmiş. Mevcut İlçe Milli Eğitim Müdürleri ile bu konu hakkında herhangi bir görüşme yapmadım ancak üç arkadaşı da iyi tanıyorum, yaptıkları görevleri başarı ile yapan bürokratlar olduklarını iyi biliyorum. Canik ilçe Milli Eğitim Müdürü Haluk Melekoğlu, İl Milli Eğitim Müdürlüğü yapacak kapasitede bir arkadaş, hatta geçmişte Samsun Milli Eğitim Müdürü olmak üzereyken bazı siyasetçilerin müdahalesi sonucunda olamamıştı.
İlkadım İlçe Milli Eğitim Müdürü Davut Numanoğlu hakeza yıllardır birçok ilden büyük olan 300.000 nüfuslu İlkadım ilçesinde başarılı bir biçimde Müdürlük yapmakta. Atakum ilçe Milli Eğitim Müdürü Recap Aktaş ise daha önce Kars Milli Eğitim Müdürü olmuş, lisans tamamlama eğitimindeki okulu nedeniyle Başbakan'ın özel talimatı nedeniyle kararnamesi Köşk'ten dönmüştü, bu arkadaşımız Atakum'da yapılan İmam Hatip Lisesini sessiz sedasız organize etmiş, orada çok güzel bir okulun yapılmasına vesile olmuş, hatta siyasetçilerin müdahalesine rağmen kavgasız bir İmam Hatip okulu derneği kurmayı başarmıştır.
Aldığım duyumlara göre bu üç arkadaşımız şimdi boşa çıkarılıp yerlerine Memursen'in teklif ettiği kişiler atanacaklarmış, sadece bu arkadaşlar değil tüm okul müdürleri ile ilgili durum aynı. Hükümet Gezi olaylarının ardından eylemlere katılan veya destek veren okul müdürlerini görevden alabilmek için çıkarttığı kanun sayesinde Türkiye Genelindeki birçok idareci boşa çıktı ancak burada kaş yaparken göz çıkarmamak lazım. Ben Memursen yöneticilerini tanır ve severim, hatta Başkanı olan Necdet Güneysu sevdiğim, değer verdiğim bir arkadaştır ancak bu arkadaşlar alındıktan sonra yerlerine gelecek olan idareciler onlara rahmet okutacak idareciler olacaklarsa sendikacı arkadaşların benden çekecekleri var haberleri olsun. Bunu söyleme nedenim sendikanın teklif ettiği bazı isimleri öğrendiğimde şaşırıp kalmamdır, otuz küsür yıl önce ben Of'ta İmamlık yaparken oradan tanıdığım bir arkadaşı Memursen'in teklif ettiğini öğrendim, bu arkadaş iyi bir arkadaş olabilir, eski sendikacı da olabilir ama idareci olmamalı. Zira sendikacılık yaptığı dönemle ilgili o kadar çok şikâyet var ki elimizde aklınız şaşar.
Olayın bir de Milli Eğitim müdürlüğü boyutu var, bu atamaları yapan orası, AK Parti ilk kurulduğunda bu tür atamaları İl teşkilatı ile Milletvekilleri yapıyordu, demek ki aradan geçen oniki yıldan sonra bıkmışlar, işi sendikaya havale etmişler ama bu çok yanlış bir uygulama. Sendikalar Milli Eğitimi yönetirse bu işin altından çıkılmaz. İl Milli Eğitim Müdürü de sanırım Aksaray'da Memursen'in ilk kurucularından o sayede buraya müdür olmuş, bu fevkalade yanlış bir durum, insanların liyakatine göre değil de sendikal ölçülere göre tayin yapılması Milli Eğitim adına üzücü bir durum. İl Milli Eğitim Müdürü bu konularda pek müdahil olmadan iktidara yakın Dernek, sendika, sivil toplum örgütleri ile iyi geçinerek bu işi götürmeye çalışan ve risk almayı sevmeyen bir arkadaşa benziyor. Geldiği yerden bir kaç tanıdığa sordum gücü iyi takip eder, her zaman güçlünün yanında olur dediler. Yapılacak tayinlerden sonra bu tezlerin doğru olup olmadığı da ortaya çıkacak.
Sözlerimin sonuna gelmişken bir konuya daha değinmek istiyorum İmam Hatip lisesinin yapımında en ufak bir emeği geçmeyen hatta 28 şubatın en sıkıntılı günlerinde hiç piyasada olmayan ve tek bir kuruşları bu okulların yapımına nasip olmayanlar tarafından tertip edilen Pilav gününe bu okullarda onbir yıl Dernek Başkanlığı yapmış ve her türlü çileyi çekmiş hatta bu uğurda adam dövmüş birisi olarak davet edilmediğim bir yana, bu okul mezunu bir gazeteci olarak bedava ilan vereceğimi bilmelerine rağmen başkalarına gidip para ile ilan veren Şerefli!... arkadaşların yaptıkları pilav gününün onlara hayırlı olmasını dileyerek Rabbimden herkesin kalbine göre ve hak ettiği ölçüde yaptıklarının karşılığını bulmasını dilerim. Kalın sağlıcakla