Hazır İstabul'a gitmişken çok merak ettiğim bir konuyu araştırıp sizinle paylaşmak istedim. Hani şu İstanbul'da bürokrat, iş adamı veya esnaf olarak çalışıp Samsun'a gelen kişiler var ya, onlarla ilgili küçük bir araştırma yaptım. Yaptığım araştırmada öncelikli olarak İstanbul'da bulunan Samsunlu iş adamları ve bürokratların yine İstanbul'da yaşayan Samsunlularla ilgili ne kadar duyarlı olduklarını, hemşerilerinin ne kadar sıkıntıları ile ilgilendiklerini, toplumdaki itibarlarının ne olduğunu ve kaç tane Samsunlunun seçilmiş olduğunu öğrendim.
Yaptığım araştırma beni sükutu hayale uğratmadı. Tam aksine düşündüklerimle bire bir örtüştü. Gerek bürokratlar gerekse iş adamları noktasında dünyanın hatrı sayılır bazı ülkelerinden daha büyük nüfusa sahip olan İstanbul'da Samsunluların esamisi yok denecek noktada. Bürokraside üst düzey yönetici durumunda bulunan Ondokuzmayıs ilçesi doğumlu İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Eren yaklaşık otuz yıllık arkadaşım. Kendisini severim ancak Eren ile ilgili aldığım raporlar çok kötü. Kimsenin yanına gidemediğini, kendisine insanların ulaşamadığını, yanına gidenlere ise çay içirip göndermenin dışında en ufak bir icraatı olmadığını ve bir Allah kulunun yaralı parmağına merhem olmadığını söylüyorlar.
İş adamlarına gelince, İstanbul'da yaşayan Samsunlu bir çok zenginin bulunduğu ancak bunların Samsunlularla uzaktan yakından ilgilenmediği, Samsunla ilgili bir yatırım veya hayır yapmak istediklerinde siyasetçilerle muhatap olup onların gözüne iyi görünmeye çalışmanın ötesinde hiç bir işe yaramadıkları ifade ediliyor. SADEF olarak adlandırılan Samsun Dernekler Federasyonu yılda bir büyük organizasyon yapıp kendilerini üst düzey siyasetçilere hoş göstermenin dışında en ufak bir icraatlarının olmadığı belirtiliyor. Bu anlamda benim de yaşanmış bir hikayem var. Bundan iki veya üç ay önce gazeteye bir mail geldi. Mail de deniliyor ki, Siz Samsun dışında bulunan Samsunlularla ilgili neden haber yapmıyorsunuz... Anında maili gönderen arkadaşı bizzat arayarak konunun ne olduğunu sordum. Aldığım cevap ise çok ilginçti, Biz Samsunlular, İstanbul'da bir organizasyon yaptık. Şarkı türkü söylettik. Neden haber yapmadınız?... Muhatabım olan arkadaşa dedim ki; Arkadaşım bununla ilgili bize davetiye gönderip, ardından da arayarak konuyla ilgil haber yapmamızı istediniz mi?... Arkadaşın verdiği cevap çok entersandı, Neden sizi arayalım ki, biz bu kadar büyük bir organizasyon yaptık bunu haber olarak görmek zorundasınız demez mi. Kendisine dedim ki, Bak arkadaş biz ne müneccimiz ne de medyum. Bize gelen belgelerden haber yaparız. Ben sizin İstanbul'da yaptığınız şarkı, türkü organizasyonunu nerden bilebilirim ki?... İşte size Samsunlu sivil toplum örgütü yöneticilerinden bir örnek.
Üst düzey bürokrat ve iş adamları dışında bürokraside müdür, v.s gibi çalışan veya esnaflık yapan Samsunlularla ilgili yaptığım araştırmada bu arkadaşların Samsun'a gelip anlattıkları ile İstanbul'da duyduklarım tam anlamı ile hüsran desem abartmış olmam. Bizden gelip aday adayı olanlarla ilgili bir kaç kişiye soru sorduğumda ise Bu isimler İstanbul'da mı yaşıyor cevabını alınca şaşırıp kaldım. Hani şu Sosyal projelerde çalıştık, bu kadar çevremiz var, şunları tanıyoruz diyenler var ya onları İstanbul'da tanıyan İstanbullu bulamadığım gibi, Samsunlu olup da İstanbul'da yaşayanlardan da tanıyan kimseye rast gelmedim. Hazır İstanbul'a gelmişken bir iki günümü bu işe ayırdım. Gördüğüm sadece Sezgin Gümüş'ün, Lokman Kondakçı ile ilgili Şişli'den CHP'den aday olabilmesi için verdiği güzel mücadele ile yine aynı grubun bazı ilçelerde Samsunlu meclis üyesi seçtirme mücadeleleridir. Remzi Kozal'ın Beykoz ilçesinden, Ak Parti'den Belediye Başkan aday adaylığı ve Ali Galip Mamal'ın Eyüp ilçesi'nden CHP'den Belediye Başkan aday adayı olmasıdır. Onun dışındakilerin tamamı fasa fisa fis fus. İşte size İstanbul'da yaşayan Samsunlular'ın ahvalinin özeti.
Bize ayrılan yer bitmeden asıl konumuza gelecek olur sak geçtiğimiz hafta sonu yapılan temayül yoklamasında İlkadım ilçesinden birinci sırada İhsan Kurnaz, ardından Erdoğan Tok çıkmış. Onun dışındakilerle ilgili net bir bilgim olmadığından sizlerle paylaşma gereği duymuyorum. Atakum ilçesinde temayülden birinci çıkan Hüseyin Dereli'yi , Adem Bektaş ve İshak Taşçı isimleri takip ediyor. Canikle ilgili çok araştırmadım. Doğrusu merakta etmediğim için sonuçlarını bilemiyorum. Çarşamba'da Mehmet Köse adaylığını açıklamadığı halde birinci çıkmış. Terme'de Şenol Kul ile Fikret Oy yüksek oranda oy almışlar. Ayvacık'ta Saadettin Saroğlu ile mevcut ilçe Başkanı Kemalettin kardeşimiz yüksek oranda oy almışlar. Çok ilginçtir Kavak'ta ben Salih Çelik'in en yüksek oyu alacağını düşünüyordum. Ancak ilçe teşkilatı Sarıcaoğlu ismi üzerinde mutabık kaldıklarından Sarıcaoğlu birinci çıkmış. Ladik'te ise ilginç bir şey olmuş. Aslan Koca, Selim Özbalcı ile ilgili kulis yapıp oy isteyince Ladik ilçesinde Aslan Koca'ya olan tepki nedeniyle teşkilat mensupları Kadir Kanal'a yüklenip onu birinci çıkarmışlar. Şayet Aslan Koca, Selim Özbalcı'ya oy istememiş olsaydı Selim Hoca temayülden birinci çıkardı. Havza'da da çok ilginç bir şey olmuş. Teşkilatla kavgalı olan Murat İkiz temayülden çıkamamış. Ilıca Belediye Başkanı Erol Pepeç temayülden birinci çıkmış. Şehrin batısına sıra gelince onu da başka bir yazıda yazmak üzere kalın sağlıcakla...