İLK BİNE GİREN ŞİRKETLER SAMSUNSPOR'A SAHİP ÇIKSIN
Konuşmaya sıra geldiğinde kimse mangalda kül bırakmıyor, kimisi 20 Milyon dolar, kimisi 50 Milyon dolar, kimisi 150 Milyon dolar ihracat yaptıkları için şehrimizin gururu oldukları yönünde her gün gazetelerde boy, boy resimleri, haberleri çıkıyor. Bizim kimsenin kazancında en ufak gözümüz yok Allah daha çok versin, keşke ilk üçe girseler biz bundan gurur duyarız ancak olayın bir de toplumsal boyutu olduğunu unutmayalım, kazandığımız paraları üst, üste koyup torunumuzun torununa miras bırakma sevdasında olur isek KARUN'dan ne farkımız kalır.
Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerim'in anlatımına göre Karun'un mallarının, mülklerinin anahtarlarını eşek sürüleri taşırmış .Hazreti Musa kendisine bu mallardan Allah için infak etmesini söylediğinde Karun Bu malları ben kazandım, Bana (Haşa)Allah vermedi, ben kendi aklımı kullanarak ve çalışarak elde ettim, ben kendi kazandığımdan Allah için neden vereyim ki deyince Yüce Allah malının tamamını yerle bir etti. Salebe ismindeki sahabe de aynı şekilde kazandığı malın zekatını vermek istememesi üzerine helak oldu.
Bu izahatı neden verdin derseniz hurdanın kilosunu 50 dolara alıp, işledikten sonra 1000 dolar civarında satıp, paraya para demeyenler Samsunspor kulübüne yardıma sıra geldiğinde karşılığında menfaat elde etmeksizin tek kuruş vermediklerine bizzat ben şahidim. Her verdikleri paranın karşılığında iki, üç kat menfaat elde edecek işlemleri yaptırmadan ellerini ceplerine atmayanlar şimdi kalkıp, önümüzdeki yıl hedefimiz bilmem kaç yüz milyon dolarlık ihracat demeleri insanın gülmesini getiriyor.İhracat yapmak, ülkeye döviz girdisi sağlamak, istihdam yaratmak çok güzel bir şey ancak şehrin ortak malı Samsunspor kulübüne yardıma sıra geldiğinde ortalıktan kaybolan veya üç kuruş verip beş kuruşluk menfaat elde edenler hiç utanmadan manşet olmaya kalkmaları üzücü bir durum.
Bu şehir bir şeye karar vermeli, şayet Samsunspor bu şehrin ortak marka değeri ise herkes taşın altına elini koymak zorundadır, bu şehirde para kazanıp, bu şehrin nimetlerinden istifade edip bu şehrin kulübüne sahip çıkmamak şehre ihanettir. Biz geçmişte elimizi taşın altına koyduk ve çok ağır bedeller ödedik, şimdi sıra başkalarında. Şehri yöneten insanlar çıkıp kendilerini adam gibi ortaya koyacaklar ve diyecekler ki ;Ey falanca iş adamı, ey filanca şirketin yönetim kurulu başkanı gel bakalım buraya sen bu şehirde iş yapıyorsan ve bu şehri seviyorsan şehrin markası olan Samsunspor kulübüne sahip çıkmak zorundasın. Haa muhatapları bunun gereğini yapmayacaklar, işte o zaman ona göre B planı yapılır ve gereği yapılır. Ama kimse ortaya çıkıp taşın altına elini koymaz ise işte o zaman bu kulüp yerlerde sürünmeye mahkumdur.
Sadece ilk 1000'e giren işadamları ihracatlarının yüzde 5'ini bu kulübe verseler kulübün bir kuruş borcu kalmayacağı gibi süper ligden aşağıya hiç düşmez. Kazım Yılmaz tek başına bu kulübe 15 Milyon lira vermiş ise bu şehirde en az otuz tane Kazım Yılmaz var ve onlar da pamuk ellerini ceplerine koyduklarında kulübün tek kuruş borcu kalmaz. Bu şehirde o kadar enteresan insanlar var ki aklınız şaşar,adamların sadece kira gelirleri yıllık birkaç milyon lira her türlü imkanları vardır ama ceplerini akrep soktuğundan asla elleri ceplerine girmez.
Konuşmaya sıra geldiğinde şehrin eşrafı olduklarını söyleyenler kazançlarının sadece yüzde 5'ini bakın yüzde 5'ini diyorum, 10'unu da değil yüzde 5'ini versinler kulübün bir kuruş borcu da kalmaz sıkıntısı da,ama gel gör ki bu adamların büyük bir kısmı bitlerini yiyorlar. Kazançlarından gereği gibi vermedikleri için ya çocukları gidip dul kadınlarla evlenip çoluk çocuk sahibi oluyorlar, ya Rus karıları ile evlenip mallarına Rusları ortak ediyorlar veya her türlü gayri meşrunun içerisine giriyorlar. Bu güne kadar kulüp üzerinden zengin olanların akıbetini herkes gördü, Allah kimsenin malını kimsenin yanında koymuyor.
Sözlerime son vermeden bir hususu açıklamak istiyorum, malumunuz gazetenin birinci sayfasının dışındaki sayfaları görme imkanım olmuyor, zira iş yoğunluğu nedeniyle sadece birinci sayfayı ben onaylıyorum, bazen istemeden iç sayfalarda çok yanlış haberler olabiliyor, dün de buna benzer bir haberi iç sayfadan arkadaşlar girmişler. Adamın birisi İl Başkanını ziyarete gitmiş o da sanki çok büyük bir şey varmış gibi gazetelere servis etmiş arkadaşlar da hassasiyetimizi unuttuklarından haberi girmişler, bu konuda arayıp duyarlılıklarını belirten arkadaşlarımızdan özür dileriz. Kalın sağlıcakla